Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Teknik bir çalışma yaparak gerçek kayıp-kaçak oranını belirlemeye gerek görmeyen Enerji Bakanlığı ise, şirketlerin teklif mektuplarında belirttikleri yüzde 25'lik oranı kayıtsız şartsız kabul ederek, devletin büyük zarara uğratılmasına göz yumuyor. ANKARA- Elektrik enerjisinin üretim ve dağıtımına talip olan firmalara bakanlık eliyle sağlanan avantajlar, enerji sektörünün geleceği ve devletin çıkarları açısından ciddi tehditler içeriyor. Dünya standartlarına göre ortalama yüzde 7 kabul edilen kayıp-kaçak oranını imtiyaz sözleşmelerinde kasıtlı olarak yüzde 25 gibi yüksek bir rakamdan gösteren avantacı firmalar, bu yolla bir yılda devletin kasasına girmesi gereken 300 milyon doları kendi ceplerine atmaya hazırlanıyor. Elektrik dağıtım faaliyetinin şirketlere devrinde Aktaş, Kayseri Ceaş ve Kepez ile ilgili sorunlar bilinirken, uygulamayı genişletmek ve uluslararası tahkim kapsamına alarak geleceğe dönük garantilemek isteyen hükümet, devletin enerjide büyük zararlara uğratılmasına imza atıyor. Elektrik üretim ve dağıtım sisteminin işletme hakkını devralmak isteyen firmalar, her maddesi büyük avantajlar içeren şartnameden yararlanarak, kendi belirledikleri kayıp kaçak oranı üzerinden 30 yıl boyunca hiç bir masrafa girmeden milyonlarca dolar kâr elde edecekler. Şirketler ne diyorsa o! Teknik bir çalışma yaparak gerçek kayıp kaçak oranını belirlemeye gerek görmeyen Enerji Bakanlığı, şirketlerin teklif mektuplarında belirttikleri yüzde 25'lik kaçak oranını kayıtsız şartsız kabul ediyor. Verilen oranı 30 yıl boyunca taahhüt olarak kabul eden Bakanlık, böylece bir yılda devletin kasasına girmesi gereken 300 milyon doların şirketlerin cebine girmesine göz yumuyor. Elektrik dağıtım sistemindeki teknik kayıplardan meydana gelen kaçağın dünya standartlarına göre yüzde 7 olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Türkiye'de cadde, sokak, umuma açık park, bahçe ve ibadethanelerin aydınlatılması gibi bedelsiz kullanımın bu orana ancak yüzde 3'lük bir katkı yapacağını kaydediyorlar. Bu hesaba göre Türkiye'deki kayıp-kaçak oranının yüzde 10'u geçmediğine dikkat çeken uzmanlar, kayıp ve kaçaklardaki en büyük payın kaçak kullanımlar ile okunmayan endekslerden oluştuğunu belirtiyorlar. Sözleşmeli soygun nasıl gerçekleşecek? Enerji Bakanlığı'na verilen tekliflere göre görev bölgesini devralan şirket, kayıp-kaçak oranını yüzde 25 olarak baz almışsa, bu oranı birinci yıl sonunda yüzde 20'ye, ikinci yıl sonunda yüzde 17'ye, üçüncü yıl sonunda yüzde 14'e, onuncu yılın sonunda da yüzde 10'a indirmeyi taahhüt ediyor. Eğer şirket birinci yılın sonunda taahhüt ettiği yüzde 20'lik oranın altına inerse, örneğin yüzde 14'e çekerse, aradaki farkı kendi kasasına atacak. Bu hesaplama, bölgeler için kümülatif olarak değerlendirildiğinde, kayıp kaçaktan dolayı bir yılda devletin kasasına girmesi gereken 300 milyon doların, şirketlere geçeceği ortaya çıkıyor.
Fatma Sibel YÜKSEK
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|