YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 


Tarihten ders alamadık

Tarih silinmemiş olsaydı, 1509, 1766 ve 1894'te İstanbul'da yaşanan depremlerin yolaçtığı yıkımlar unutulmuş olmaz, fay üzerinde stratejik önemi bulunan binalar da kurulmazdı...

Yalnızca içinde bulunduğumuz yüzyılda meydana gelen depremlerde 1.5 milyondan fazla insan yaşamını yitirdi. 1939 Erzincan depreminde 40 bin, 1976 Tangshan (Çin) depreminde 658 bin, 1990 İran depreminde 50 bin kişi öldü. En son Marmara'da yaşanan depremde resmi rakamlara göre 15 bin kişi hayatını kaybetti. Öte yandan bu depremlerde meydana gelen maddi hasar ise sayılarla belirtilemeyecek kadar büyük. Yeryüzünün oluşumundan bu yana etkinliğini sürdüren bu yıkıcı ve öldürücü doğa olayı karşısında insanoğlu, tüm bilimsel ve teknolojik gelişmelere karşın hâlâ aciz ve "Depremlerin sonuçları kaçınılmazdır" düşüncesi ve inancı, ülkemizde, ne yazık ki hâlâ geçerli.

İstanbul'da deprem

Dünya deprem kuşağı üzerinde yer alan İstanbul, tarih boyunca birçok şiddetli depreme maruz kaldı. Bu depremler, can kayıplarına ve yapılarda büyük tahribata neden olurken, Osmanlı döneminde ilk büyük depremin 15. yüzyılda meydana geldiği biliniyor. 16 Ocak 1489 tarihindeki deprem, çeşitli binalar ve camilerde büyük hasara yol açmış, 22 Ağustos 1509'daki deprem ise diğer depremlere oranla çok daha şiddetli olmuştu.

Osmanlı 65 günde onarmıştı

Cuma gecesi meydana gelen bu deprem literatüre "Kıyamet-i Suğra" (küçük kıyamet) olarak geçmişti.Yer sarsıntılarının İstanbul ve civar şehirlerde aralıklarla 40 gün kadar devam ettiği ve halkın dehşet içerinde kalarak kapalı mekanları terk edip bağ, bahçe, sokak gibi açık yerlerde konaklayıp dualarla meşgul olduğu anlatılıyor kaynaklarda. Bu depremde yaklaşık 109 cami ve bin 70 ev tamamen yıkılmış, Yedikule surlarının büyük kısmı ve deniz tarafından Bahçekapı'ya kadar Topkapı Sarayı'nın surları da harap olmuş, deniz yükselince şehrin birçok mahalleleri sular altında kalmış, sonuçta 5 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin ardından II.Bayezid şehrin yeniden tamiri için emir vermiş Anadolu ve Rumeli sancaklarından 77 bin amele, 3 bin yapı ustası, 11 bin de kireççi görevlendirilmişti. 65 günde şehirde zarar gören yerlerden İstanbul Surları baştan başa yeniden onarılmış, Topkapı Sarayı, Galata Kulesi, Anadolu ve Rumeli hisarları, Çekmece köprüleri ile Silivrikapı burçları tamir edilmişti. İstanbul'da, saray, konak ve evlerin depreme dayanıklı olması açısından ahşaptan yapılması usulü 1509'daki bu şiddetli yer sarsıntısından sonra getirilmişti.

İstanbul'daki bir diğer deprem de 30 Nisan 1557 tarihinde yaşanmış, depremde Fatih Camii de zarar görmüştü. 28 Haziran 1648 depreminde ise şehirdeki yapılar büyük ölçüde etkilenmiş, deprem güneşin batışından sonra korkunç bir uğultu ile başlamış ve üç sarsıntı halinde devam etmiş, denizdeki pekçok gemi birbiriyle çarpışmıştı.

İstanbul üç gün sallandı

1719 yılı 24 Mayıs günü meydana gelen deprem de büyük tahribata yol açmıştı. İstanbul ve civarındaki nahiye ve köylerde halk panik içerisinde kalmış, çok sayıda bina ve duvar yıkılmıştı. Sarsıntılar üç gün kadar sürmüş, Edirnekapı'daki Mihrimah Sultan Camii'nin kubbesi çökmüş, Yalı Köşkü cıvarındaki kayıkhanelerden bazıları yıkılmış, Yedikule ile Ahırkapı arasındaki surlar ve burçlar hasara uğramış, deprem İzmit'te de epeyce tahribata yol açmıştı. Bundan üç yıl sonra 1752 yılı 30 Temmuzu'nda gece yaşanan depremde ise bazı binalar tamamen yıkılırken, çok sayıda bina da hasar görmüştü. Fatih ve Bayazıt camilerinin kubbelerinde çatlak ve hasara yol açan deprem halka da büyük bir panik yaşatmıştı. Tarihi kayıtlara göre sarsıntılar 5-6 gün daha devam etmişti.

Fatih Camii tamamen yıkılmıştı

Bunlardan başka İstanbul'da 22 Mayıs 1766'da meydana gelen deprem hem yüzlerce can kaybına yol açmış hem de aralıklarla üç ay devam ederek halka sürekli tedirginlikk yaşatmıştı. Fatih Sultan Mehmed'in yaptırdığı Fatih Camii bu depremde tamamen yıkılmış, devrin padişahı III. Mustafa tarafından yeniden yaptırılmıştı. Ayrıca Kapalı Çarşı, Surlar, Baruhtane, Saraçhane, Tophane ile Yeniçeri Kışlaları'nda pekçok hasar meydana gelmişti. Daha sonra da 1790, 1806, 1837, 1841 ve 1894'te de çeşitli can ve mal kayıplarına yol açan depremler yaşanmıştı.

Muhammet PAMUK


Kağıda basmak için tıklayın.

 

 

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...