T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Siyasi muhtıra şoku

Bazı milletvekillerinin, "Türkiye'nin iyi yönetilmediğini" savunarak siyasette yeni bir yapılanmayı öngören deklarasyon hazırlaması "siyasi muhtıra" diye değerlendirildi. ANAP, "Arkasında Demirel var" dedi.

Milletvekilleri tarafından hazırlanan hükümet karşıtı deklarasyon siyasete bomba gibi düştü. Türkiye'nin iyi yönetilmediğini ve hükümetin Türkiye'yi felakete sürüklediğini belirterek, milletvekili insiyatifi adı altında yeni bir oluşum başlatan deklarasyoncular, destek sayısının 80 milletvekiline ulaştığını ileri sürerken, deklarasyon metni, "lider oligarşisine yönelik muhtıra" olarak değerlendirildi.

ANAP İzmir Milletvekili Işın Çelebi'nin öncülüğünü yaptığı deklarasyon en çok ANAP'ı karıştırdı. Yıldırım Akbulut, Lütfullah Kayalar, Ali Er, Murat Başesgioğlu, Veysel Atasoy, Eyüp Aşık, İlhak Aküzüm ve Burhan Kara'nın da destek verdiği deklarasyon sonrasında disiplin mekanizması gündeme getirildi. ANAP lideri Yılmaz'ın bu öneriye karşı çıktığı belirtilirken, ilk grup toplantısında bu isimlerin savunmalarının alınacağı öğrenildi.

DYP TBMM Grubu da bir açıklama yaparak, deklarasyona kendi milletvekillerinin imza vermesinin sözkonusu olmadığı bildirildi.

Akarcalı, Demirel'i işaret etti

ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı ise hareketin arkasında Süleyman Demirel'in olduğunu açık biçimde ima etti. TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Akarcalı, "Bu deklarasyonun arkasında siyasete dönme hırsıyla kimlerin yattığının da çok iyi araştırılması gerektiğini Türk kamuoyunun bilmesini istiyorum. Cesur bir şekilde ortaya çıkamayanların, geçmişteki ihtiraslarını Türkiye'nin içinde olduğu sıkıntılardan yararlanarak tatmin yoluna gitmelerini de doğru bulmuyorum" dedi. Gazetecilerin "Demirel mi?" diye sorması üzerine, "Siz söylüyorsunuz ben değil" diyen Akarcalı, "Bu isme katılıyor musunuz?" sorusunu, "Tek isim olarak katılmıyorum" diye cevapladı.

DSP'liler sızdırdı

Bu arada, ANAP'lılar, deklarasyon metninin DSP'liler tarafından basına sızdırıldığına inanıyor. Alınan bilgiye göre, deklarasyonun basına sızması ise şöyle gerçekleşti: Işın Çelebi, hazırlanan deklarasyon metnini, TBMM açılınca DSP'lilere gönderdi. Ancak deklarasyon salı akşamı basına sızdırıldı.

Deklerasyon, hükümet ortakların arasında ise, "İkinci bir küskünler hareketine yol açar mı?" sorusunu gündeme getirdi.

'İlgim yok ama memnun oldum'

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ise hareketle bir ilgisi olmadığı, ancak gelişmelerden memnuniyet duyduğu belirtiliyor. Deklarasyon hazırlığını öğrenen bazı eski DYP milletvekilleri, Güniz sokağa giderek Demirel'in nabzını tuttu. Demirel'in, kabul ettiği milletvekillerine, "hareketle ilgisi olmadığını ancak böyle bir hareketin başlayacağından haberdar olduğunu" söylediği öğrenildi. Demirel'in, "Sonunda milletvekilleri de patladı. Türkiye iyi yönetilmiyor değil, Türkiye'de idare yok ki yönetilsin" dediği belirtildi. Demirel'in hareketi Meclis'in ve milletvekillerinin itibarını artırıcı bir hareket olarak gördüğü, ancak partilerden istifa olmadığı için hareketin yaptırım gücünün bulunmayacağını söylediği belirtildi.

Çelebi: Basına erken sızdı

Deklarasyonu kaleme alan isimler arasında yer alan ANAP İzmir Milletvekili Işın Çelebi, deklarasyonun beklenen tarihten önce kamuoyuna sızdığını itiraf ederek, "Biz deklarasyonu asıl 1 Ekim günü açıklamayı düşünüyorduk ve bu konuda görüştüğümüz 80 milletvekili bize destek verdi. Ancak hiç hesapta yokken basına sızdı. Ancak bu bizim çalışmalarımızı olumsuz etkilemez. Şimdi daha rahat hareket edeceğimizi umuyorum" dedi. Çelebi, harekete Saadet, Ak Parti ve MHP'den destek almayı düşünmediklerini ve bu nedenle bu partilerdeki muhalefet milletvekillerine teklif götürmediklerini de söyledi.

Deklarasyonun hazırlanışına evsahipliği yaptığı belirtilen ANAP Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut da deklarasyonun Türkiye'nin iyi yönetilmediğini ortaya koymaya yönelik olduğunu söyledi.

 
Hükümet liderleri rahatsız oldu

Erdoğan erken seçim istedi

Pişkinsüt DSP'den koptu
DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkünsüt, "DSP'nin halkı aldattığını, başbakanlık görevini artık yapamayan Ecevit'in de kendini Türkiye'den önemli gördüğünü" belirterek, partisinden istifa etti.
Anayasa Avrupalılaşıyor
"Yasaklanmış herhangi bir dilde yayın yapılamaz" hükmü Anayasa'dan çıkarıldı. Haber alma ve dernek/vakıf kurma özgürlüğünün sınırları genişledi. Anayasa'da AİHS ve AİHM kararları esas alındı.
Çiller: Onurluca istifa et
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Başbakan Ecevit'i Rusya Eski Devlet Başkanı Boris Yeltsin'e benzeterek, istifaya çağırdı. Çiller, partisinin Meclis Grubu'nda yaptığı konuşmada, hastalığı nedeniyle Devlet Başkanlığı görevinden istifa etmek zorunda kalan Yeltsin'in ülkesinin iyiliğini düşünürek bu kararı aldığını hatırlatan Çiller, "Sayın Ecevit'e sesleniyorum: Eğer tarih önünde Ecevit adını düşünüyorsan, gelecek nesilleri düşünüyorsan bu kritik dönemde Türkiye'nin tarihi sorumluluğunu düşünüyorsan en onurlu şeyi yapın ve istifa edin" dedi.

27 Eylül 2001
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED