YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Çocuktum ufacıktım...

Çocukluk ve gençlik dönemlerinde insanın etkilendiği, örnek aldığı kişiler olur, bilirsiniz. Benim de vardı. Dürüstlüğü, temizliği, çalışkanlığı ve başarıları dolayısıyla -uzaktan uzağa- gıpta ile baktığım, sevdiğim ve büyük bir saygı duyduğum kişilerden biri de anne tarafımdan akrabam olan, eğitimci, yazar, şair ve Bursa eski Millî Eğitim Müdürlerinden Ertuğrul Seyhan'dı.

Ne ölçüde yakınlık hissettiğimi anlatabilmek için bir örnek vermek gerekirse, yazdığım bazı yazılarda "Ertuğrul" ismini müstear olarak kullandığımı belirtmem yeterli olur sanırım.

Evlerimiz yakındı. Rahmetli annesi Fadime Yengemiz, yıllarca sakladığı oğlunun defter ve kitaplarını artık gözden çıkarma zamanının geldiğine karar verdiğinde, bana seslenmişti. "Bunlar yakılacak. Kebire Hanım'ın bahçesindeki fırına götürüver."

Çuvalın içindeki bazı kitaplar ilgimi çekmişti. Birkaçını seçip kendime ayırmıştım. "Bunlar benim işime yarar."

Hakikaten yaradı.

Aradan uzun yıllar geçti. Şimdi ne Kebire Teyze'nin bahçesindeki fırın kaldı, ne o bahçe, ne Fadime Yengemizin evi, ne de bizim ev. Hepsi tarih oldu.

Çok şükür, biz baki kalanın ne olduğunu bilenlerdeniz.

Bugün, faksla bir şiir geldi. Bursa'dan. Ertuğrul Seyhan imzasını görünce, çok mutlu oldum. Heyecan da mı vardı ne!..

Ertuğrul Bey, benim yazılarımı okuyordu demek.

Dahası, bir şiirini gönderiyordu. "Merhum Namdar Rahmi'ye nazire" olarak yazdığı bu şiiri sizinle paylaşmak zorundayım.

Bakın, baştan belirteyim, beğenmek şarttır, ona göre.

Yılın bilançosu

Her yılın sonunda, bizim sevgili Karga ile karşılıklı oturur, çaylarımızı içerken, bitirdiğimiz koca bir yılın dökümünü çıkartırdık. Bu defa değerli okurlarımızdan Savaş Genç bizden evvel davranarak, şu üç günlük hayatımızda görüp göreceğimiz "üç sıfırlı" yegane yıl olan 2000'in bilançosunu çıkarmış ve vakit kaybetmeden bize göndermiş.

* * *

2000 Tom ve Jerry'si: Al Gore ile Busch
2000 Cengaveri: Cottarelli
2000 Ters köşesi: C. Daum
2000 Çıplağı: Yaşar Nuri Öztürk
2000 Toplama hatası: 5+5
2000 Nimeti: Ahmet Necdet Sezer
2000 Alaborası: Süleyman Demirel
2000 Acı faturası: Yahya Demirel
2000 Ekolü: Galatasaray
Nasıl, iyi değil mi? Öyleyse biz de ekleyelim...
2000 Fiyaskosu: Af
2000 Bankası: Egebank
2000 Deşifresi: Andıç
2000 İnatlaşması: Memurlar için hazırlanan Kanun Hükmünde Kararname
2000 Tipi: F tipi
2000 Babası: Cezaevinde (İsmi saklı)
2000 Şarkısı: Neremi neremi
2000 Kaynanası: Kaynana
2000 Sözü: Ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin.

GEÇTİ BOR'UN PAZARI...


Miting meydanlarında attığın günler hani?
O, va'dettiğin bolluk, huzur, akgünler hani?
Beklenilen neşeli, coşkun düğünler hani?
Selvi gibi umutlar döndü birer iğdeye;
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye..
Hanımını gezdirdin mitinglerde fistanla,
Bir kahraman gibiydin, o düz mavi mintanla;
O günler geçti artık, durumu iyi anla;
Devr-i iktidarında kanlar doldu dîdeye;
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye...
Akgünler beklerken, zam üstüne zam geldi.
Karardı ak dünyamız; neşe gitti, gam geldi.
Derde devâ yerine, sadece kelâm geldi.
Sayende sıcak yemek inmez oldu mideye;
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye...
Sende cevher yok imiş, herkes onu ne bilsin.
Adın büyüktür, lâkin, kendin büyük değilsin.
Sanmam artık önünde kimsecikler eğilsin;
Belli öğrenmişsin Sanskritçe'yi ilim diye;
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye...
Sözlerin tüm boş çıktı; hiç vermedin, hep aldın.
Her zamanki gibi sen, yine hayale daldın;
Kaptan olup gemiyi kurtaracağım sandın;
Darılttın bu milleti, yarandın İMF'ye;
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye...
Şüphesiz Rahşan senin kılavuzun, rehberin.
Ekonomi ilminden yok billahi haberin.
Sıka sıka kalmadı delikleri kemerin;
En sonunda yükledin sermayeyi kediye;
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye...
İnlettin memurları, gül yüzleri soldurdun.
Kurtardın bankerleri, emekliyi öldürdün.
Ağlattın mağdurları, cânileri güldürdün;
Yeni vergiler verdin, yılbaşında hediye;
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye...
Ne saf insanlarmışız, tatlı söze aldandık;
Bilgisiz bir şaire, umut diye bağlandık.
Bir deneyelim derken, şapa oturup yandık;
Basın toplantıların döndü bir komediye;
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye...
Teslim ettin devleti sen şartsız İMF'ye
DSP öldü artık, Allah rahmet eyleye.
Tez kaldırın mevtâyı, kalmasın ikindiye;
Hep birlikte diyelim Ecevit Efendiye;
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye...


Faks: +90 (212) 613 14 92 - 93
22 ARALIK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...