Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Prof. Dr. Coşan'ın vefatı üzüntüye yol açarken, nereye defnedileceği ailesinin vereceği karardan sonra kesinleşecek.
Prof. Esad Coşan Hocaefendi Hakk'ın rahmetine kavuştu. Prof. Çoşan Hocaefendi ve damadı Prof. Ali Yücel Uyarel dün Avustralya'da geçirdikleri elim bir trafik kazası sonucu hayatlarını kaybettiler. Hocaefendinin vefatı Türkiye ve Avustralya'da büyük bir üzüntüyle karşılandı Damadı Prof. Ali Yücel Uyarel, Hüseyin Kara ve Cevdet isimli yakınlarıyla birlikte yola çıkan Prof. Esad Coşan Hocaefendi'nin içinde bulunduğu otomobil, Avusturalya'nın New South Wales eyaleti sınırları içinde yer alan Dubbo'da Türkiye saati ile sabah 04.00 sıralarında karşı şeritten gelen bir TIR'la çarpıştı. Aracın ön koltuğunda oturan Prof. Coşan ağır yaralanırken, damadı Prof. Uyarel olay yerinde hayatını kaybetti. Dubbo Hastanesi'ne kaldırılan Prof. Coşan ise tüm tıbbî müdahalelere rağmen kurtarılmayarak 63 yaşında hayata veda etti.
TIR şoförü uyuyorduProf. Dr. M. Esat Çoşan Hocaefendi'nin vefat ettiği kazaya, uyuyan bir TIR şöförünün sebep olduğu bildirildi. Esat Çoşan'ın yakınındaki isimlerden İsmail Sait Bakkal, kazaya karşı yönden gelen ve Avustralyalı yetkililer tarafından 'uyuduğu' açıklanan bir TIR şöförünün sebebiyet verdiğini belirtti. İsmail Sait Bakkal cenazenin nereye defnedileceğinin henüz netlik kazanmadığını, ailesinin isteğine göre karar vereceklerini ifade etti. Said Bakkal, yerel saatle bu sabah cenazenin Dubbo'dan, Sydney'e oradan da Hocaefendi'nin Avustralya'da ikamet ettiği Brisban'e getirileceğini bildirdi. Bu arada Hocaefendi'nin İstanbul'da yaşayan oğlu Nurettin Coşan'ın olay üzerine rahatsızlık geçirdiği öğrenildi.
Hayır için çalıştıMehmed Zahid Kotku Efendi'ye intisap eden Prof. Esad Coşan 1977'den itibaren İskenderpaşa Camii'nde, dergahın eğitim kitabı olan Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî'nin "Ramûz el- Ehâdis" adlı hadis kitabından hadis dersleri vermeye başladı. Mehmed Zahit Kotku Hocaefendi'nin 13 Kasım 1980 günü vefatından sonra, cemaatin eğitimiyle ve her türlü meselesiyle ilgilenme, tebliğ ve irşad görevini üstlendi. Onun döneminde hadis derslerine ilgi daha da arttı. Cemaat yer bulamadığı için camiye ilaveler yapıldı. Ayrıca Ankara, İzmir, Bursa, Sapanca, İzmit ve Eskişehir'de mûtad hadis dersleri başlatıldı. Yurt içi ve dışında basın-yayın, eğitim, kültür-sanat, sağlık, sesli ve görüntülü yayıncılık gibi, hayatın her sahasını kavrayan çok yönlü vakıf, dernek ve şirketin kuruculuğunu yaptı. Mehmed Zahid Kotku Efendi'nin emri üzerine kurduğu "Hakyol Vakfı"nın çalışmalarıyla bizzat ilgilendi, muhtelif yerlerde şubeler açtırdı.
