YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Kapılarının önünü temizleyenler

 
MÜSİAD'ın, din istismarı yapmak suretiyle para toplayan holdingleri masaya yatıracağı haberini memnuniyetle karşıladık. TÜSİAD'ın, Türkbank ihalesine adı karışan Kâmran Çörtük'ü ihraç etmesi, aynı istikametteki bir çabayı yansıtıyordu. Herkes kapısının önünü temizlemeğe çalışıyor.

 

MÜSİAD'ın, din istismarı yapmak suretiyle para toplayan holdingleri masaya yatıracağı haberini memnuniyetle karşıladık.

Gerçekten de, yüksek kâr vaadiyle dindarların sömürüldüğü, ellerinden tasarruflarının alındığı iddialarına, zaman zaman rastlıyoruz.

Kurunun yanında yaş da yanacağına göre, iyi niyetli müteşebbislerin olumsuz gelişmelerden etkilenebileceği üzerinde duran MÜSİAD, 6 Mart'ta Holdingler Zirvesi'ni topluyor.

TÜSİAD'ın, Türkbank ihalesine adı karışan Kâmran Çörtük'ü ihraç etmesi, aynı istikametteki bir çabayı yansıtıyordu.

Herkes kapısının önünü temizlemeğe çalışıyor.

Ama, sadece Kâmran Çörtük'e karşı bir tavır alınması, bir eşitsizlik ve adaletsizliği de hatıra getiriyor.

Devletle kolkola, menfaat peşinde koşan tek işadamı Kâmran Çörtük mü?

Yuvacık barajı

Aklıma, Yap-İşlet-Devret sistemine göre inşa edilen İzmit Yuvacık Barajı geldi. İzmit Belediyesi, Yuvacık Barajı'nın suyunu, belirli bir fiyattan almayı taahhüt etti. Oysa İzmit Belediyesi'nin ihtiyacı, üretilen suyun çok altında. Alınamadığı takdirde, sanki kullanılmış gibi suyun bedelinin ödeneceği de, mukaveleye konuldu.

Hazine'den, geçtiğimiz yıl 120 milyon doların, kullanılmayan suyun karşılığı olarak, firmaya ödendiği belirtiliyor.

Bu pis işin kokusu çıkacağı için, İzmit Belediyesi, İSKİ'ye, su alması için baskı yapıp duruyor.

Baskıdan bunalan İSKİ, ihtiyacı olmayan bu pahalı suyu almamak için, uzmanlardan oluşan bir heyete rapor hazırlattı. Olumsuz raporu, dönemin İstanbul Valisi Kutlu Aktaş'a da gönderdi.

Kutlu Aktaş'ın bu işle ne ilgisi var diyeceksiniz. Görünüşte yok ama, zirveden gelen talimat doğrudan ona veriliyordu.

Sorular

Bu yazdıklarımızın doğru olup olmadığını araştırmak kolay.

İşte sorulacak sorular:

1) Acaba, İzmit Yuvacık Barajı ne kadar su üretiyor? Ne kadarını İzmit kullanıyor?

2) Hazine 1999'da, İzmit Belediyesi'nin taahhüdünü yerine getirmek üzere, hiç para ödedi mi? Ödediyse kaç milyon dolarlık bir ödeme yaptı?

3) Yuvacık suyunun birim fiyatı ne?

4) İstanbul'da suyun İSKİ'ye maliyeti ne kadar?

5) Yuvacık Barajı'na eş kapasitedeki bir barajı İSKİ kaça mal etti? Yuvacık'la arada kaç milyon dolar fark var?

Yuvacık Barajı'nın maliyeti, Devlet Su İşleri'nin fiyatlarına uyuyor mu?

6) Eş kapasitedeki iki barajın arıtma tesisi için Devlet Su İşleri'nin veya İSKİ'nin fiyatı ne? Yuvacık müteahhitleri arıtma tesisini kaça mal etti?

7) İzmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen'in Ankara'daki hatırlı dostları kim? Bu hatırlı dostların, Yuvacık Barajı ile ilişkisi hangi düzeyde?

Kazık yiyen devlet ve vatandaş

Şimdi denilebilir ki, Yap-İşlet-Devret sisteminde, barajın veyahut arıtma sisteminin kaça mal edildiği, Devlet Su İşleri'nin fiyatlarına uygun olup olmadığı önemli değil. Neticede, bütün maliyet hesapları su birim fiyatına dahil ediliyor.

Zaten bizim anlatmak istediğimiz de bu. Barajın ve arıtma tesisinin pahalıya çıkması, birim fiyatını olumsuz etkiliyor. Rekabet yok. Belediye suyu olmasa bile ödemeyi tekeffül etmiş durumda. Dolayısıyla, baraj pahalıya mal edilince, kazığı devlet yiyor.

Ayrıca, ihtiyaçtan fazla suyun bedelinin Hazine tarafından karşılanması mecburiyeti de, başka bir sorun.

Elektrik santralleri

Dünya Bankası'nın, elektrik santrallerinde, Yap-İşlet-Devret sistemine karşı çıkmasının sebeblerinden biri de bu.

Belirli bir birim fiyatı tesbit ediliyor ve TEDAŞ bu birim fiyattan elektriği almayı taahhüt ediyor.

Hele hele, elektrik dağıtım tekellerine kesinlikle imkân verilmemesi üzerinde duruyor Dünya Bankası.

Çünkü, her bölgede, tek bir firmanın elektrik dağıtması, o firmaları tekel durumuna sokuyor. Rekabeti önlüyor. Firma, bir bölgede, tek bir fiyattan elektriği satacak. Tüketicinin tercih hakkı yok.

Elektrik fazlası olsa da, düşük maliyetle başka tüketim imkânları doğsa da, taahhüt gereği, tesbit edilen fiyattan o elektrik satın alınacak ve tüketiciye verilecek.

Dünya Bankası, rekabetçi enerji piyasasının oluşması için proje üretti. Bir anlamda Enerji Bakanlığı'na danışmanlık yapıyor. "15 bölgede 30 yıl süreyle dağıtım tekellerinin kurulması, spot piyasalarının ve rekabetin önünü tıkayacak" diyor Dünya Bankası Türkiye direktörü Ajay Chhibber ve Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'i uyarıyor.

Yuvacık Barajı'ndaki olumsuzlukları, bir ders olsun diye hatırlattık. Dünya Bankası'nın endişelerinin haklılığını gösteriyor, bu örnek.

Evet herkes kapısının önünü temizliyor. MÜSİAD'a, tebrikler. Çok büyük sıkıntıların önünü şimdiden kesmek gerekiyor.

TÜSİAD'a da tebrikler. Her ne kadar Kâmran Çörtük'le sınırlı tutulan işlemler, adaletsizlik ve eşitsizlik yaratıyorsa da, gene "hiç yoktan iyi" diyebiliriz.

Peki ya diğerleri.

Meselâ Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, meselâ İzmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen, kapılarının önünü ne zaman temizleyecekler?


18 ŞUBAT 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazlı ILICAK

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...