YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Oblomov'ların yönetim modeli!..

İvan Aleksandroviç Gonçarov'un (1812-1891) başyapıtı "Oblomov"u, ortaokul yıllarımda okumuştum..

20'li yaşlarımda, Kemal Tahir beni uyardı..

-Çocuklukta okunan klasikler, bütün derinlikleri ile kavranılmaz.. Bunları daha önce okumuş olsan bile, yeniden bir kez daha okumalısın, dedi..

Bunun üzerine, Stendhall'ın "Parme Manastırı"nı, Defoe'nin "Robinson Crusoe"sini, Cervantes'in "Don Kişot"unu, Balzac'ın "Goriot Baba"sını ve böyle bir dizi kitabı, ikinci defa yeniden okudum..

Dostoyevski'yi, Steinbeck'i, İbsen'i, Dos Passos'u, Tolstoy'u, Shakespeare'i falan, yeniden hıfzettim..

Ama bu ikinci kez okuduğum klasikler arasında, beni ilk defa okumuşçasına etkileyen yapıt, Gonçarov'un "Oblomov"u oldu.

Galiba bu kitapta, "biz"i bulmuştum..

Oblomov, zihnî ve buna bağlı bedenî tembelliği simgeleyen bir Rus eşraf çocuğu.. Babasından miras kalan çiftliğinin geliri ile, kentte varlıklı bir yaşam sürdürür..

Yapmak zorunda olduğu ve onu problemlere götüreceğini bildiği işleri, sadece izler.. Parmağını oynatmaya, nazik bedenini yormaya üşenir.. Âşık olduğu kıza evlenme teklif etmeye üşendiği için, kızı elinden kaçırır.. Kendisini açık açık soyan kahyasına müdahale etmeye de üşenir..

-Nasıl olsa bir gün yaparım, diye düşünür sürekli..

Ve yapılması gerekenleri hiç yapmaz..

Bizim sosyo-politik yaşamımız da, Oblomov'un öyküsü gibi değil mi?

Hep, "nasıl olsa bir gün yaparız" diyerek, çözüm bekleyen problemlerden kaçıyoruz.. Bunları biriktirip, "kriz konuları" haline getiriyoruz..

"Güneydoğu sorunu"nu, "bölücü terörizm"den bu şekilde ayıramadık. "Kürt realitesi"ne, bu şekilde hep uzaktan baktık..

"Kıbrıs" da aynı şekilde, bitmez tükenmez bir "kriz konusu" değil mi? Kıbrıs'a kalıcı bir çözüm aramayı, milli çıkarlarımıza aykırı bir tutum haline böyle getirmedik mi?

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, yıkılmış Avrupa'nın sosyal demokratları bile "serbest rekabet"le yeniden kalkınmaya geçerken, biz "devletçilik", "korumacılık" ve "müdahalecilik" politikalarını bırakamadık..

Bizi sürekli döviz ve bağlantılı olarak rejim krizlerine sokan "Türk Parasını Koruma Mevzuatı"na dayalı kambiyo rejimi, eğer Turgut Özal olmasaydı, hâlâ yürürlükte bulunacaktı..

IMF zoru olmasa, "özelleştirme" konusuna girmezdik bile..

Amerika ve Avrupa bastırmasa, "insan hakları", "demokratikleşme" gibi kavramları herhalde tartışmazdık..

Hep aynı Oblomovca tutum var gündemde..

-Nasıl olsa bir gün yaparız!..

Şu son döneme bakın..

Hepimiz cezaevlerinin, devlet egemenliği dışındaki "kurtarılmış alanlar" haline döndüğünü, terörizmin buralardan yönetildiğini falan, yıllardır biliyoruz.. Herhalde devlet ve siyaset, bunu en iyi biliyor..

Ama çözümü o kadar erteledik ki, devletin cezaevlerine girebilmesi için, "Çöl Fırtınası" çapında bir operasyon gerekti..

Ya "bankaların boşaltılması" skandalı..

Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz, Hüsamettin Özkan ve diğer iktidar sahibi isimler, bankaların boşaltıldığına ilişkin murakıp raporlarını hiç mi duymadılar?

Hazineden sorumlu Bakan Hikmet Uluğbay'ın intihar teşebbüsü arkasındaki gerçekler, onları hiç mi ilgilendirmedi?

Şimdi manav tezgahından çürük elmaları ayıklar gibi "boşaltılmış bankalar"a el koyulmasında, "görevi kötüye kullanma" olmasa bile, "görevi ihmal" yok mu?

Etibank'ın kutlama törenlerine, Egebank'ın yurt dışı şölenlerine katılan bakanlar, bürokratlar, uyur-gezerler miydi?

Meclis'i çalıştırıp, kanun çıkartmak yerine, "İptali Kesin Kanun Hükmünde Kararname"leri inatla çıkartmak, Oblomov'luk değil midir?

"Hem banka, hem medya" sahibi olunmasına izin vermek, bütün olanları gördükten sonra nasıl hâlâ mümkün olabilir?..

Gonçarov "Oblomov"u sanki bizim için yazmış.. İnşaallah, sonumuz romandaki gibi bitmez..

ŞAKA

Hasan Şer'in yanlışı!..

Paris'te oğluna düğün yaptığı için medyanın boy hedefi olan umumi tuvaletler ve kapalı oto-parklar kralı Hasan Şer, herhalde "nerede yanlış yaptım" diye düşünüyordur..

Nerede yanlış yaptığını söyleyelim.

Bir gazete, bir banka, bir televizyon kanalı alsaydı, istediği yerde, istediği düğünü yapabilirdi..

Hatta bankayı boşaltır ve yazarları ona, "çok iyi bir patrondur" diye övgüler düzerdi.

Tuvaletlerinin açılış törenlerine de, bütün bakanlar gelirdi..

İYİ HABER

Org. Kıvrıkoğlu'ndan "Sabah"a ders!..

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun avukatı aracılığı ile "andıç" tartışmalarında kullanılan "bazı karanlık düşünce sahibi kişi ve kurumlar" ve "kötü emel sahipleri" gibi ifadelerin, Nazlı Ilıcak'ı hedef almadığını açıklaması, olumlu ve önemli bir gelişmedir..

Zaten Nazlı Ilıcak'ın Yeni Şafak'ta açıkladığı "andıç"ın varlığının Genelkurmay tarafından kabul edilmesi, başlı başına önemli ve olumlu bir gelişmeydi..

Ama bir başka önemli ve "olumsuz" bir gelişme var..

Bu andıçlar doğrultusunda manşetler atan ve kendi yazarlarını bile hedef gösteren "Sabah"ta, Genelkurmay'daki değişikliğe paralel bir değişim yok..

"Andıç"ın hedef gösterdiği Cengiz Çandar, "Sabah"ta hem sansür edilmiş, hem de bu konudaki savunma yazısı gerekçe gösterilerek, işine son verilmiştir..

"Sabah", Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun açıklamasının tersine, bu konudaki bildirinin Nazlı Ilıcak'ı hedef aldığı başlığı ile vermişti haberi..

Bankacılıkla gazeteciliği birbirine karıştıran ve ikisinin de içini boşaltan bu anlayış, bakalım Karamehmet'in sahipliğinde de devam edecek mi?


22 ARALIK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...