YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

İki farklı ceza/evi

Uzun bir süredir kaynayan cezaevlerinde devletin egemenliği yeniden tesis edilirken bunun bir son olacağından kuşkuluyuz. Bu kuşkumuzu besleyen temel neden üzerinde hiç düşünmeden rahatlıkla şu gerekçeleri söyleyebiliriz: cezaevlerinin iyi yönetilmediği (yeterince denetlenip kontrol edilmediği anlamında), örgütlerin tutukluları yine kışkırtmayı sürdüreceği, yaşanmış tecrübelerimize yaslanarak ileri sürülebilir.

Yaşanan siyasal eylemlerden bağımsız olarak, hapishane ve suçlunun ıslahı üzerine sorunu temelden ele alan çabaya rastlamak mümkün değil. Dünkü yazımda atıfta bulunduğum Fransız düşünür Micheal Foucault "büyük kapatma" dediği hapishanelerin tarihi üzerine kafa yormuş ender isimlerden biri. Yine ondan hareketle Batıda hapishane uygulamasının siyasal ve toplumsal sonuçları üzerine yaptığı bazı tesbitlere değinelim.

Tımarhanelerin akıl hastası, kliniklerin hasta ürettiği gibi hapishanelerin de sistem için manupule edilebilir, yararlı suçlular çıkardığını savunan Foucault, mahkumun her zaman ekonomik ve siyasal baskıya maruz kalmasından dolayı şantaja açık konumda olduğunun altını çiziyor. Bir tür iktidarın meşrulaştırılmasını sağlayan unsurlara dönüşüyor hapishanedeki mahkumlar. Mikro düzeydeki suç eğilimi büyük kapatma sistemine girdikten sonra makro suçlu olmaya, profesyonelleşmeye itilirler. Profesyonel suçlu ise, her zaman için manipüle edilme potansiyelini barındırıyor olmasından dolayı sistemin istediği bir suçlu tipidir.

Özellikle televizyon, sinema gibi kitle iletişim aygıtlarının sürekli beslediği "suç korkusu" polisiye denetime dayalı sistemin ilk koşulunu oluşturur. Sistemin doğasını okuma ve ona karşı eleştirel düşünceyi geliştirmesiyle tanınan postmodern dönemin en etkin düşünürünün yaklaşımı kimilerine göre fazla radikal gelebilir. Ancak eleştirinin, statükonun doğasını ele verme konusunda her zaman için olumlu bir yanı olduğuna kuşku yok. Batıda belli çevrelerde dillendirilen hapishane karşıtı akımların yeterince temellendirilmiş bir düşünceden kaynaklanmadığını söyleyen Fransızların aykırı adamı, sistemi sorgulamaya ömrünü vermişti.

Somut suça soyut ceza

Batı ceza sistemine daha doğrusu ceza felsefesine daha temelli bir eleştiriyi yıllar önce Sezai Karakoç yapmıştı. İslam ceza hukuku ile batı ceza hukuku arasındaki temel ayrımı şöyle ortaya koyuyordu: Hapishane uygulaması soyut bir ceza türü. İşlenen suçun mahiyeti ne olursa olsun verilen cezanın aynı türden soyut bir ceza olduğunu ve miktarının da son derece subjectif ve tartışmaya açık olduğunu belirtir.

Adam öldürmek gibi somut bir suça karşılık kaç yıl olacağı her durumda farklı olabilen soyut ceza verilmektedir. Ya da evrakta sahtecilik yaparak kamu malını hortumlamak gibi ekonomik boyutu öne çıkan bir suça karşı da cinayet suçunu işleyene verilen türden soyut ceza verilmektedir. Karakoç'un İslam hukuk felsefesi ile hapishaneyi doğuran batı hukuk felsefesi arasındaki temel ayrımı vurgulayan yaklaşımı Foucault ile kıyaslanmayacak derecede kökten bir ayrımı ortaya seriyor.

Devletin cezaevlerinde denetimi yeniden ele geçirmesi ya da 1991 yılından bu yana giremediğini söylediği koğuşlarda hakimiyetini yeniden tesis etmesi, hapishanelerin dışına da yansıyacak yeni bir denetimin habercisi olup olmadığını merak ediyorum.


22 ARALIK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Akif Emre

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...