AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Ne kadar garip…

'Kendini ötekinin yerine koymak' anlamına gelen 'empati' duygumuzu bir süredir yitirdik millet olarak, ama ben yine de rektörlere kendilerini imam hatip liselerinde okuyan gençlerin yerine koymalarını teklif edeceğim. Bir an için, 15-17 yaşlarına gitsinler… Devletin açtığı bir lisede okuyorlar… Öğretmenleri devlet tarafından atanıyor ve kendilerine devletin kitaplarından devletçe belirlenmiş konuları okutuyorlar… Ancak, sanki 'devlet düşmanı' imişler gibi Türkiye onları tartışıyor…

Nasıl, hoşunuza gitti mi?

Aslında imam hatipliler için bu yeni bir durum değil; 28 Şubat öncesinden başlayarak süregelen bir süreç… Vaktiyle, sayılarını artırmak için her ilçeye bir yenisini açmakla övünen kıdemli politikacılar bile, bir kampanya eşliğinde, imam hatip okullarının 'zararlı' olduğunu ileri sürmeye başladılar. O kampanya sırasında, okulların orta bölümleri kapandı, mezunlarının üniversite girişlerinin önü kesildi, öğretmen olarak da atanamaz oldular... Bugüne kadar, "Nefesimizi de kesseler bari" diye özetlenecek nice şikâyet mesajı aldım umutsuz gençlerden…

Sadece kendileri rahatsız edilmekle kalmıyorlar, meslekî ve teknik eğitim gören yüzbinlerce genç de, sırf imam hatiplerin önü tıkalı kalsın diye, haksızlığa tahammül etmek zorunda bırakılıyor. Bu haksızlık yüzünden, Türkiye, 'genel lise – meslek okulu' dengesinde dünyanın tam tersi bir tabloya sahip. Birkaç kişinin takıntısı, koca ülkeyi, geriye doğru sürükleyecek bir etkiye sahip.

İmam hatip okulları konusunda bu denli 'karşı' bir tavır alınmasının sebebi ne olabilir?

28 Şubat, bunu, 'siyasî' gerekçeyle açıklama hevesindeydi. Altında dönemin güçlü orgenerali Çevik Bir'in imzası bulunan bir belgede, imam hatip liselerinden yetişenlerin sayısı 2020 yılına taşınıyor ve Türkiye'nin 'siyasî demografisi'ni değiştirecek 'tehlikeli' bir tablonun ortaya çıkacağı ileri sürülüyordu. Bu okulların 'farklı' insanlar ürettiği ve her mezununun 'aynı' eğilimde olduğu varsayımıyla…

O raporun mantıksızlığı hemen sırıtıyor. İmam hatip okulları, genel eğitim içersinde çok küçük bir oran (yüzde 1,5) teşkil ediyor; meslek liseleri içindeki yerleri bile yüzde 10'u (yüzde 8) bulmuyor. Her yıl iki milyona yakın gencin üniversite sınavına girdiği bir ülkede, 1950 öncesinden beri eğitim veren imam hatip liselerinden bugüne kadar mezun olmuşların sayısı 500 bin bile değil.

İmam hatip okullarından mezunların mutlaka imam ve hatip olmaları gerektiği de günümüze özgü bir başka takıntı. Dünyanın her tarafında, en katı lâik ülkelerde (sözgelimi Fransa'da) bile, kilise okulları vardır ve buralardan mezun olanlar, başarılarına göre, istedikleri yüksek öğretim programlarına eşit şartlarda katılma hakkına sahiptirler. İslâmiyet 'örgütlü bir din' olmadığı için, kilise okullarının birebir karşılığı yok bizde; ancak imam hatip okullarının o boşluğu doldurduğu da açık.

Batı ülkelerinden örnekler işitmeye başladıklarında imam hatip karşıtı koronun abdesti bozuluyor, bunu biliyoruz; ancak ne çare, Türkiye Batı'nın bir parçası olma yolunda. AB üyesi ülkelerin hemen hepsinde, meslek okulları genel liselerden daha yaygın, kilise okulları da devlet liselerinden daha fazla. Kimsenin aklına, 2020 yılına ait yalan-yanlış beklentiler üzerine oturan korkunç raporlar yazıp oradan sonuçlar çıkarmak gelmiyor Batı ülkelerinde…

Bu tür benzetmeler hep aynı tepkiyi çekiyor: "Hıristiyanlık ile İslâmiyet aynı mı?" Oysa, imam hatip mezunu Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin anayasal düzeni içerisinde başbakan olması ve ülkeyi Batı ile bütünleştirme projesine sahip çıkması, bu soruyu artık anlamsız kılıyor. Bugün Batı'dan bakanlar da, Türkiye'de, bu anlamda korkulacak bir durum görmüyorlar…

Rektörler imam hatip öğrencileriyle 'empati' yapmalarını bitirdilerse 'empati'ye alışmış gözlerini Batı'ya çevirebilirler; çevirdiklerinde, onları asla anlayamayan insanlarla karşılaşacaklar.

Kendi insanlarından da uzaklar, Batı'dan da… Ne kadar garip, değil mi?


12 Ekim 2003
Pazar
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED