YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 

 

"Hürriyet"in kalitesini, Emin temsil ediyor!..

 
Seviyesini gazetesinin seviyesi ile paçallayan bu Emin, mafya babaları karşısında da, çetelerin huzurunda da, kartel patronlarının karşısında olduğu gibi, çok saygılıdır..

 

Hani adam ruh doktoruna gidip, derdini anlatmış.-Bende aşağılık kompleksi var, demiş..

Doktor adamı muayene etmiş, sorular sormuş.. Sonra teşhisini açıklamış..

-Sende aşağılık kompleksi yok.. Sen doğrudan aşağılıksın..

"Hürriyet"te, besleme-ajan olarak çalışan Emin adındaki kişi, yine kaşınmış ve bana yine bulaşmış..

Aslında bekliyordum böyle bir saldırıyı..

"Yeni Şafak", gerçekten bağımsız bir gazete olarak, etkisini artırıyor.. Emin türü ajanların şu anda tek hedefi, bu tür kartel-dışı kalabilen özgür düşünce odaklarıdır..

Bu Emin'ler, Demirel'lere hayrandır.. Sami Selçuk'ları hiç sevmezler mesela..

Aslında çok doğal bu..

NTV'den patronu olan Cavit Çağlar'ın İnter-Bank serüvenini ve bu kişi ile Dinç Bilgin'e Etibank'ın verilmesini irdeleyip, soracak değil ya..

Egebank'ın boşaltılmasının maliyetinin 1,1 milyar dolar olduğunu yazıp, Demirel ailesinden hesap mı soracak yani?

O, yürekli bir gazeteci müsveddesi.

Bu Emin, herhalde gidip patronuna hesap soracak değil ya..

-Aydın Bey.. Hem banka, hem gazete, hem televizyon sahibi olup, hem de devlet ihalelerine girmek, basın ahlakı açısından yanlıştır..

Mesut Yılmaz adı akla gelince hatırlanan "Ticaret Bankası özelleştirmesi"ne değinecek hali de yok. Gazetesi, yazısını sansür edeceğini açıkladı..

RTÜK kanununun çiğnenmesine giremez..

"Kartel medyası" meselesine de giremez..

İşi gücü yok da, hangi kartel gazetesinin yöneticisi Ankara'da iş takip ediyor, hangi gazetenin yöneticisi, bankacılık yapıyor, bunları mı araştıracak? Kartel'in milletvekillerini mi ele alacak bu adam sanki?

Peki bu durumda, su katılmamış namuslu ve "tutarlı bir köşebaz" olduğuna inandırmak için, ne yapmalı?

Her gün rahmetli Turgut Özal'a küfredeceksin..

Yasaklı Necmettin Erbakan'a her gün hakaret edeceksin..

Hapse giren Recep Tayyip, Hasan Celal Güzel gibi siyaset adamlarına, hapiste oldukları sırada bile yükleneceksin..

Kim, özgürlükten, hukuktan, Avrupa normlarından söz ederse, aşağılık bir üslupla yükleneceksin ona..

Hani birinin gıyabında "o bir alçaktır" demişler.. Süleyman Nazif düzeltmiş bu sözü..

-O bir alçak değil, bir çukurdur, demiş..

Seviyesini gazetesinin seviyesi ile paçallayan bu Emin, mafya babaları karşısında da, çetelerin huzurunda da, kartel patronlarının karşısında olduğu gibi, çok saygılıdır..

Ne banka boşaltanlarla, ne Susurluk çeteleri ile fazla ilgilenir..

Ama eğer ülkede "özgürlük", "demokrasi", "insan hakları" falan derseniz, kendince sizi aşağılar..

Mesela bana "liboş Mehmet" diyor..

Terbiyem izin verirse, benim ona gerçekten "Nonoş Emin" demem gerekmez mi?

Çünkü ne "liboş" denilmesini gerektirecek ölçüde liberal.. Ne muhafazakar, ne sosyalist.. Aslında düşüncesiz bir adam..

Sadece, kendisinin görevlendirildiğini sanan, tetikçi bir muhbir..

Ama böyle bir tipi, kim görevlendirir?..

Eğer Kemalizm'i, bu Emin, üslubu, görgüsü, terbiyesi ve bilgisi ile temsil edip, sağa sola bulaşmakla görevlendirildiyse, yazık değil mi Kemalizm'e?

