T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Sami Selçuk'a fırça atarak mı Meclis'in onurunu koruyacaksınız?

Ömer İzgi... MHP Konya Milletvekili. Hatırlayacaksınız, "CHP'ye ne hacet, biz varız. MHP olarak CHP'nin boşluğunu biz doldururuz..." buyurmuş, MHP olarak nasıl bir siyasi yönelim (eğilim) içinde olacaklarının ipuçlarını vermişti.

Olsun.

Biz yine de bunu masum bir "zihin sürçmesi" kabul edelim.

Ama, artık Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin başında.

Yani, vaktiyle "milli mücadele" için muharrik güç olmuş, güç odaklarının olanca iğvasına karşın "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" düsturundan sapmamış bir kurumun, "irade-i milliye"nin tecelli ettiği en hayati organın başkanı.

Ona düşen, kuşkusuz, bundan sonra, temsil ettiği kurumun saygınlık ve güvenilirliğini en üst düzeyde tutmak; hukukun tepetaklak edildiği, kuvvetler ayrılığı ilkesinin "resmen" ayaklar altına alındığı bu "netameli" ara-dönemde Meclis'e itibarını iade etmek olmalıdır.

Ama bu şekilde mi?

Meclis'i koruma celadeti, her fırsatta "hukukun üstünlüğü" ve "temsil mekanizması"na verdiği önemi dile getiren Yargıtay Başkanı Sami Selçuk sözkonusu olunca mı akıllara gelmeli?

Ne demiş Sami Selçuk?

Mealen:

Yapılan Anayasa değişikliği olumlu, ancak yeterli değil. Daha fazlası da bu Meclis'ten beklenemez zaten.

Yanlış mı?

Bu Meclis'in "vesayet" altında olduğunu, siyasete vaziyet etmeyi alışkanlık haline getirmiş çevrelerin (mahut odakların) ağır baskı ve tazyiki altında yasama görevinde zorlandığını Sayın Ömer İzgi bilmiyor mu?

Bu Meclis bu kadarını yapabiliyor işte.

Hayır, Sami Selçuk Meclis'i ve seçilmişleri küçük düşürüyormuş, herkes kendi işine bakmalıymış, kimsenin haddine değilmiş, estek köstek...

Emin Çölaşan da, güya Meclis'i koruyan bir yazı yazmış.

Ben okumadım.

Anlattılar

Sami Selçuk'u işaret ederek, "Biri bu adama dur desin" diyormuş Çölaşan ve hesapta Ömer İzgi'ye, yani Meclis'e arka çıkıyormuş.

Çölaşan, "Yuh olsun size!" diye manşetten Meclis'e giydiren gazetenin yazarıdır, dikkatinizi çekerim.

DSP'li ve ANAP'lı vekiller de, İzgi'nin açtığı kulvarda iki gündür Selçuk'a giydirip duruyor.

Bu sayın milletvekilleri, mütekait Başsavcı Vural Savaş Başbakan Mesut Yılmaz'a gidip, "312. maddeyi değiştirirseniz fena olur ha..." diye tehditler savurduğunda, neden "Sen işine bak Vural Savaş, yasaları değiştirmek Meclis'in görevidir. Sen bu davranışınla Meclis'i ve seçilmişleri küçük düşürüyorsun!" diye tepkilerini dile getirmediler?

Ya Ömer İzgi?

Ömer Bey siz niçin, "Eğer parti kapatmayla ilgili oylama şartını değiştirirseniz toptan istifa ederiz" diyen Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'e "sert çıkıp" Meclis'in onurunu kurtarmayı akledemediniz?

Niçin?

Temsil ettiğiniz kurumun itibarını, Sami Selçuk'a fırça atarak mı iade edeceksiniz?


27 Eylül 2001
Perşembe
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED