YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Uyarıcı deliler yetiştirmek

İslâmî İlimler Araştırma Vakfı (İSAV)'nın 17-19 Kasım 2000 tarihlerinde Topkapı'daki Eresin Hotel'de düzenlediği "Modernleşme, İslâm Dünyası ve Türkiye" konulu uluslararası toplantısına bütünüyle katılamadım. Sadece Doç. Dr. Ömer ÇAHA (Fatih Ün.)'nın "Türkiye'nin Siyasî Modernleşmesi" başlıklı tebliğinin sunuşuna ve müzakerelerine katılma fırsatı bulabildim. Devletçiliğin siyasî modernleşmenin yahut demokratikleşmenin nasıl ayakbağı olduğunu, büyümenin de bu yüzden süreklilik kazanamadığını, liberal uygulamaların yaşandığı dönemlerde bu sürecin daha canlı hale geldiğini, sivil toplumun gelişiminin liberalleşmeyle özdeşleştiğini (x) öğrendik, bu görüşlerin irdelenmesinden.

Toplantının basına yansıyan ilk gününün tebliğlerini dinleyemediğim için hayıflanıyorum. Neyse ki Vakıf, seminer tebliğ ve müzakerelerini kitaplaştırıyor. Sabredip kitabını okuyacağımız zaman dilimine kadar, basında yer alan yansımalara yönelmek zorundayız şimdilik. Prof. Dr. Şerif MARDİN'in "Genel Hatlarıyla Modernleşme" başlıklı tebliğinin Mustafa Canbey tarafından haberleştirilen (Millî Gazete, 18.11.2000, s.3) ana teması üzerinde durmak istiyorum. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi olan MARDİN, Türkiye'de uç fikirleri savunan insanların yetişeceği bir kültürün gelişemediğini, sivil toplum hareketini ateşleyecek serbest tartışma ortamının yakalanamadığını vurgularken şunları söylüyor: "Bizim kültürümüzün kılıcın iki keskin yüzüne tahammülü yok. Yani ülkemizde kılıcın iki yüzü gibi olmak çok tehlikelidir. Bizde keskin ve uç fikirlere tahammül edilmez. Bu nedenle de deli yada uçma diye tabir edilen, fakat aykırı fikirleri ile topluma büyük katkılar sağlayan insanlar bizde yetişmiyor. Oysa ki, bugün 'Batı'nın gelişmiş ülkelerinin arkasında yatan sebep budur. Türkiye'nin geri kalmasında şu üç nedeni sayabiliriz: Birincisi, Türkiye, sivil toplum hareketini geliştiremedi. Eğer sivil toplum hareketini gerçekleştirmiş olsaydı, modernleşme açısından oldukça önemli yol kat etmiş olacaktı. İkincisi, hiçbir dönemde ülkemizde serbest tartışma ortamı oluşmadı. Üçüncüsü, ise, serbest tartışma ortamına bağlı olarak ortaya çıkan ve uç fikirleri savunan insanlar yetişmedi. Batı, 17. ve 18. yüzyılda serbest tartışma ortamını meydana getirdikten sonra modernleşme anlamında ciddî adımlar atmıştır. Batı toplumu, kendi içerisinde tartışa tartışa, değerlerini ölçerek ve krallarla pazarlık yaparak, kendine özgü kamu hukukunu oluşturdu. Türkiye'deki kamu hukuku ise tepeden inme bir şekilde getirildi. Biz, kendi değerlerimize uymayan bu hukuku uthal ettik. Toplumumuza Batı Hukuku elbisesi giydirilmeye çalışıldı. Böyle birşey olmaz. Bizi ifade etmeyen bir hukuk, bizim sorunlarımızı çözemez. Avrupa'da hukuka saygı denildiği zaman, insanlar, kendilerinin ortaya çıkardığı bu hukuka saygı duyuyorlar. Biz hangi hukuka saygı duyacağız."

Politize olmuş bir üniversite girdabını uzun yıllardır yaşayan Türkiye'nin gerek resmî ideoloji gerekse radikal ideolojiler tarafından kurtarılması mümkün gözükmüyor. Taha Akyol'un 19.10.2000 tarihli Milliyet gazetesinin 21. sayfasında yayınlanan "Akademik Özgürlük" başlıklı yazısında vurguladığı üzere, "Bugün YÖK akademik özgürlükler üzerinde bir 'siyasî komiser' gibi baskı yapmaktadır./ Kırıkkale Üniversitesi'nde sosyolog bir doçent tezinden dolayı siyasî gerekçelerle işten atılmıştır. Benzer uygulama Mersin Üniversitesi'nde sosyolojik bir anketten dolayı yapılmıştır./ 28 Şubat'ın üniversiteyi zapturapt altına almış olması, herşeyden önce bir akademik özgürlük sorunudur. Bundan Aysel Çelikel, Ülkü Azrak ve Toktamış Ateş gibi Atatürkçü akademisyenler de zarar görmüştür. (...)/ Üniversitenin işi hükümet etmek değil, gerçeğin keşfi, yayılması ve öğretimidir. (...)/ Üniversitede bilim ve liberal özgürlükler birbirinden ayrılamaz." Öyleyse toplumu uyarıcı delileri yetiştirmekten âciz bir üniversiteyi beğenmek zorunda değiliz.

Baş döndürücü modernleşmeyi üretecek delileri yetiştirmeliyiz.

(x) Ö.Çaha'nın "Liberal ve Sosyalist Ülkelerde Sivil Toplum" makalesine de bakınız. Liberal Düşünce, C.4, Güz 99, S. 16, s. 104-128


21 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Tahsin Sınav

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...