YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

 

 

Hükümet için deniz tükendi

Bülent Ecevit'in başında bulunduğu, DSP, MHP ve ANAP'tan oluşan bugünkü hükümet, son günlerde çıkardığı 'aykırı' sesler ve uygulamaya koymaya hazırlandığı siyasi projelerle, hızlı bir biçimde toplumsal tabanını yitirme yolunda...

Bu hükümetin bir erken seçim sonucu oluşan Meclis'in ürünü olduğunu unutmayalım. Seçimi, hatta sandıktan çıkan sonucu, ülkede etkili güç odaklarının siyaseti düzenleme çabalarına borçluyuz; esasen bugünkü hükümetin oluşması da, programını sıkıntsız uygulayabilmesi de büyük çapta aynı odakların eseri: 28 Şubat'ın mimarları; TÜSİAD başta olmak üzere iş dünyası; işçi, işveren ve esnaf kuruluşlarından oluşan 'Mahşerin beş atlısı'; 'siyasal İslâm' denildiğinde ürken yerli-yabancı bütün sivil-sivil olmayan örgütler; medya... Halk kitleleri bu ortak cephenin etkisinde kararlarını oluşturdular... Bu kadar geniş bir çıkar cephesini arkasına alan bugünkü hükümetin geçmişte benzerine pek nâdir rastlanan bir güce sahip olduğunu biliyoruz...

O güç, son günlerde ortaya çıkan 'aykırı' tavırlar yüzünden buharlaşacağa benziyor...

Şu sıralarda herkesin zihnini bir gerçek meşgul ediyor: Olağanüstü bir döneme mahkum edilmiş Türkiye, o dönemin mimarlarına destek veren çevrelerin bir bölümü tarafından acımasızca soyulmuş... 'Bir kısım medya'nın bir kısım patronu, olağanüstü döneme verdikleri desteği, önce banka edinerek sonra da sahip oldukları bankaların içini boşaltarak, nakde çevirmiş... Bazı işadamları, hayali faturalar ve kaçakçılık yoluyla, devletin hazinesini soymuşlar... Neden fukara kaldığının sebebini çıplak gözle de görebiliyor artık halk: Milli değeri bir avuç sütsüz hortumluyor da ondan...

Bir bakanın kişisel girişimleri ile bir kaç bürokratın cesur davranışlarına borçlu olduğumuz bu gerçeğin üstüne hükümetin gölgesinin düşmeye başladığı gözlerden kaçmıyor... Banka soyguncularının, hayalicilerin üzerine gidilmesini istemiyor hükümet; şimdiye kadar gidilenlerin yakasını 'af' oyunları ile bırakma hazırlığında. 'Soyguncuya af' niyetinin duyulmasıyla birlikte, soygunların üzerine giden memurların kendilerini geriye çektikleri hissediliyor...

Soyulduğunu fena halde fark eden halk, soygunculara arka çıkan, yeni soygunlara çanak tutan bir davranış olarak görüyor hükümetin tavrını ve verdiği desteği çekiyor...

Benzer bir durum Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde de fark ediliyor. Bazı kişiler, gruplar, örgütler ve kurumların, sırf halka daha fazla hak ve özgürlük kapısı aralayacağı için, AB'ye hoş bakmadıklarını biliyoruz. 10 Aralık 1999 günü Helsinki'de yapılan AB Zirvesi'nden "Türkiye aday ülke" açıklaması gelince, bazılarının, "Red cevabı verelim" baskısına muhatap kalmıştı hükümet; aynı kişi, grup, örgüt ve kurumlar, sudan bahanelerle, AB sürecini akamete uğratma çabasındalar bugün. Ermeni tasarısı ve Kıbrıs gibi kronik konular, sühuletle ele alınıp çözüme kavuşturulmak yerine, süreci bitirmenin gerekçesi haline getiriliyor... Bunun sözcülüğünü üstlenen de hükümet; başbakan ve yardımcısı, daha bir yılı dolmamış 'aday ülke statüsü'nden vazgeçmeyle sonuçlanacak mesajlar veriyorlar...

Türkiye'nin ticareti ağırlıklı olarak Avrupa'yla; dahası, kendimize özgü sebeplerle, neredeyse bütün toplumun arkasında birleştiği bir hedef 'AB üyeliği' bugün... AB'ye üyelik, şu sıralarda Türkiye'de bulduğu desteğe, hiçbir Avrupa ülkesinde sahip olmamıştı; halkın neredeyse yüzde 70'i "Türkiye AB üyesi olmalıdır" demekte... Hükümet ise, Türkiye'yi sonu belirsiz mâceralara sürükleyebilecek bir tırmandırmanın peşine takılarak halkın tercihlerini gözardı ediyor. Sadece sıradan insanlar ve yabancılar değil, TÜSİAD ve TOBB gibi iş dünyasının etkili kuruluşları da, bu yeni tavrı, endişeyle seyrediyorlar...

Yolsuzluklara göz yumduğu ve AB'den kopmanın bahanesini aradığı için, hükümet, arkasındaki toplumsal desteği yitirme noktasına gelmiş görünüyor. Böyle durumlar siyasette yeni arayışlara kapı aralar; bütün engellere rağmen, bizde de o yöne doğru bir hareketlenme başlayabilir...

Hükümet galiba denizi tüketti...


21 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...