Hükümet, batık banka sahiplerini ve batık bankaların şirketlerini kurtarmak için adeta seferberlik ilan ederken, diğer yandan yanlış ekonomik politikalar nedeniyle her gün yüzlerce şirket kapısını kilit vuruyor. Şirket ve firmalar, Cumhuriyet tarihinde en büyük küçülmenin yaşandığı 1999 yılını bile arıyorlar.

Kasırga operasyonu kapsamında ortaya çıkan batık bankalar skandalı, ekonomik krizi gölgede bıraktı. İstikrar programı nedeniyle, reel sektör hayatta kalmanın mücadelesi veriyor. Reel sektöre ardı ardına vergi getiren hükümet ise Mevduat Sigorta Fonu kapsamındaki 10 bankanın şirketlerini kurtarmak için, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan başkanlığında komisyon oluşturdu. Hükümet, batık bankaların bir kaç şirketini kurtarmak için formüller ararken, devletin resmi verilerine göre şirket iflaslarında patlamanın yaşandığı belirlendi.

Kapanmalar yüzde 44 arttı

DİE verilerine göre, Ocak-Ağustos döneminde toplam 9 bin 983 şirket, firma ve kooperatif kapandı. Aynı dönemde, 8 bin 775 firma, bin 208 şirket ve kooperatif kapısına kilit vurdu. Yılın sekiz ayında kapanan firma sayısı, Türk ekonomisinin yüzde 6.4 oranında küçüldüğü 1999 yılının aynı dönemine göre, yüzde 34,3 oranında arttı. Yine aynı dönemde kapanan şirket ve kooperatif sayısı da, geçen yıla göre yüzde 44,1 oranında artış gösterdi.

Yılın sekiz ayında, yeni açılan firma sayısında da yüzde 12 oranında düşüş olduğu saptandı. 1999 yılının Ocak-Ağustos döneminde 16 bin 311 yeni firma açılırken, bu yılın Ocak-Ağustos döneminde 14 bin 349 firmanın açıldığı belirlendi. Yine, hükümet batık banka sahiplerini ve bu bankaların şirketlerini kurtarırken, batan çiftçiler ile esnaflar bir bir batıyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin (TZOB) verilerine göre, hükümet hububata yüzde 27 oranında taban fiyat verdiği bir dönemde, tarım girdi maliyetleri yüzde 100 oranında arttı. Birlik yetkilileri, bir çok çiftçinin Ziraat Bankası'na olan kredi borçlarını ödeyemediği için, hapise girmek zorunda kaldığını söylediler.

Esnaf ve tüccar kesiminin de büyük bir sıkıntı içinde olduğu belirtildi. Çek ve senetlerini ödeyemeyen binlerce esnaf ve tüccarın hapis tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ifade edilirken, sadece Ankara'da karşılıksız çekten dolayı 16 bin tüccarın emniyet güçleri tarafından arandığı kaydedildi.