Yolsuzluk, sorumsuzluk ve manipülasyon

Bence, Sermaye Piyasası Kurulu, hatta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, manipülasyon (yani hisse senetlerinin fiyatlarının sun'i olarak yükseltilip, düşürülmesi) iddialarına el atmalı.

İnternet icat edileli, bize gönderilen bilgi ve belgelerin sayısı da arttı. Hangi birine yetişeceğimi bilemiyorum.

Telefondaki ses

Telefondaki ses: "Egebank'a 22 Aralık 1999'da el konuldu. Banka, bu tarihten iki gün önce (20 Aralık'ta) İktisat Menkul Değerler aracılığı ile, Yonne Financing ve Dina İmport Export'u kullanarak, 1 milyar 800 milyon adet Medya Holding hisse senedi almıştı.

Nitekim, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, bu hisse senetlerine tedbir koydurttu. Murat Demirel acaba, çok sayıda Medya Holding hisse senedini hangi sebebten dolayı almıştı? Dinç Bilgin'le anlaşarak, borsada, manipülasyon mu yapıyordu?"

İsmini vermeyen muhatabım, benim aracılığımla ilgililere şu mesajı da yolluyordu:

"Bilgin Holding, Dinç Bilgin Holding, Önay Şevket Bilgin ve ailenin diğer fertleriyle, şirketleri, Medya Holding ve Sabah gazeteciliğe ait kaç adet hisse senedi alıp satmıştır? Takas Bank, hisse senetlerinin fiyat hareketleriyle, alım satım tarihlerini takip ederek bir manipülasyon olup olmadığını tesbit edebilir."

Miltur'un satışı

Hüseyin Koruoğlu adındaki bir vatandaş e-mail göndermiş. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'na yolladığı 7.12.2000 tarihli suç duyurusu hakkında bana da bilgi veriyor:

"Aydın Doğan, Milliyet Turizm (Miltur) isimli şirketini, Temmuz 1999'da Murat Demirel'e devretmiştir. Eğer ulaşabilirseniz, Dışbank Malta Ltd. isimli off-shore bankanın hesapları konuya açıklık getirecektir. Bu devrin, back to back kredi ilişkisi çerçevesinde gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalıdır."

Koruoğlu, üşenmemiş, İstanbul Ticaret Şişli Memurluğu'ndan temin ettiği bir belgeyi de yollamış. Bu belge, 27 Temmuz 1999 tarihinde yapılan olağan genel kurulda, Miltur yönetiminin Yahya Murat Demirel ve ekibine (Şaban Tatlıgil, Öndeş, Ilgaz ve Öztunç'a) geçtiğini gösteriyor.

Strateji Grubu'ndan gelen bilgide ise, "Miltur şirketini devralanların hepsinin şu anda DGM'de yargılandıkları" belirtiliyor.

Ben doğrusu bu işten bir şey anlamadım. Acaba, Aydın Doğan, durup dururken, gazetesinin ismini taşıyan Miltur şirketini niçin Murat Demirel'e sattı? Veyahut devretti?

Koruoğlu, Milliyet'ten Yalçın Doğan'a da bir e-mail göndermiş; aynı notu bilgi için bana yollamış. Yalçın Doğan'a hitaben şunları yazıyor:

"Ada şirketlerinin neden kurulduğu ve oralarda nelerin döndüğü konusundaki açıklamalarınıza katılıyorum. Yalnız, bugünkü yazınızda bazı ada şirketlerini unutmuşsunuz. Dışbank Malta Ltd de bu yazdıklarınıza uygun faaliyet göstermektedir. Bu bankadan, Luxemburg'daki Born İnvest'e, acaba neden havaleler yapılmıştır? Bu paraları Dışbank Malta Ltd nereden bulmuştur? Milliyet Turizm (Miltur) neden Murat Demirel'e devredilmiştir?"

Born İnvest'in Aydın Doğan'ın yurt dışında kurduğu bir aracı şirket olduğunu hatırlatalım. Born İnvest, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda, Milliyet Gazetecilik, Hürriyet Gazetecilik, Doğan Holding gibi, Aydın Doğan'a ait şirketlerin hisse senetlerini alıp satıyor.

