YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

"Tarih"i de Yargıtay'a bırakalım...

Kaldığımız yerden devam... Bir müddettir "laik basın"daydım, hiç tavsiye etmem!

Yokluğumda birinci sayfayı şenlendiren Hasan Kaçan'ın gazetenin dünkü sayısında yer alan çizgileri Türkiye'nin halini iyi anlatıyor: "Sırtımızdan hançerlendik.!." başlığıyla işaret edilen Türkiye'nin sırtında "Kıbrıs" ve "sözde Ermeni Tasarısı" hançerlerini görüyoruz. Ama hepsi bu kadar değil; Kaçan, Türkiye'nin böğrüne de birkaç hançer saplamış. "Siyasi yasaklar", "banka", "yolsuzluklar", "hortum", "işkence"... Türkiye böyle bir ülke; her zaman sadece "sırtındaki" hançerlerden şikayetçi. Ülkenin cepheden hançerlenmesinin fazla bir "kıymet-i hakîkiyye"si yok... Oysa "beden" bir bütün değil mi? "Sırtımızdan" yediğimiz darbeler zaten büyük ölçüde ülkenin cepheden çekilmiş fotoğrafının lekeli olmasından kaynaklanmıyor mu? Bu "lekeli" fotoğrafla hangi ülkeyi ikna edebilir, hangi ülkenin fikrini değiştirebiliriz? Bir ülkenin siyasal iktidarı birçok önemli sorunu daha kendi toplumuyla samimi olarak tartışmamış ve hiç değilse bir ölçüde karara bağlamamışken, ordan burdan derlenmiş tezlerle nasıl olur da yabancı ülkelerde kamuoyu oluşturabilir? Dolayısıyla, Türkiye'nin "dış politika"da karşılaştığı sorunlar "iç politikası"nın bir ürünüdür. Dolayısıyla, Türkiye'nin "dış politika"sını bugüne kadar olduğu gibi, "iç politika"dan bağımsız olarak bir "devlet politikası" olarak anlamak ve "Türk tezleri"ni bu mutlak bağımsızlık çerçevesinde geliştirip savunmak yanlış ve gelecek vadetmeyen bir anlayıştır. "Kıbrıs" ve "sözde Ermeni Tasarısı" hakkında Türkiye'de yaşayan "bizler" ne biliyoruz ki sıra "haklı tezlerimiz" konusunda başkalarını ikna etmeye gelsin? Bu toplum kendi menfaatları söz konusu olduğunda "yetişkinlik"ten o derece uzak mı ki, ülkenin başbakanı AB üyeliği gibi çok önemli bir konuda kimsenin fikrini almadan "Almazsanız almayın!" diye efelenebiliyor?

Hürriyet'in "Ermeniler katletti" başlıklı haberi Hasan Kaçan'ın çizgilerinin üzerine denk geldi. Haberin altbaşlığında şöyle buyuruluyordu: "Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Ermeni katliamıyla ilgili iddiaların tarihi çarpıttığını bildirdi. Ermeni yazar Dadrian'ın kitabıyla ilgili kararı Başbakanlığa gönderen Yargıtay, esas katliamı Ermeniler'in Türklere karşı yaptığını açıkladı. Yargıtay 8. Daire Başkanı Naci Ünver, 'Ermeni katliamı diye birşey yok. İddiaları teker teker çürüttük' dedi." Gerçekten de Yargıtay 8. Dairesi'nin kararı aynen söylendiği gibi. Yargıtay, "Ermeni tehciri"ni bakın nasıl aydınlatıyor: "Nakilleri sırasında çeşitli nedenlerle bazı insan zaiyatları olmuştur. Kendilerinin sebebiyet verdiği zorunlu göç sırasında meydana gelen olayları jenosid olarak vasıflandırmaya ve olanlardan Türk halkını sorumlu tutmaya olanak yoktur." Yargıtay 8. Dairesi'nin başkanı Naci Ünver Hürriyet'e şöyle konuşmuş: "Bu kararımızla Ermeni iddiaları birer birer çürütülmüştür."

Şu hale bir bakın! Cumhurbaşkanı Sezer'in önerisi doğrultusunda tam da "Tarihi tarihçilere bırakalım" tezine ısınmaya başlamıştık ki, şimdi de karşımıza "Tarihi Yargıtay'a bırakalım!" tezi çıktı... İnanılır gibi değil ama Türkiye'de olduğu için bir gerçek! Türkiye Cumhuriyeti'nin bir yüksek mahkemesi aldığı bir "karar"la tarihe açıklık getiriyor ve ülkenin büyük bir gazetesi sevinçle bu müjdeyi okurlarına aktarıyor... Karara bağlanması istenen başka "tarih" var mı? Bana sorarsanız, Yargıtay çıkışlı bu "tarih tezi"ni tez elden yabancı dillere çevirtip "lobi" faaliyetimizi bundan böyle bu "karar"a dayandıralım... Bu kampanyada kullanılacak metin için bir katkı olur diye şu öneriyi de getirebilirim: "Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devleti olduğundan, ülkemizde 'ifade özgürlüğü'nden 'tarihsel olaylar'a kadar her konuda tarafsız ve bağımsız Yargı'nın kararları geçerlidir..."

Demek ki, bir ülke "sırtından hançerlenmemek" için herşeyden önce kendisini cepheden sağlama almayı bilmelidir...


21 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Kürşad Bumin

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...