YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Hangi birinden söz etsem acaba?

Bugün için niyetim, Hürriyet gazetesinde geçen gün yayımlanan "Ermeni soykırımı anıtı ve işeyen köpek" fotomontajından söz etmekti. Logosunun yanıbaşına "Türkiye Türklerindir" gibi âlâsından ırkçı bir laf yerleştirmiş olan gazete, geleneğinin dışına çıkmayarak şu günlerde gündeme gelmesi ne kadar tartışılır olursa olsun, bir anıtın dibine bir köpeği işetmekte sakınca görmemişti. Gazetecilik açısından büyük bir ayıp olmaktan öte, bir insanlık ayıbıydı. Cumartesi günü Hürriyet'in genel yayın yönetmeni bir "özeleştiri" yapar gibi yaparak, "Fotoğrafı ben de hoş karşılamadım" diyordu.

Belli ki, Milliyet'ten Yavuz Baydar'ın kendisine ulaştırdığı tepkinin de etkisiyle, çok ileri gittiklerini biraz anlar gibi olmuştu. "Sayfayı hazırlayan arkadaşlarımız" Fransızlar'ın davranışına "öfkelenmişler" de, falan filan... Sanki bir sayfanın hiç değilse 1/4'ünü kaplayan bu utanç verici fotomontaja gazete baskıya girmeden önce gözü ilişmemiş gibi... Sanki gazetesinin bu utanç verici yayınını hemen ertesi gün büyük bir özürle düzeltme yoluna gidip o ırkçı "arkadaşları"na kapıyı gösteremezmiş gibi... Uzun lafın kısası, "Ermeni soykırımı anıtı ve işeyen köpek" fotomontajı genel yayın yönetmeninin ve "sayfayı hazırlayan arkadaşları"nın güle oynaya yarattıkları bir şaheserdir. Okurları ahmak yerine koyup, "iki ileri bir geri" oynamanın âlemi yok...

Bugün Dışişleri'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde sürekli yüklü tazminat çekleri imzalaması üzerine, Yargı'ya açıkça "müdahale"sinden söz etmeye de niyetliydim. Dışişleri'nin "Ceza verecekseniz hiç değilse asgari hadleri uygulayın" (!) mealindeki bu uyarı mektubu, hiç şüphesiz, birkaç yazıyı rahatça idare edebilecek nitelikteydi.

Bugün için, Fevzi Şıhanlıoğlu'nun TBMM'de yapılan cenaze törenine gelen DYP'lilerin üzerleri silah taşıyıp taşımadıklarını görmek için polis tarafından aranmak istendiğinde, Mehmet Ağar'ın "Gelenlere ben kefilim" diyerek aramayı durdurmasından da söz etmek istiyordum. Gazete "Kapıdan aranmadan giren kalabalığın arasında silahlı olanların bulunması dikkat çekerken..." diyor. İşte size özlediğiniz bir memleket! Mehmet Ağar, TBMM'ye aranmadan girmek isteyenlere kefil!

Ben bugün için asıl olarak, Cumhurbaşkanı'nın YÖK'e son iki atamasından söz etmek istiyorum. Ahmet Taşgetiren geçen gün durumu daha yazısının başlığından itibaren ne güzel özetlemiş. "Ah sayın Cumhurbaşkanı!" diyordu Taşgetiren. Ah ki ne ah! Vah ki ne vah!

Cumhurbaşkanı yapılmaması gereken ilk işi yaptı. Yani YÖK'e iki "militan" atadı. Prof. Türkan Saylan'ın bir hekim olarak değerini tabii ki kimse inkar edemez. Ama Saylan, Taşgetiren'in güzel açıkladığı gibi, hiç değilse hatırdan çıkmayan "İkna odaları"nın "militan" bir taraftarı olarak hepten zıvanadan çıkmış üniversite hayatımıza ne gibi olumlu bir katkı yapabilir? Atatürkçü Düşünce Derneği ve Sol Güç Birliği üyesi Işıklı'dan hiç söz etmeyeceğim.

Prof. Aysel Çelikel ve Prof. Ramazan Aslan'ın atanmasıyla umutlanıp, Cumhurbaşkanı'nın yetkisini kullanarak YÖK üyelerinin niteliğini nihayet makul bir hale getireceğine inandığımı bu sütunlarda dile getirdiğim için pişmanlık duyuyorum. Belli olmaz, Cumhurbaşkanı'nın bize belki başka sürprizleri de vardır. Bir de bakarsınız ki, İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu da bir YÖK üyesi oluvermiş!

Işıklı ve Saylan'ın YÖK üyeliğine atanması üzerine gazetelerde karşıma çıkan bazı yorumlara da bir anlam veremedim. Yeni üyelerin YÖK yönetimini çok "tedirgin" ettiğinden ve YÖK'ün "soldan" bir yumruk yediğinden söz ediliyordu. Milliyet'ten Yalçın Doğan, "Alparslan Işıklı ve Türkan Saylan. İkisi de, YÖK'e karşı ve solda" diyordu. Ve de çok paylaşılan bir diğer yorum: "1402'lik Işıklı'nın atanması 12 Eylül'e karşı bir jesttir." (!) Açıp bakmadım ama mutlaka Akit'te de benzer yorumlar eksik değildir. Yani özetle, "Demokrat ve sol iki üyenin atanması YÖK'ü tedirgin etti" türünde yorumlar... Düşünebiliyor musunuz? "Sağı solu belli olmayan" bir ülkede karşılaştığımız şu atamalara ve yorumlara bir bakın... Bu son faslı önümüzdeki günlerde tekrar gözden geçirelim...


5.ŞUBAT.2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Kürşad Bumin

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...