YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Kültür

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama


ADIGE Bir halkın hüzünlü sürgün hikâyesi!

İstanbul Uluslararası Belgesel Film Festivali'nde Şehbal Şenyurt'un yönetmenliğini, Ürdün Prensi Ali'nin sponsorluğunu yaptığı "Adıge" adlı belgesel izleyicilerden yoğun ilgi gördü. Belgeselde 1864 yılında Ruslar'ın Kuzey Kafkas Halkları'nı toplu halde sürgün edişi anlatılıyor. Çeçenler, Abhazlar, Adıgeler, Ubıhklar, Osetler, Dağıstanlılar ana yurtlarından zorla göç ettirildiler. Sürgünde iki milyona yakın Kafkasyalı'nın göç ettirildiği bilinmekte. 500 bin Kafkasyalı'nınsa göç yollarında ağır hayat şartları sonucu öldüğü biliniyor. Belgesele ismini veren "Adıge" hatasız insan anlamına geliyor. Belgesele adını veren Adıgeler, Kuzey Batı Kafkasya'da yaşıyorlardı. Belgesel ile ilgili olarak, Berzeg Şağaduv ile konuştuk:

Sizi tanıyabilir miyiz?

Adım Berzeg Şağaduv. ABD'de doğdum ve orada yaşıyorum. Bir süre Ürdün'de kaldım ve Arapçayı öğrendim. Kafkasya'da da kaldım ve o bölgeyi yakından tanıdım. Adıge belgeselinin çekimlerinin teknik işlerinden ve belgesel çekimlerindeki koordinasyondan ben sorumluyum. Belgeselin sponsorluğunu yapan Ürdün Prensi Ali'yle okul arkadaşıyız.

"Adıge" belgeseli kaç ülkede çekildi? Belgeselin içinde kimler yer aldı?

Belgesel Ürdün, Türkiye, ABD, Suriye ve Kafkasya'da çekildi. Belgeselde özel kişilere yer verilmedi. Sadece bu ülkelerdeki Kafkas kökenlilere ve bu ülkelerde yaşayan Kafkas kökenlilerin sorunlarına yer verildi.

Böyle bir belgesel çekme fikri aklınıza nereden geldi?

Bu belgesele başlama fikri, Prens Ali'nin Ürdün'den başlayarak Suriye ve Türkiye üzerinden Kafkasya'ya 1864 Çerkez sürgününü hatırlatan atlı yolculuğunu görüntüleme düşüncemizden dolayı çıktı.

Bu belgeseli farklı ülkelerde çektiniz. Kısıtlamalarla karşılaştınız mı? Özellikle Rusya Federasyonu'ndan?

Belgeselin çekiminde hiçbir engelle karşılaşmadık. Kimse bize çekim yaptığımız yerlerde, bu belgeseli çekemezsiniz, diye bir engellemede bulunmadı. Tabii ki belgeselin kültürel yönünü bilmeden tepki gösterenler oldu fakat belgeselin içeriğini anlattığımızda çoğunun fikri değişti.

Belgesel daha önce başka ülkelerde gösterime girdi mi?

Hayır, ilk kez Türkiye'de yayınlandı.

Belgesel çok yoğun bir ilgi gördü, bunun nedenini nelere bağlıyorsunuz?

İstanbul'da bir milyonun üzerinde Kafkas kökenlinin yaşadığı biliniyor. Belgesele gösterilen ilgiden memnunum ama yine de daha fazla insan belgeseli izlemeye gelebilirdi.

Belgeseli izleyenler arasında, bu belgeselin Ürdün Prensi Ali'nin reklamının yapıldığını düşünenler var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Kesinlikle değildir. Prens Ali ve babası Kral Hüseyin, Çerkezler'e ilgi duyan, değer veren insanlardır. Bu işin içerisinde hiçbir reklam sözkonusu değildir. Bu atlı yürüyüşü Prens Ali düzenlemiştir. Bu nedenle onun ön plana çıkması çok doğaldır. Prens Ali gibi bir şeyler yapmaya çalışan bir insana değer vermezsek kime değer verebiliriz? Hiçbir iş yapmayan, rahatına düşkün, boş boş oturan Çerkez büyüklerine mi? Yoksa kafayı çekip gezen gençlere mi? Her insanın söylediği şeyi dinlemek zoruna kalırsanız hiçbir şey yapamazsın. Biz kendi doğrultumuzda çektik bu belgeseli.

Belgeselinizde, Kuzey Kafkas halklarından "Adıgeler" in hüzünlü sürgün hikâyesi konu edilmiş ağırlıkla. Ancak Ruslar'ın yaptığı 1864 Sürgünü'nde yine Osetler, Ubıhklar, Dağıstanlılar, Abhazlar ve Çeçenler de vardı. Niçin bu halklara da değinen daha geniş kapsamlı bir belgesel yapmayı düşünmediniz?

Bu belgesel Adıgeler üzerine yapılmıştır. Tabii ki diğer Kafkas halkları bizim kardeşimizdir. Kafkas halklarının hepsini kapsayan bir belgesel yapsaydık çok uzun olurdu, o kadar geniş kapsamlı bir belgesel yapacak dökümanımız da yoktu. Belgeselin sonuna Çeçenistan'la ilgili bölümde koymaya çalıştık ama Çeçenler üzerine de ayrı bir belgesel yapılabilir. İlerde inşallah daha geniş kapsamlı bir çalışma yapacağız.

