Rutinlerim döküldü, toplayamadım!

Şahsi rutinimin dışına çıkarak felekten şöyle ekstra bir gün çalmayalı çok zaman olmuştu.

"Rutin" durduk yerde kamuoyunun en popüler kavramı olunca, bende de bir "uyanma" durumu hasıl oldu ve kendi kendime "Haydi bir değişiklik yap, biraz rutininin dışına çık!" dedim.

Bu hiç de fena bir fikir değildi ve hayatımdaki küçük değişikliklerin bana her zaman yeni bir enerji verdiğini hatırladım.

Dışına çıkmak üzere hemen rutinimden fırladım.

İlk iş olarak dolmakalemimi doldurmak için aldığım mürekkebi alt kattaki komşunun sakız gibi yıkayıp balkona astığı çamaşırların üstüne boca ettim.

Sonra evden çıkarak apartmandaki bütün komşuların sigortalarını gevşettim ve hepsini karanlığa mahkum ettim.

Ayakkabılarını kapıda bırakan komşularımı da ihmal etmedim; bahçeden taşıdığım kumu itinayla ayakkabıların içine doldurdum.

Sokak boyunca her apartmana uğrayıp tek tek bütün zilleri çaldım ve ardıma bakmadan kaçtım.

Marketin önünde bağırıp zırlayarak kendisine lolipop almayan annesini taciz eden küçük aksi kıza dişlerimi gösterdim ve sesini kesmesini sağladım.

Sonra markete girdim; elimdeki çakıyla bütün un ve şeker paketlerine küçük delikler açtım ve her yerin bembeyaz olmasını hayranlıkla izledim.

Bana engel olmak üzere hışımla yanıma gelen görevli çocuğun burnunu sıktım ve ayağına bastım.

Bağırmaya başlayınca en az onun kadar yüksek perdeden bağırarak gürültüsüne eşlik ettim.

Karşıdan bizi seyredip pis pis sırıtmakta olan bir beyamcayı itip yumurtaların üstüne oturttum.

Bu sırada kocasını kurtarmak üzere saçımı çekmeye yeltenen cadaloz karısının kafasına bir yoğurt kasesi geçirdim.

Birlik olup üstüme gelmeye kalkıştıklarında da cebimde bir kokarca olduğunu ve onu ortalığa salabileceğimi söyleyerek tehditler savurdum.

Onların duygularıyla tek tek oynayıp hepsini birer köşeye attım.

Sonra marketten çıkıp yoldan geçen dolmuşlara el kaldırmaya başladım; tam durduklarında kafamı çevirip ters istikamete yürüdüm.

Arkamdan söylediklerini kendilerine fazlasıyla iade ettim, katma değerini de üstüne ekledim.

Okuldan dağılmakta olan öğrencilerin ellerine vurarak defterlerini ve kitaplarını yere düşürdüm, çamurlu ayakkabılarımla üstlerine bastım.

Diklendiklerinde hepsini önüme katıp evlerine kadar kovaladım.

Mobilyacıların sergilemek üzere dükkanlarının önüne çıkardıkları kanepelerin üzerinde sigara söndürdüm.

Beni kovalamaları ihtimaline karşı koşu yollarına muz kabukları döşedim.

İşte böyle; bugün ortalıkta dolaşıp aklıma gelen irili ufaklı bütün kötülükleri hiç düşünmeden icra ettim.

Yanlış anlamayın! Ben aslında kötü biri değilim.

Sadece bugün biraz rutinimin dışına çıktım!