YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...


  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Güncel gelişmeler

Bir önceki yazımda Cemal Bali Akal'ın derlediği "Devlet Kuramı"na (Dost, Temmuz 2000) değinmiş, kitabın içeriğiyle bağlantılı olarak "devlete ilişkin kavrayışın siyasal işlevini" eşelemeyi bugüne bırakmıştım. Güncel siyasal gelişmeler söz konusu eşelemeyi gelecek yazıya ertelememi gerektiriyor. Gerçi bu gelişmeler de aynı "siyasal işlev"in yansıması olduğuna göre, tartışma başlığından pek uzaklaşmış sayılmam diye düşünüyorum.

"FP kapatılacak mı?" sorusuyla "erken seçim" olasılığı gitgide daha çok bir arada anılır oldu. Geçtiğimiz aylarda bu durumun sonuçlarına uzun boylu değindiğim için, şunları söylemekle yetineceğim: Son günlerdeki iyimser havaya karşın, FP'nin kapatılma olasılığının koşulları "siyasal düzlemde" pek değişmiş değil; diyeceğim, FP'nin kapatılma olasılığı bugün de oldukça yüksek. Sorun, bunun ardından anlamlı bir "siyasal düzenleme" doğup doğmayacağı sorunudur.

FP, içinde bulunduğu konum için, dört bir yana bakıp suçlayacak pek çok odak, kesim, aktör bulabilir. Ama daha doğrusu, bütün bu süreç boyunca "kendi konumunu" sorgulaması olurdu. FP bunu yaptı mı? Şöyle bir bakınca, "Olur a, bir arpa boyu yol almıştır belki!" diye yanıtlayabiliyorum bu soruyu. Eh, sınıfsal bir dönüşüm sürecinin eşliğinde "modern devlet" kavrayışını içselleştirmek öyle pek de kolay bir iş değil! Dahası, bunun "siyasal" karşılığını bulmak hiç mi hiç kolay değil!

"Ama işin hukuki yanı!" itirazı yükselince, haydi itiraf edeyim, içinde "hukuk" sözcüğü geçen herhangi bir tümce işitince, ben bütün bu sorunları, işin içeriğini bir yana bırakıp gözlerimi Sn. Cumhurbaşkanı'ndan yana çeviriyorum. İkinci kararname bunalımı "biçimsel olan"ın "siyasal olan"ı nasıl "es geçtiği" konusunda iyi bir örnek oluşturuyor.

Özelleştirme konusunda zaten hiç mi hiç becerikli davranamayan bu hükümete, karşısındaki "içe dönmeci" cephenin umutlarını artıracak biçimde, bir tür engel oluşturmak (benim gibi "hukuk"tan pek anlamayanlar için soruyorum) "siyasal" açıdan, "ekonomik" açıdan, hatta "siyasal ekonomi" açısından ne gibi sonuçlar doğuruyor acaba? Sn. Sezer "hukuk" konusundaki duyarlığını neden "içtenlikli bir diyalog" süreciyle çözmeye çalışmıyor da, hükümete "ahalinin gözü önünde sopa atmayı" yeğliyor? Siyasal deneyimsizlikten mi? Eğer öyleyse, hükümete "haydi bakalım, yüreğin yetiyorsa sen de aynı şeyi yap!" dediğini göremiyor olmalı!

İşin daha can sıkıcı bir yanı da var: Eğer bu hükümet, "hukuk"a -belki de yalnızca bir ona- duyarlı bir cumhurbaşkanına, "özelleştirme" konusunda anayasal çelişkiler barındıran bir kararname yollayarak, "denedik, ama olmadı" saçmalığına sığınmayı gözetiyorsa, kamu bankalarının taşıdığı "nice olanak"tan yüz çevirmeyi göze alamıyorsa, bırakın ekonomik program konusunda kararlı olmayı, "meydana çıkmaya" bile yüreği yok demektir: O zaman bu hükümetin, elverirse, 2004'e kadar uykuya yatması kaçınılmaz hale gelir.

Bütün bu genel başlıklara, özellikle de "erken seçim"in yalnızca FP'nin kapatılmasına "endeksli" olmadığını görmenin gereğine önümüzdeki haftalarda değinmeye çalışacağım.

Özel Not: Barcelona maçının ardından kaleme aldığım Beşiktaş yazısını anımsayacaksınız. Şimdi, Leeds sarsıntısından sonra suskun kalmam bir tür "utanma" -daha da kötüsü "öfke" ve "kırgınlık"- hali gibi yorumlanabilirdi, tam da bu nedenle "bağıra çağıra" şunları söylüyorum: Fanatik bir Beşiktaşlı olarak, şampiyonluktan yoksun geçen çocukluğum boyunca, 27 yıl önce, daha 7 yaşındayken Karakartal'ı İnönü'de izlediğim günde olduğunca, bugün de takımımla gurur duyuyorum. Ey Beşiktaşlılar! Sakın ola 6-0'lık skora aldanmayın (Galatasaray geçen yıl Chelsea maçına aldansa hali nice olurdu!), Beşiktaş iyi yolda. Son günlerdeki başarısız sonuçların ardından artan "içe dönmeci" genel eleştirilere de kulak asmayın: Türk futbolu da iyi yolda. Bugün bize düşen İnönü Stadı'nın tribünlerinde boş yer bırakmamaktır. Haydi Gaziantep maçına!


1 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Hakan ARSLAN

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...