AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
Hayatımız film

Henüz lise öğrencisiyken başörtüsü yasağını protesto ettikleri gerekçesiyle sınıflarından alınarak cezaevine konulan üç kızkardeşten İntisar Saatçioğlu, yaşadıklarını filme çekmek istediğini söyledi.

  • AYŞE OLGUN İSTANBUL
    Başörtüsü yasağının son mağdurları, lise öğrencisiyken başörtüsü yasağını protesto ettikleri gerekçesiyle polisler tarafından sınıflarından alınan üç kızkardeş Nurcihan, Nurulhak, İntisar Saatçioğlu ve anneleri Hüda Kaya... Kızları Nurcihan ve Nurulhak'ı, verilen cezayı çekmeleri için cezaevine gönderen anne Hüda Kaya, yasalardaki boşluklardan dolayı uğradıkları haksızlıkları gidermek için Adalet Bakanlığı'na başvuracaklarını ifade ediyor. Kesinleşmiş cezası olduğu için aranan İntisar Saatçioğlu ise 2 yıllık hapis cezasını çekmek için önümüzdeki günlerde polise teslim olacağını söylüyor.

    'Mapus sırası bende'

    Küçük yaşından itibaren doktor olmayı istediğini ancak başörtüsü yasağı yüzünden şimdilik bunun mümkün olmadığını ifade eden Saatçioğlu, cezaları bitince kardeşleriyle birlikte yurt dışına gidip okumak istediğini anlatıyor. Cezaevine ilk girdiğinde 7 ay yattıklarını anlatan İntisar, "Yaşadıklarımızı o zaman yazmaya başlamıştım. Cezaevine girince bu anıları tamamlamayı düşünüyorum. En büyük hayalim, bütün bu yaşadıklarımızdan bir film yapmak" diyor.

    Annesinin daha önce içeri alınıp cezasını çektiğini kaydeden Saatçioğlu, "Annem cezaevendeyken iki kardeşim evle ilgileniyor, ben de çalışıyordum. Hem eve, hem yurt dışında okuyan erkek kardeşime, hem de anneme bakıyordum. Şimdi bir nöbet değişimi söz konusu" şeklinde konuşuyor.

    'Hiç pişman değilim'

    Nurcihan'ın 20 Kasım'da cezaevinden çıkacağını belirten Saatçioğlu, "Annem yalnız kalmasın diye teslim olmadım. Kardeşimin çıkacağı zaman ben cezaevine gireceğim ve ablamında cezası Nisan'da bitiyor. Bir süre ablamla yattıktan sonra kalan cezamı tek başıma çekeceğim" diyor.

    Hüda Kaya, hukuki açıdan uğradıkları mağduriyetleri anlatıyor: "Cuma eylemlerinden gözaltına alınan çocuklarım daha lise öğrencisiydi ve DGM'de idamla yargılandık. Cezaevine TCK 312. maddeden dolayı konulduk ancak hakkımızda TCK 146'dan idam cezası açıldı. Beni asıl üzen PKK'lı ve TİKKO'lularla aynı maddeden yargılandık. Biz sadece başörtüsüyle çocuklarımızı okullarda okutmak istiyorduk."

    Pişman olmadığını söyleyen Hüda Kaya, başörtüsüne özgürlük isteyen herkesin bir bedel ödediğini, en ağır bedelin kendilerine düştüğünü söylüyor.

    'Mezun olmamıza bir hafta kalmıştı'

    İntisar Saatçioğlu, polisler tarafından sınıftan alındığı günü unatamadığını söylüyor: "Üçümüz de son sınıftaydık ve mezun olmamıza bir iki hafta vardı. Olaylardan bir süre sonra dersten çağrıldım. Ben edebiyat etkinliği için çağrıldığımı sanıp dosyamı aldım ama dışarı çıkınca öğretmenimiz durumu anlattı. Polislere, 'velilelerimize haber verelim' dedik onlar da 'Gerek yok, biz haber veririz' dediler. Okuldaki öğrenciler bizi bırakmak istemedi. Bahçeye çıkıp yolu kapatmak istediler ama biz onlara geri geleceğimizi söyleyip sakin olmalarını istedik. Olay çıksın istemiyorduk. Bütün okul pencereden bize el salladı, kimi arkadaşlarımız ağlıyordu. Çok duygulandık."



  • 12 Ekim 2003
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED