YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Mektubum geldi!

Turgut Özal'ın torunu Turgut'a gönderdiği mektup gelmedi, ama benim mektubum tam zamanında geldi.

Evet, tam düşündügünüz gibi, "2000'e mektup" kampanyasına ben de katılmış ve kendime bir mektup atmıştım.

Önceki gün o mektubu getirdi postacı.

Doğrusu ne yazdığımı hiç hatırlamıyordum; bu yüzden okumak için sabırsızlandım. Sizlerin de mektubun içinde neler yazılı olduğunu öğrenmek için sabırsızlandığınızı biliyorum. İsterseniz şimdi mektubu birlikte okuyarak bu merakımızı giderelim:

"Merhaba...

2000 yılına ulaştığın şu günlerde; umarım, biraz olsun aklını başına almayı ve büyümeyi başarmış olursun. Çünkü senin geleceğinden gerçekten endişeliyim.

Nasıl endişe etmeyeyim; uzun zamandır gününün büyük kısmını kanepeye oturup karşıdaki duvara bakarak geçiriyorsun. Genellikle hiç konuşmuyor; konuşmak istediğin nadir zamanlarda ise, pratiğini kaybettiğinden olacak sadece bir şeyler geveleyebiliyorsun.

Evin çok dağınık. Hiçbir şeyi yerli yerine koymuyorsun. Bu yüzden eşyaların da asıl yerlerinin neresi olduğunu hatırlamıyorlar artık. Bulaştırmak ve kirletmek konusunda gösterdiğin istikrarı, yıkamak ve temizlemek konusunda bir türlü gösteremiyorsun.

Son derece tembelsin. Yerinden neredeyse hiç kıpırdamıyorsun. Buna rağmen soranlara sürekli meşgûl olduğunu söylüyorsun. İnsanın zaman zaman düşünmek ve hayal kurmak gibi meşgûliyetler edinmesi güzel bir şey. Ama bu durumu abartmamak; para getirecek başka meşgûliyetler de edinmek lâzım. Öyle görünüyor ki 2000 yılında da, bu tür meşgûliyetler en az bugünkü kadar para etmeyecek. Görünürde bir işin yok! Dolayısıyla da para ve kariyer konusunda daha siftah etmiş bile değilsin. Planların, projelerin filan olduğunu tekrarlayıp durma. Seninkiler ham hayal! Dergi çıkararak, film çekerek, roman yazarak kim adam olmuş? Belki inanmıyorsun ama, yakında senin bile okulun bitecek. Kanepeye oturup karşıdaki duvara bakmakla hayatın geçmeyeceği gerçeği senin de kafana dank edecek. İnsanların doktor, mühendis, bankacı, tüccar, sanayici vs. olmak için neden bu kadar çok çalıştığını anlayacaksın. Onların arasında "hayalci" diye bir meslek saymadım, bilmem farkettin mi?

Oturduğun yerden gevrek gevrek sırıtabilir ve "Daha 2000 yılına çok var!" gibi tuzu kuru birtakım cümleleri aklından geçirebilirsin. Ama 2000 yılı gelip de sen bu mektubu açtığında; yüzündeki ifadenin ve kafandaki cümlelerin bugünkülerle aynı olmayacağı konusunda bahse girebilirim.

Yine de yanılmak en büyük dileğim.

Çünkü durmadan birbirimizle didişiyor olsak da, sonuçta ikimiz aynı kişiyiz.

Allah yolunu açık etsin!"

Mektup burada bitiyor.

Kafamın nasıl karıştığını ve aklımın nasıl düğümlendiğini tahmin edemezsiniz.

Şimdi kendime bir kanepe bulup oturmalı, karşıma gelen ilk duvara saatlerce bakmalıyım.

Bu süre içinde lütfen sizler de mümkün olduğunca sessiz olun!

Hem benimle konuşmaya kalksanız da, kelimeleri geveleyeceğim için söylediklerimden hiçbir şey anlamayacaksınız!

"Meşgulüm" diyebilsem de, bana inanmayacaksınız!


7.OCAK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...