T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Hükümete yabancı banka komplosu var

Ben "komplo teorilerinden" anlamam. Zaten o işe pek kafa da yormam. Bugün e mail yoluyla bana ulaştırılan böyle bir teoriyi gündeme getirmek istiyorum. E mail'i gönderen okuyucum baş tarafa bir not düşmüş; "Yazıyı okurken sinirlenip, küfür etmek ve bilgisayarı yumruklamak serbesttir" diyor. Sonra devam ediyor:

"Bildiğiniz üzere Kasım ayında yaşadığımız ekonomik krizin hemen ardından, krizden çıkış yollarından birisi olarak dünya toplam rezervlerinin yüzde 70'ine sahip olduğumuz bor madenlerinin özelleştirilmesi gündeme getirilmiş ve hükümet içinde başta sayın Şükrü Sina Gürel olmak üzere bir kaç bakanın direnişi sonucu bor madenlerinin özelleştirilmesiyle ilgili dosya kısa bir süre için rafa kaldırılmıştır.

Bu tartışmanın hemen ardından nedenleri hala tam olarak bilinmeyen Şubat krizi patlak vermiştir.

Ve bugün Türkiye bir kaç milyar dolar bulabilmek için her şeyi yapabilecek bir duruma sürüklenmiştir. Çok kısa bir süre sonra bor madenlerinin özelleştirilme yoluyla yabancı sermayeye satışı yeniden gündeme getirilecektir ve korkarız bu kez ülkenin içine düşürüldüğü ağır ekonomik buhran nedeniyle hiç kimse bu özelleştirilme işlemine karşı direnemeyecektir."

(Okuyucum böyle yazıyor ama Bakanlar Kurulu kararıyla bor madenleri özelleştirme kapsamı dışında bırakıldı.)

Merkez Bankası eski Başkanı Yaman Törüner'in dün Akşam Gazetesi'nde çıkan yazısında bu Türkiye'nin nasıl bir "komplo" ile karşı karşıya kaldığının açıklaması vardı. Törüner "IMF'nin emrinden çıkmamız imkansızlaşıyor" başlıklı yazısında "Türk bankalarının uluslar arası piyasalardan aldıkları kredilerin verilme koşulları değiştiriliyor" diyor ve " Sendikasyon kredilerinin verilme koşulları arasında Türk Hükümeti'nin IMF ile anlaşmasını bozmaması koşulu da var" diyerek, Türkiye'yi "sarmala" alacak sistemi açıklıyor. İki büyük Türk bankasının "mecburen" bu şartı kabul ettiğini, bir diğerinin konuyu hükümete aktaracağını söylüyor.

İnsanın aklına "Yok canım bu kadar da senaryo kurulamaz" demek geliyor ama Türkiye'nin gideceği yer "komplo teorilerinin rahatça beslenebileceği bir yer" olarak karşımıza çıkıyor.

Merkez Bankası eski başkanı Yaman Törüner bu durumu şöyle açıklıyor: "IMF ile hükümetin her ne biçimde olursa olsun anlaşmasını bozması veya yapılan gözden geçirmelerde IMF'nin emirlerine uymaması ya da IMF emirlerine uymada gecikmeler yaşanması hallerinde kredileri muaccel (yani vadesi beklenmeden geri istenebilir) hale getiriyor."

İşte Türkiye'yi bekleyen asıl "tehlike" bu şartların iyice yaygınlaşmasında. Yaman Törüner "Türkiye'nin IMF emirlerinden biraz sapması kredileri muaccel hale getireceği için, bankaların hemen ödemesi gereken 3 ila 15 milyar dolar dövize ihtiyaç olacak. Asıl krizle bu durumda karşılaşılacak" diyor.

Bu köşedeki yazılarımda "Üç kuruşluk borç alabilmek için IMF'ye kul köle oluyoruz" diye yazıyordum. Buradaki "kul köle" "mecazi" bir anlamdı. Meğer gerçek olmuş da haberimiz yokmuş.

Biz 1.5 milyar dolarlık IMF kredisi gelsin diye 2 bakan feda edip, "onurunu ayaklar altına alan bir ülke" durumuna düşürüldük. İster misiniz yabancı bankaların "komplo teorileri" tutsun, sendikasyon kredileri "muaccel" hale düşsün, 1.5 milyar dolar bulamayan Türkiye, bu kredileri ödeyebilmek için "komplo teorilerine" uygun olarak bor madenlerini bir yolunu bulup yeniden özelleştirilmeye çıkarsın?!


2 Ağustos 2001
Perşembe
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED