Önce Uğur Dündar, şimdi de Show Haber

Yalan, dolan, çarpıtma, iftira, karalama, rating merkezli magazin haberciliğin olmazsa olmazlarından sayılmaya başladı günümüzde. Ekranda hakka hukuka riayeti hep es geçen, milyonların önünde hiçbir delil göstermeksizin hedef alınan kişiyi karalayan, mahveden, yokeden haberlere rastlamak 'vak'ayı adiye'den sayılmaya başladı neredeyse. Asık suratından şikayet ettiğimiz, devlet borazanlığı yapmakla suçladığımız TRT haberleri bile, daha objektif görünür gelmeye başladı gözümüze...

Bahsedeceğim iki örnek, kuralsız, denetimsiz haberciliğin kişilere ve toplum dimağına verdiği zararların boyutlarını göstermesi açısından ilgi çekici. Bir zamanlar Uğur Dündar'ın haber adı altındaki iftiralarından dolayı, canına kıyan mağdur bir vatandaşın dramına benzerlik arzeden bir olay daha yaşandı geçtiğimiz günlerde. İki farkla ki, bu oyunda Uğur Dündar değil, Show Haber zulmün müsebbibi rolündeydi... Ve diğer fark, medya mezalimine maruz kalan vatandaşlar, bu kez ölümün koynundan geri alındı. Alo Reha Muhtar hattına gelen bir telefonla fuhuş yaptıkları ihbar edilen bir anne ve dört kızın yaşadığı evi basan (!) Show Haber ekibi, gizli çekim yaparak, herhangi bir suç tespit edilemeyen bu beş kişiye iftira attı. Arsızca sürülen bu lekeyi temizleyebilmenin çaresini intiharda bulan anne ve çocukları, ikna edilerek ölümden döndürüldüler.

Haberlerindeki çarpıtma ve yönlendirmeyle rating toplamayı marifet sayan Uğur Dündar ve kişileri cezalandırmaya soyunan Show Haber, "katil" ve "sivil infazcı" damgasından kurtulabilirler mi acaba?

Pek sanmıyorum...