|
|
Hiç bir hakları yok
Afganistan'daki Amerikan güçlerinin esir aldığı El Kaide ve Taliban üyelerinden oluşan 20 kişilik ilk grup, Küba'ya ulaştı. İnsan hakları örgütlerinden Uluslararası Af Örgütü, esirlere yapılacak muameleden endişeli olduklarını açıkladı. Kızılhaç da, 'savaş esiri' olarak gördükleri esirlere, bu hukuki tanıma uygun davranılması gerektiğini açıkladı. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, "hiçbir hakları olmayan yasadışı savaşçılar" olarak nitelediği esirlerin; Cenevre Sözleşmesi'ne uygun muamele göreceklerini söyledi. El Kaide ve Taliban üyelerini taşıyan uçak, Guantanamo Üssü'ne Türkiye saatiyle 21.00 sularında indi. Askeri üsse kafalarına çuval geçirilmiş halde ve zincirli olarak getirilen tutukluların uçaktan indirildiği bildirildi. Bir örnek turuncu forma giyen ve saç-sakal traşından geçtiği fark edilen tutukluların ilk olarak fotoğrafları çekildi, parmak izleri alındı. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, tutuklulardan birinin yolda gelirken uyuşturulduğunu belirtti. Guantanamo üssünde, mahkumlar için yaklaşık 200 hücre inşa ediliyor. Tutuklular, yolculuklarında Türkiye'deki İncirlik Üssü'nde durarak bir başka uçağa aktarılmışlardı.
"Yasadışı savaşçılar"
Uzmanlar, her ne kadar askeri mahkeme kurulması ve yargılama süreci henüz belirsizliğini korusa da, Guantanamo Üssü'nün, askeri mahkemelerin kurulması için ince hesaplar sonucu seçilmiş bir bölge olduğunu bildiriyorlar. Uzmanlara göre, teknik olarak Küba'ya ait olan, fakat ABD'nin 'sözleşmeyle elinde bulundurduğu' Guantanamo Üssü'nde yargılamaların yapılması durumunda, tutuklular ABD federal kanunlarındaki temyiz haklarına sahip olmayacaklar. Rumsfeld, esirlerin Guantanamo Üssü'ne nakledildiğini doğruladı. Rumsfeld, "Afganistan tutsaklar hiçbir hakları olmayan yasadışı savaşçılardır, ama gene de savaş hukukunca öngörülen kurallara göre muamele görecekler. İyi davranacağız" dedi. Rumsfeld, "Teknik olarak bunların Cenevre Sözleşmesi'nden yararlanmaya hakları yok. Ama sık sık Cenevre Sözleşmesi'ne uygun olarak muamele göreceklerini söyledik. Şu anda yaptığımız da bu" diye konuştu. Bu arada esirlerden birinin İngiliz vatandaşı olduğu bildirildi. Küba ise, esirlerin Guantanamo üssüne nakledilmelerine engel çıkarmayacağını belirterek, tutsakların üste kalış süresi boyunca tıbbi yardım sağlama önerisinde bulunuldu.
CENEVRE SÖZLEŞMESİ
Amerikan yönetimi, tutukluları "savaş tutsağı" olarak kabul etmiyor. Rumsfeld'in sözleri de, Washington'ın tutuklulara bakış açısını özetliyor. Rumsfeld'in sözünü ettiği 'savaş hukuku' 1949 yılında imzalanan Cenevre Sözleşmesi. Cenevre Sözleşmesi savaş sırasında ele geçirilen tutsaklara birtakım haklar tanıyor. Bunların başında tutukluların kültürel ve dini inanışlarına uygun beslenmesi, içecek su, temizlik ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanması geliyor. Cenevre Sözleşmesi, tutukluların dış dünya ile iletişim kurmasını ve yakınlarıyla mektuplaşmasını da içeriyor. Tutukluların hukuki durumu gibi, yargılama aşaması da henüz netlik kazanmadı.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |