YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Devlet öfkelenir, millet zararla oturur

Bugün artık herkesin, "F tipi-koğuş tipi" tartışması konusunda yeterince bilgisi ve kanlı bir tartışma sonucu elde edilmiş olsa da bir kanaati bulunuyor. Bu kanaate, çok önceden "F tipi lehine" varmış ve terör örgütünün çağdışı koğuş sistemini sadece kendi faaliyet serbestliği için savunduğuna inanan birisiyim. Buna rağmen cezaevi baskınlarının ülkeyi, bırakın dışarıdaki imaj budalalığımızı, içeride tahmin ettiğimizden daha fazla gerilettiğini düşünüyorum. Devletin cezaevlerindeki şiddeti, öfke anındaki çılgınlığı; bu ülkedeki bütün demokrasi, hukuk ve insan hakları taleplerine gözdağı verecek kadar bariz bir meydan okumaya dönüşmüştür. Zihinlerde; "hayata dönüşten anlaşılan buysa, Allah herkesi ölüme gönderme operasyonlarından korusun" dehşeti; ve "ardında 19 ölü, 2 şehit, 100'e yakın yaralı bırakan operasyona planlı deniyorsa, plansızı nasıl olurdu acaba?" sorusu kalmıştır.

Yine dezenformasyon

Operasyon ayrıca, arkada daha önceki benzerleri gibi bir dizi cevapsız soru da bırakmıştır. Basına dağıtılan ve Bayrampaşa ile Bartın cezaevleri arasında örgüt üst düzey yöneticilerinin yaptığı iddia edilen cep telefonu konuşması bunlardan birisidir. Bayrampaşa'da cezaevi ve yakın çevresinde cep telefonuyla konuşmanın özel dalgalarla engellendiği bilinirken, bu konuşmanın nasıl yapıldığı sorusu akla bile getirilmemiştir. Nitekim, operasyon sonrası yapılan aramalarda iki cezaevinde de herhangi bir telefon cihazına rastlanmamıştır. Aynı şekilde, koğuşların silah deposu olduğuna dair haberleri doğrulayıcı bilgilere de ulaşılamamıştır. Anlaşılan o ki, operasyonun sonuçlarını meşrulaştırmak için daha baştan, bazı ısmarlama delillere müracaat edilmiştir.

Her defasında aynı dezenformasyonlar ve bunları yutmaya hazır olan medya kamuoyunu bir istikamete doğru itikliyor. Operasyonun, ölüm oruçlarını önlemek için değil; F tipine bir an önce geçmek, Nuriş'ler, Çakıcı'lar ve bütün mafya babalarının işgali altındaki cezaevlerinde, devletin kaybettiği otoriteyi sağlamak için yapıldığını anlamanın güç olduğu zannediliyor. Son tahlilde; Bayrampaşa Cezaevi'nde bazı koğuşlara 1991 yılından beri girilemiyorsa, içeriye silah sokuluyorsa, koğuşlar örgüt hücrelerine dönüşmüşse bunun suçlusu herkesten önce devlet değil midir?

Hesapsız öfke...

Bedelini ödemek kaydıyla vatandaşın belki ama; devletin asla öfkelenmeye hakkı yoktur. Atacağı her adımı ve bir sonrasını hesap etmek, baskın verdiği mahkumun reaksiyonunu düşünerek davranmak zorundadır. Devlet, yasal olarak can güvenliklerinden sorumlu olduğu insanlara karşı, "direniş olursa vurur geçerim"den ibaret bir operasyon planlayamaz. Güvenlik güçlerinin, minimum zayiatla, daha kansız ve daha profosyonel bir operasyon düzenleme mecburiyetleri vardır. Ölüm orucundakileri hayata döndürmeye giderken arkada bu kadar ölü bırakılması akla mantığa sağmaz.

Yıllardır ihmal edilen denetimlerin hepsi birden, tek kalemde tahsil edilemez.

Bir hafta önce, "süresiz ertelendiği" açıklanan F tipleri de, operasyon sabahı devreye konulamaz. Konulursa, "süresiz erteleme" açıklamasını samimiyetsiz bulan ve ölüm orucundan bu nedenle vazgeçmediklerini söyleyen mahkumlar haklı çıkmış olurlar.

Devletin öfke ve şiddet katsayısının bu kadar yükseltmesinden herkes endişe duymalıdır. Çünkü, bir süre sonra öfke ile kalkanın kim olduğu önemsizleşecek, zararla oturan ise bu ülke olacaktır. Yasalardan ve hukuktan sapmanın hiçbir gerekçesi olamayacağı ve bugün başkalarına yönelen öfkenin, yarın değişik şiddetlerde bugünün seyircilerinden birisini bulabileceği unutulmamalıdır.

Kimse, demokrat olmakla olmamak arasındaki zarın bu kadar inceldiği noktada, gereken sözü söylemekten kaçınmamalıdır.


22 ARALIK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mustafa Karaalioğlu

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...