Hocaefendi sohbeti esas aldıEğitim ve yardımlaşma faaliyetini yaygınlaştırmak için çalışmalar yaptı. Sanat ve kültürle ilgili çalışmalar yapmak üzere "İlim Kültür ve Sanat Vakfı" nı, sağlık hizmetleri için "Sağlık Vakfı"nı kurdurdu. Hanımların eğitimi ile ilgili olarak "Hanım Dernekleri"nin; çevre ile ilgili çalışmalar yapmak üzere "İlim, Ahlak, Kültür ve Çevre Dernekleri"nin kurulmasını ve yaygınlaştırılmasını teşvik etti. Vakıflar'a ait harabe haline gelmiş birtakım ecdad yadigarı eserlerin tamir ve tecdidiyle ilgilendi. Eğitimin yaygınlaştırılması için basın ve yayın çalışmalarıyla ilgilendi. 1983 Eylülü'nde "İslam" dergisini, 1985 nisanında "Kadın ve Aile" ve "İlim ve Sanat" dergisi yayınlanmaya başladı. Daha sonra "Gülçocuk" dergisi çıkartıldı. Sağlık ve bilimle ilgili konularda ise "Panzehir" dergisi yayınlandı. Kaliteli bir eğitimi temin etmek amacıyla, özel eğitim kurumlarının kurulmasını teşvik etti. Çeşitli illerde ilkokul öncesi, ilkokul ve orta öğrenime yönelik eğitim tesisleri kurdurdu. Yurtdışındaki Müslümanlar'la diyaloğu sağlamak amacıyla "İskenderpaşa Turizm (İSPA)" adı altında bir seyahat acentası kurulmasına öncülük etti. İlmi seviyesi yüksek hocalar yetiştirmek amacıyla İstabul'da, Ankara'da, Konya'da ve Bursa'da hadis ve fıkıh enstitüleri açtırdı. Buralarda İlahiyat Fakülteleri'nde okuyan veya mezun olan kimselere, özel hocalardan Arapça, hadis, tefsir ve fıkıh dersleri verdirilmesini temin etti. Sohbetlerine yurt içinde yurt dışında büyük ilgi gösterilmesi ve çeşitli yerlere davet edilmesi, onun çok seyahat etmesine neden oldu. Avrupa'da, Kuzey Amerika'da, Afrika'da, Orta Asya ve Avustralya'da pekçok ziyaretler, vaazlar, sohbetler yaptı; eğitim programlarına katıldı. Her yıl hac ve umre dolayısıyla değişik ülkelerden gelen Müslümanlar'la görüştü, diyalog kurdu. Hakkı ve hayrı, iyiyi ve güzeli tebliğ etme yönünde şumüllü ve verimli çalışma yapmaktan bir an bile geri kalmadı. Çevresini bu tür çalışmalara teşvik etti. Prof. Dr. Mahmut Esad Coşan 14 Nisan 1938 yılında Çanakkale'nin Ayvacık İlçesi'nin Ahmetçe Köyü'nde dünyaya geldi. Üç yaşında İstanbul'a giden Prof. Coşan ilk, orta, lise ve üniversite öğrenimini İstanbul'da yaptı. 1960 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi Bölümü'nü bitiren Coşan Hocaefendi, aynı yıl Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Klasik-Dini Türkçe Metinler Kürsüsü'ne asistan olarak girdi. 1965 yılında XV. Yüzyıl şairlerinden olan "Hatiboğlu Muhammed ve Eserleri" konusundaki doktora tezini bitirdi. 1972-1973'de yedeksubay olarak askerlik görevini tamamladı. 1973'de "Hacı Bektaş-ı Veli, Makâlât" adlı doçentlik tezi ile doçentlik ünvanını aldı ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne öğretim üyesi olarak tayin edildi. 1977- 1980 yıllarında Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi'nde Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. 1982'de "İbrahim-i Müteferrika ve Risale-i İslamiyye" isimli takdim teziyle ilahiyat profesörlüğüne yükseldi. 1987 yılında emekliliğini isteyerek üniversiteden ayrıldı. Mehmet Zahid Kotku Efendi'nin damadı olan Prof. Coşan 1997'den itibaren başta Avustralya olmak üzere ABD ve Avrupa ülkelerinde bulundu. Arapça, Farsça, Almanca ve İngilizce bilen Hocaefendi'nin 30'u aşkın kitabı, binlerce makalesi bulunuyor.
Soru işareti olabilir.Bu arada Merkez Valisi Recep Yazıcıoğlu ise, Esad Coşan Hocaefendi'nin ölümü konusunda bilgisinin olmadığı belirterek, "Bu tip kazalarda her zaman istifham olmuştur " dedi. İstanbul'da yapılan Avukatlar Forumu'na katılan Yazıcıoğlu, basın mensuplarının, Esad Coşan Hocaefendi'nin trafik kazasında ölümüyle ilgili sorusuna, "Konu hakkında bir bilgim yok. Ancak, bu tip olaylarda ve kazalarda Türkiye'de bir her zaman istifham olmuştur. Bu konuda da olabilir " şeklinde cevap verdi.
Barış adamını kaybettik
Recai Kutan: Prof. Dr Esat Coşan ile yaklaşık 50 yıllık hukukum vardı. Bir alim, bir fazıl, bir kamil zat idi. Kaybından dolayı fevkalede üzüntü içindeyim. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ise Esat Çoşan Hocaefendi'nin ölümünden büyük üzüntü duyduğunu kaydetti.
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|