Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Mesut Uçakan, Kelebekler Sonsuza Uçar, Yalnız Değilsiniz, Sonsuza Yürümek, Çöküş, Sevdalıların Ölümü gibi bir dönem çok izlenen filmlere imza attı. Uçakan'ın 1995'te son olarak çektiği film Ölümsüz Karanfiller'di ve toplumun kanayan yaralarından biri olan faili meçhul cinayetleri konu ediniyordu. O gün bugündür ortalıkta pek fazla görünmeyen Uçakan'la yeni bir film çekmemesinin nedenlerini ve neler yaptığını konuştuk. Siz suskunluğa gömüldünüz ama, Türk Sineması son dönemde oldukça hareketli. Bazı resmi/gayri resmi kurumların desteğiyle bir-çok film çekiliyor... Euroimages bize imaj ve zemin bakımından hep soğuk duruyor. Bu soğukluk, bizden değil, onlardan. Kültür Bakanlığı'nın desteği ise hâlâ komik rakamlarda. Projelerimizde politik malzeme fırsatı bulursa ilgileniyor. Diğer resmi kuruluşlara, vakıflara, derneklere ve sevgili işadamlarımıza gelince nedense diğer yönetmenlerimiz onlardan filmleri için para alabiliyorlar ama, bizim gibilere gelince çark duruyor. Neden? Sizin film çekmenizi engelleyen mi var? Herkes önyargıyla bakıyor. Dünyanın sekizinci harikasını yapsanız da nafile. Filminizi dağıtmazlar, ödüllere yanaştırmazlar, gazete ve televizyonlarında bahsetmezler, kısaca aralarına almazlar. Acı olan bu değil. İnancının farkında olmayan bir çarpık kitle için bunlar çok doğal. Acı olan, bir zamanlar gerçekten idealist olan insanlarımızın, şimdi üç kuruşluk dünya menfeati ve şahsi hırslar için olmadık dümenler çevirmeleri. Kimi vakıflara, işadamlarına teklif götürdüm, beklentiler hep aynı; "Kaç para kazanırız?..." Namuslu dürüst iş adamları da var ama onlar da habire ve sadece söz veriyorlar. Peki sponsoru buldunuz diyelim hazır projeniz var mı? "Aşk ve Put" isimli hem günümüzde geçen, hem de Ahmet Yesevi'yi konu edinen bir senaryo. Ayrıca, Üstad Necip Fazıl'dan "Para" isimli piyesin uyarlaması, "Hasta Kumarbaz" hikayelerinden derlenen bir televizyon filmi, üç televizyon dizisi senaryosu ve hemen projelendirilebilicek pekçok hikaye. ÖĞRENCİLER NE DİYOR?
Sinemanın gelişi Çarşamba'dan belli olur Mesut Uçakan, Çarşamba günleri ağırlığını İletişim Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu sinemaya meraklı gençlerle sinema sohbetleri düzenliyor. Sinema üzerine teorik tartışmalar şeklinde başlayan sohbetler yeni bir sinema dili oluşturmak isteyen öğrencileri daha somut şeyler yapmaya yöneltmiş. Belki de gelecekte Türk Sineması'na güzel yapıtlar kazandırabilecek olan "Çarşamba müdavimleri"nin önündeki en büyük engel ekonomik ve teknik yetersizlikler. 0 212 235 76 77 HÜSEYİN YILDIRIM
İstanbul Üniv. İletişim Fak. Sinemadan anlayan insanların denetiminde sinema teorimi geliştirmek istediğim için buraya geldim. Sonrasında edindiğim teoriyi pratiğe dönüştürmek istiyorum. AYSUN DURMUŞ
Marmara Üniv. İletişim Fak. Sinema dili ve düşüncesi üzerine konuşmak, ortak noktalar yakalamak isteyenlerin bu düşüncelerini hayata geçirebilmek için birarada oldukları bir yer burası. İDRİS AKIN
İstanbul Üniv. İletişim Fak. Sinema yapmak ne kadar öznel bir şeyse, onu realize etmek de kollektif bir çalışma gerektiriyor. Burada ortak bir sinema dili, konsepti oluşturmak istiyoruz. ASUMAN ÖZDEMİR
Marmara Üni.İletişim-RTS 'Sinemayla ilgili idealleri olan insanlar nasıl bir sinema yapmalı?', 'bizim sinemamız nasıl olmalı' sorularının cevaplarını bulmak ve gerçekleştirmek için buradayız.
RÖPORTAJ: Havva Setenay İLHAN
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|