YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Töre niye bozuldu?

Ey Türk! Üstte gök delinmedikçe, altta yer yarılmadıkça, senin ilini ve töreni kim bozabilir?

Ozon tabakası delindi. Gökteki delik büyüyor.

Depremler ve grizu patlamalarıyla, altımızda yer yarılıyor.

Biz de düşünüyoruz, töremiz niye bozuldu diye.

Mal sahibi, mülk sahibi
hani bunun ilk sahibi

Şu otomobil fotoğraflarına bir nazar eyleyin. Ne hale gelmişler, görüyorsunuz değil mi? Bir "hurda" olmak var, bir de "hurda hoşaf" olmak. İşte bunlar ikinci aşamaya gelmiş durumda. Motor bitmiş, şanzıman dağılmış...

Ne markaları belli, ne modelleri. Belki işin erbabı tanır, bilir ama biz kolay kolay çıkartamayız.

Kimbilir ne günler gördü bu arabalar. Fabrikasından çıktığı günü tahmin etmeye çalışalım...

Gıcır gıcır boyasıyla, ilk sahibine tertemiz vaziyette teslim edilmiştir bunlar da. Belki sahipleri titiz insanlardı ve içinde ilk sigarayı tereddütle içtiler. O ilk sigaranın tereddütlü içilişi, küllükte ilk söndürülüşü sırasında, sahibinin aklına bir gün bu hale geleceğini düşünmüş olabilir mi?

Kaç el değiştirdiler kimbilir.

Belki gelin arabası bile oldu bunlardan biri.

Acaba kaç defa lastikleri patladı?.. İlk çiziğin can sıkıntısı yaşanırken, ülkede kim Başbakanlık koltuğunda oturuyordu acaba?

Bir ihtilal sonrası, sokağa çıkma yasağı herkesi evlere hapsetmişken, bu arabaların da canları sıkılmış mıdır dersiniz durdukları yerde?

Kelepçe muhabbeti

"Kelepçe sıkar beni" diyor bir türküde. Çok ilginç. Gerçekten mi diye sormak geliyor insanın içinden.

Yahu kime iyi gelir kelepçe?

Sanki herkes memnun da kelepçeden, bir tek o arkadaş sıkılıyor...

"Limonata sevmem ben" yahut "Taze fındık dokunur bana" der gibi söylenecek söz değil o.

Bir de devamı var ki, mapuslara şenlik!

Deprem

Denizli uzun zamandır deprem görmüyordu.

Aylar önce ufak ufak sallanmaya başladığında, Denizli'deki arkadaşlara "Geçmiş olsun" mesajları gönderdik. Kısa bir süre sonra tekrar sallandı. Derken alışkanlık yaptı ve sık sık deprem oldu. Açıkçası, kabak tadı verdi. Biz de geçmiş olsun mesajlarını aksatır olduk. İnşaallah büyük bir deprem olmaz.

"ATATÜRK" DEMEK

Meşhur bir yazara göre, Cumhurbaşkanımız Atatürk sözcüğünü kullanmıyormuş. Çok ayıp, pekçok ayıp... Devamlı surette Atatürk diyeceksin ve yine devamlı surette memleketi söğüşleyeceksin... (Karga)

AYRILIK SEVDAYA DAHİL DE, EKİM SONBAHARA DAHİL DEĞİL Mİ?

Eylül bitti, geldik Ekim 2000'e. Ardından büyük ihtimal Kasım teşrif edecek.

Yalnız, bir nokta dikkatimi çekiyor, o noktaya sizin de dikkatinizi çekmek istiyorum...

Basınımızın güzide kalemleri, "sonbahar yazıları"nı Eylül içinde bitirip hemen başka konulara yöneldiler.

Sadece Eylül mü sonbahar, Ekim dahil değil mi o mevsime?

Manik depresif

Yahya Murat Demirel, hasta olduğunu iddia etmiş. Demiş ki "Ben manik depresif'im..."

Savcıya, ne demek yaraşır şimdi biliyor musunuz?

- Ben de nanik depresif'im.

Hem de bir 'nanik' işareti yaparak...

 


Faks: +90 (212) 613 14 92 - 93
10 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...