Bugün Ruslar'ın Çeçenler'e uyguladığı bölgeyi insansızlaştırma politikası ve soykırım 136 yıl önce tüm Kafkas halklarına yapılmıştı. İlerde bu konuyu dile getiren bir film çekilebilir mi?

Film çekilebilir tabii ama ben bir film yapımcısı veya prodüktör değilim, eğer bana bu konuda yardımcı olacak insanlar olabilirse film çekmeyi de düşünebilirim. Eğer bu konuda bir film çekilirse biz de elimizden geldiği kadar yardımcı oluruz.

Sizce, Kafkas Halkları tekrar bir araya gelebilir mi?

İnsanlar göçten sonra bulundukları ülkelerde yüz yıldan fazla yaşamış, orada iş sahibi olmuş, gittikleri yerlerdeki ülke insanlarıyla bütünleşmişler. Elimizden geldiğince oraya gidip görmek, ordaki insanlara yardım etmek hepimizin niyeti. Kafkasya'daki insanların barış ve huzur içinde yaşamasını istiyoruz. Savaşla bir yerlere gelinmez elbette. Ama uluslarası ilişkilerde neler olabileceğini önceden kestiremezsiniz. Allah hiçbir şekilde kimseyi savaşa maruz bırakmasın, güçsüz de bırakmasın.

Havva SETENAY


Kağıda basmak için tıklayın.

Kubrick'in projesi gerçekleştirilecek Geçen yıl ölen Kubrick'in "Yapay Zeka" adlı projesi için Spielberg, H. J. Osment ve J. Law'ı düşünüyor
Şiir yeniden doğuyor
ANKARA- Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) 21 Mart Dünya Şiir Günü'nü kutladı. TYB Başkanı Atilla Maraş, şiirin evrensel ve çağlar üstü bir çağrı olduğunu belirterek: "Şiir insanlığı kardeşliğe, birliğe ve bareberliğe, dostluğa, barışa, özgürlüğe, hoşgörüye çağırır. Şiir bir yerde haksızlığa başkaldırı, sessiz bir isyan ve bütün olumsuzluklara muhalefettir. O dil, din, renk ve coğrafya ayrımı yapmadan bütün insanlara seslenir" dedi. Maraş, 21 Mart Dünya Şiir Günü nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, UNESCO'nun Fas'ın teklifiyle 15 Kasım 1999'da, 21 Mart'ın Dünya Şiir Günü olarak kutlanmasına karar verdiğini ve Şiir Günü'nün dünyada ilk defa kutlandığını bildirdi. Türkiye Yazarlar Birliği olarak bundan sonra Dünya Şiir Günü kutlamalarını geleneksel hale getireceklerini belirten Maraş, dünyada şiire karşı yeniden büyük bir ilginin uyanmasının mutluluk verdiğini söyledi. Türkiye'de ve dünyada düzenlenen şiir şölen ve dinletilerinin bireyin sosyalleşmesini hızlandıracağını ve şiiri modası geçmiş bir sanat olmaktan çıkaracağını ifade eden Maraş,
28 Martta Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği işbirliğinde, "Ankara Şiir Akşamları" adı altında, yaşayan on ünlü şairin katılacağı bir şiir şöleni düzenleneceğini belirtti.
'Ayrımcılığa karşıydı'
İSTANBUL- Son devrin en ünlü halk âşıklarından olan Âşık Veysel ölümünün 27'nci yıldönümünde Gülhane Parkı'ndaki heykelinin önünde sevenleri tarafından anıldı. Âşık Veysel'in torunu Çiğdem Özer, yaptığı konuşmada, dedesinin büyük bir halk ozanı olmasının yanında vatanını ve milletini seven ve cehalete karşı mücadele eden bir vatanperver olduğunu söyledi. Dedesinin şiirlerinden örnekler de okuyan Özer, Âşık Veysel'in bütün hayatı boyunca din ve mezhep ayrımcılığına karşı çıktığını anlattı. Şair Gültekin Samanoğlu da, Âşık Veysel'le uzun yıllar birlikte şiir sohbetlerine katıldıklarını, kendisinin hiçbir ayrımcılığın içinde olmadığını söyledi. Samanoğlu, "Âşık Veysel mezhep farkı tanımıyordu. Bunu sık sık şiirlerinde de dile getirmiş ve yaşamı boyunca mezhep ayrımcılığına karşı mücadele etmiştir" dedi. Âşık Veysel'in tekkelerde türküler ve maniler söyleyerek yetiştiğini anlatan Gültekin Samanoğlu, ilk kez şair Ahmet Kutsi Tacer'in Âşık Veysel'i Anadolu'da keşfedip Ankara'ya getirdiğini ve burada şiir yazması için ikna ettiğini, Âşık Veysel'in ilk şiirinin 1933 yılında yayımlandığını açıkladı. Samanoğlu'nun konuşmasının ardından yakın arkadaşları Âşık Veysel'le ilgili anılarını anlattılar. Halk aşıkları da Âşık Veysel için yazdıkları şiirleri saz eşliğinde seslendirdiler.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...