14 Ocak 2000 tarihinde Manisa milletvekili Bülent Arınç, Başbakan Ecevit'e bir soru önergesi vermiş ve Doğan'a ait çeşitli şirketlerin hisse senetlerinin Born Holding adlı bir yabancı şirket tarafından alınıp alınmadığını sormuştu. Aydın Doğan, Born Holding'in sahibinin kendisi olduğunu açıklamış ve ortada kanunlara aykırı bir durum bulunmadığını söylemişti.

Doğrusu, bir insan neden Luxemburg'ta yabancı isimli bir şirket kurup, İstanbul'da sahibi olduğu şirketlerin hisselerini satın alır, bunu anlayabilecek ekonomik bilgiye sahip değilim.

Kuva-yı Medya

İnternette yayın yapan Kuva-yı Medya'nın haberi, manipülasyonla ilgili:

"Gerçek kimliklerini gizleyerek, borsadaki hisse senetleri hakkında spekülasyon yaptığı için Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yakın takibe alınan internet sitelerinden www.paradoktoru.com adlı sayfanın sahibi Doğan Medya Grubu çıktı. Sürekli Doğan Grubu'nun hisselerini övüp satın alınmasını öneren spekülatör site, Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Capital Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmeni tarafından yönetiliyor. ABD'de bulunan ve internet üzerindeki tüm sayfaların kayıtlarını tutan Network Solutions adlı kuruluştan www.paradoktoru.com isimli sitenin kime ait olduğunu soran Kuva-yı Medya muhabirleri, şaşırtıcı bir cevap aldılar. Amerikalı firma, bu sitenin 21 Ağustos 1999 tarihinde, Doğan Medya Grubu tarafından açıldığını ve sayfadan sorumlu kişinin de Aydın Doğan'ın sahipliğini yaptığı Capital Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Rauf Ateş olduğunu bildirdi."

Kuva-yı Medyacılar, bu sitenin bazı yatırım tavsiyelerini de almışlar.

İşte örnekler:

*Milpa: Geçen hafta alanlar üzülmesin, bu hissedeki patlamanın eli kulağında.

*Hürriyet gazetecilik: Basın yayın sektöründe 2000 yılının gözdesi olacak. İnternet yatırımları ile Hürgüç Gazetecilik'in halka açılmasından da etkilenecek. Alıma çok uygun.

*Ray Sigorta: Sektörün yeni yıldızlarından olacak.

*Doğan Holding: Şubat sonunda 30 bin. Arkadaşlar, size önerim, özellikle beklentili pozisyonları alın. Doğan Holding gibi. Beklentisi olan bir kağıt. Her zaman albenisi var. Gerek Petrol Ofisi, gerek GSM, enerji ve dijital TV olayı, hepsi kağıdı uçuracak beklentiler.

Kuva-yı Medya'nın iddialarını, Rauf Ateş sert bir dille cevaplıyor: "Grubu, Holding'i niçin karıştırıyorsunuz? Bu işi ben amatörce yapıyorum. Sitede yazılanlarla hisse senetleri yükselmez. Sizler iftiracısınız."

Bilmiyorum, dünyada bu işler nasıl yürüyor? "Amatörce" bile olsa, bir dergide çalışan kişi, patronunun şirketlerinin kağıtlarını bu kadar ısrarla tavsiye edebiliyor mu?

Turkcell

Dünyada bu işin çok sıkı takip edildiğini Turkcell'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet dolayısıyla öğrendik.

Turkcell, rakibi Telsim'e kaptırdığı müşteri sayısını New York Borsası'na bildirmediği için, şikâyetçi olan Robert Robbins, şirket aleyhine dava açılması için mahkemeye müracaat etti. Bu gelişme üzerine, hisse senetlerinin değeri başlangıç olan fiyatı 18 dolardan 6 dolara kadar geriledi. Turkcell'e karşı hisse senedi sahiplerinin toplu dava açmaları mümkün.

Görüldüğü gibi Batı'da, hisse sahipleri dikkatle korunuyor; verilen yanlış bilgilerin izi sürülüyor; manipülasyon yapanlar ağır şekilde cezalandırılıyor.

Bizde henüz o dikkatli takip yok. Yapanın yanında kâr kalıyor. Her iş kılıfına uyduruluyor.

Kanunların uygulanacağını bilseydi hiç, Murat Demirel veyahut Dinç Bilgin bankanın içini boşaltırlar mıydı?

Kanuna karşı hilelere göz yuman, adetâ teşvik eden sorumlular, soygunu vurgunu cesaretlendirdiler.