Dünkü maç yazımızda da belirttiğimiz gibi iyi oynamamız için stresten arınmamız gerekliydi. Ancak oyunun ilk 20 dakikasında tüm oyuncularımızın ayaklarında sanki mıknatıs varmış gibi beceriksiz hareketler ve ürkeklik gözlemledik. O derece stres yüklüydüler ki, verdikleri hiç pas yerini bulmuyordu. Bu anlarda uzun toplarla defansın arkasına sarkan ingilizler de, yakaladıkları fırsatları harcadılar. Hele David Beckham'ın penaltı atışı evlere şenlikti.

Topu yere indirdiğimiz anlarda onlara belirli bir üstünlük sağlıyorduk ama, aşırı heyecandan olacak bir türlü son vuruşu yapamıyorduk.

Şenol Hoca, maçı kazanmak için tüm kozlarını oynadı. Yaptığı tüm değişiklikler zamanlama ve oyuncu bakımından son derece doğruydu. İkinci 45 dakikada baskılı oynadık. Ancak açıkların işlemeyişi yine neticeye varmamızı önledi.

İngilizlerin iki de bir vakit geçirmek için yerlerde yuvarlanması tamamen taktik icabıydı. Pier Luigi Collina verdiği penaltı kararaylı birlikte maçı dört dörtlük yönetti.

Türk Futbol Tarihi'nin belki de bu en önemli maçında melekler ve şans yanımızdaydı, ama biz kullanamadık.

HÜROL BİLAL

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu