YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

"Karşı devrimciler"in "Devrim Tarihi" kürsülerini ele geçirmeleri!

 
Sadece Atatürk'ü konu alan bir kitapta Atatürk "hiçe sayılıyor"! Bahse girerim ki, bu karmaşık durumu dünyada pek az sayıda insana anlatabilirsiniz..

 

Maşallah Cumhurbaşkanı ilerlemiş yaşına rağmen o kadar çok gezip konuşuyor ki, kendisine laf yetiştirmekten memlekette olup biten diğer işlerden konuşmaya fırsat bulamıyoruz. Bugün bir nefes alıp, masanın ucunda bekleyen bir gazete kupürüne değinmek istiyorum. (Bakalım belli olmaz, "otoriter demagoji" bizi yine içine çekebilir!) On gün kadar önce Radikal'de "Baba'nın okulunda irtica" (bakın, ben size demedim mi?) başlıklı bir haber yer alıyordu. YÖK, Süleyman Demirel Üniversitesi'nde görevli iki öğretim üyesini, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi kitabında şeriat propagandası yaptıkları gerekçesiyle üniversiteden ihraç etmiş. "İrticanın yükseköğretimdeki kaynaklarını eritme çabalarını sürdüren YÖK" diyor gazete (bunu söylerken o kadar kendinden emin ki, sanki sayılan bütün bu işler gözünün önünde cereyan ediyor) "temizlik operasyonunu bu kez Isparta'da başlattı." Biri profesör, diğeri yardımcı doçent olan bu iki öğretim üyesinin rütbeleri "Türk İnkılabı Tarihi ve Atatürk İlkeleri" kitabında şeriat propagandası yaptıkları gerekçesiyle sökülmüş. Siz şu "Tarihin kurnazlığı"na bir bakın... Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi'ni zorunlu "YÖK dersi" haline getiren zihniyet, bu derste "şeriat" propagandası yapılabileceğini hayal edebilir miydi? Teşbihte hata olmaz, bu olay eskinin Sovyetler Birliği'nde "Marxizm-Leninizm" dersinde Çarlık Rusyası'nın propagandasının yapılması gibi bir "skandal."

Radikal'in haberine göre YÖK soruşturma ekibinin hazırladığı rapor YÖK üyelerini "dehşete" düşürmüş. Raporda, yazarların, Atatürk İlkeleri'yle ilgili kitaplarının her bölümünde Atatürkçü düşünceyi "hiçe saydıkları" belirtiliyormuş. İnanılır gibi değil; bu Türkiye gerçekten çok tuhaf bir ülke oldu. Sadece Atatürk'ü konu alan bir kitapta Atatürk "hiçe sayılıyor"! Bahse girerim ki, bu karmaşık durumu dünyada pek az sayıda insana anlatabilirsiniz..

Gazete "rapor"dan suç teşkil eden bazı bölümleri de özetlemiş. Mesela şunlar: Söz konusu kitapta "Atatürkçülük inkar edilmiştir", çünkü "Türkiye'de hem demokrasiden söz edilmektedir hem de muayyen bir ideoloji, düşünce sistemi ve belli siyasi fikirler devletin resmi okullarında empoze edilmektedir. Atatürkçülük bir ideoloji, bir fikir sistemi değildir" denmektedir. Yazarları tanımam ve şimdiye kadar kaleme aldıklarından iki satır bile okumadım. (Ayrıca söz konusu tarih disiplinine sempati beslediğimi de söyleyemem) Ama birlikte okuduğumuz bu satırlar bana hiç de fena görünmedi. Hele bu düşüncelerin YÖK'ün koyduğu bir "suç" oluşturması gerçekten tam da sahici tarihe geçecek türden bir olay!.. "Rapor"un dikkat çektiği ikinci "dehşet verici" düşünce de Harf Devrimi'yle ilgili. "Harf İnkılabı ile Türk kültürünün Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde meydana getirilen kültürel birikimi ile irtibatının kesilmiş olması Türk kültürünün gelişimi bakımından son derece olumsuz sonuçlar doğurmuştur" demek de mi suç? (Tamam metin epeyce "ağır" ve özensiz, ama sonuç olarak bir görüş.) "Rapor"da altı çizilen bir diğer husus da çok komik. "Atatürk'ün karizmatik liderlik vasfı"nın bütünüyle görmezden gelinip inkar edilmesi de soruşturma ekibini kızdırmış. Oysa ne var bunda kızacak; öğrencilerimizi her türlü "karizma"dan uzaklaştırmak fena mı? Son olarak "rapor"un "laiklik"le ilgili tespit ettiği cümleleri de gözden geçirelim: Kitapta laikliğin bir inanç sistemine dönüştüğünden bahisle, "Din devlete karışmadığı halde, devlet dine sürekli müdahale etmiştir" deniyormuş. E pes doğrusu... "Hukuk devleti"nin var olduğu iddia edilen bir sistemde bir üniversite hocası bunları da mı söyleyemeyecek?

Sonuç olarak birkaç şey daha söylemek istiyorum: Üniversitelerimizdeki Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi bölümlerinde tuhaf gelişmeler yaşandığını birçoğunuz gibi ben de duyuyorum. Anlaşılıyor ki, devlet "el bebek gül bebek" büyüttüğü bu bölümlerden memnun değil. "Karşı devrimciler"in, "devrim tarihi" kürsülerini işgal etmiş oldukları anlaşılıyor! Bu işte benim anlamadığım bir mesele de şu: Nasıl oluyor da "muhafazakar" kesimde yer alan kimseler "Atatürk İlkeleri" dersini okutmaya istekli oluyorlar? Gerçekten anlamıyorum. Neyse, bu konuya ilerde dönmek gerekecek herhalde. Şimdilik yine şunu söylemekle yetineceğim: Gerçekten gerçeküstü durumların yaşandığı bir ülkedeyiz...


18 ŞUBAT 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Kürşad Bumin

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...