Dün Hürriyet'te bana bulaşırken savurduğu hezeyanlar ise, bu Emin denilen müsveddenin ahlak düzeyini de sergiliyor..

Mesela ben iş takipçiliği yaptığım için, Sabah'tan istifa ettirilmişim..

A akılsız adam!.. Sabah'ta iş takipçisi olmak veya Hürriyet'te patronun işini takip etmek, ayıp görülmüyor ki.. Şimdi gazetecilik, "ek iş" haline geldi.. Bunu bilmiyor musun?

Bu iş takipçiliği konusuna meraklıysan, biraz cesaretin ve biraz meslek ahlakın varsa, Zafer Mutlu ve Ertuğrul Özkök'ün takip ettikleri basın dışı işleri ele alsana..

Akılsız Emin.. Tabii ki hemen her gazetede çalıştım.. 40 yıldır bu meslekteyim..

Sen benim çalıştığım gazetelerin hesabını tutacağına, senin çalıştığın gazetelerin nasıl sahip değiştirdiğini yazsana..

Sahi, artık Erol Simavi'ye hiç övgü yazmıyorsun.. Milliyet'in Korkmaz Yiğit'e satılması olayına değinmeye, erkekliğin yetmedi değil mi?..

A mağara devri adamı.. Ben hep aynı şeyi yazıyorum.. Zorla kadınların başının örtülmesine de, zorla baş açılmasına da karşıyım..

Ben, Kenan Evren devlet başkanıyken, Milliyet başyazarıydım.. Ya Milliyet yazarlarının (mesela Mümtaz Soysal) başının belaya girmesi durumunda, ya da gazete kapatılınca, Evren'e başvurdum.. Aydın Doğan hâlâ hayatta.. Sorsana bunları ona..

Ama sen kime ne sorarsın ki?.. Senin işin doğruyu aramak değil ki.. Sen besleme bir tetikçisin!..

ŞAKA

Ama ne ahlak!..

Bu "Doğan Medya Grubu"nun "ahlak ilkeleri" ilgi çekici..

Daha geçenlerde İlnur Çevik'in "Turkish Daily News" unu satın alıp, gruplarına kattılar.. Geçen gün de, bu gazetenin yıldönümünü ailece, Demirel'li falan kutladılar..

Dün de Hürriyet'te, İlnur Çevik'e hakaret ediliyordu..

İşte ben, medya grubunun böyle ahlaklı olanını severim.. Bu grubun "meslek ilkeleri" gerçekten harika..

HÜRRİYET

"Emin grubu"nun meslek ilkeleri!..

Düşünce düzeyindeki basın polemikleri, mesleği geliştirir, renklendirir..

Ancak Hürriyet'te Emin diye bilinen köşe yazma görevlisinin, sağa sola bulaşırken kullandığı üslup, ne yazık ki ona cevap vermek durumunda kalanları da aşağıya çekiyor.

Ama ne yapabilirsiniz ki?

Bu Hürriyet, geçenlerde patronun ve yazarların resmini de basıp, "meslek ilkeleri" diye bir metin üzerinde and içildiğini açıkladı..

"Doğan Medya Grubu Meslek İlkeleri" diye açıklanan 1 Aralık 1999 tarihli bu metnin, 9'uncu maddesi şöyleydi..

-Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadeler kullanılamaz..

Dün Hürriyet'te, sözünü ettiğimiz köşedeki yazıda, bu maddeyi tümden çiğneyen ifadeler, iftiralar, aşağılamalar doluydu..

İşte bu yüzden toplum, bu tür gazetelere inanmıyor.. Kendi yeminini her dakika çiğneyen bir basın grubunun, hangi yayınına güvenirsiniz ki?

Bir önerimiz var..

Bu meslek ilkeleri "Doğan Grubu"nun değil, "Emin Grubu"nun olsun.. Çünkü bu Emin'ler, kesinlikle Doğan'lardan daha güçlü, daha etkili, daha ağırlıklı..

"Hürriyet" denilince o gazeteyi, Doğan soyadı değil, Emin adı temsil ediyor.. Emin'in küfrü, Doğan'ın yeminini bozuyor.


27.MART.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...