AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Dengeler değişirken…

George W. Bush'un "Bundan böyle Irak ondan sorulacak" buyurduğu Condoleeza Rice, "Türkiye ile pazarlıkları yürütmeye Paul Wolfowitz hâlâ yetkili" açıklamasında bulunmuş… "Böyle bir açıklama bile, Wolfowitz'in işinin bittiğini gösteriyor" demeyip sevinelim. Aksi halde, karalar bağlamamız gerekebilir…

Bazıları çok hoş. Kartondan şatolarının yıkılması onları mutsuz ediyor. Mutsuz olacaklarına bizleri mutsuz etmek için gerçekleri yamultmayı yeğleyebiliyorlar. Washington'da yaşanan 'darbe-i hükümet' bunun en canlı örneği. Irak'taki gelişmelerden rahatsız, "Babam gibi seçimi kaybedeceğim galiba" endişesiyle kıvranan Bush, kendince tedbirler almaya başladı. Aldığı her tedbir hesaplarımızı yeniden gözden geçirmemizi gerektiriyor. 'Hoş' adamlar, bunu yapacak yerde, gözlerini kapayıp yola devam etmemizi bekliyorlar…

Wolfowitz de "Değişen bir şey yok" mesajı gönderiyor mudur acaba?

Kariyerinin bitmesinden çok, taa 1990 başlarından itibaren koza gibi ördüğü 'dünyayı fetih' projesinin suya düşmesine yanacak Paul Wolfowitz. Günde kimbilir kaç yüz kez, "Demokrasiyi Allah kahretsin" diye bağırdığına eminim… Dört yılda bir yapılması zorunlu seçim yüzünden hayallerinin suya düşme ihtimali var çünkü. Bir kişiyi her zaman aldatmak mümkün de, herkesin dört yıl boyunca kandırılması epey zor. Amerikan halkı kandırıldığını anladıkça, kızgınlık siyasî tavra dönüşüyor… Savaşın ekonominin canına okuması da, halkın öfkesini artırıyor…

Pentagon'un '2 numarası' burnundan kıl aldırmazdı. Askerleri sevmediğini yalnız Türk Silâhlı Kuvvetleri hakkında sarf ettiği sözlerden bilmiyoruz; Amerikalı askerlerle ilgili söylediği bazısı ağza alınmayacak sözler de arşivlerde duruyor. Gen. Eric Shinseki, haziran ayında, Amerikan Genelkurmay başkanlığından emekli olduğunda, âdet olduğu halde, savunma bakanı Donald Rumsfeld düzenlenen törene katılmamış, yardımcısı Wolfowitz'i bile göndermemişti. Wolfowitz, birkaç gün önce, durup dururken, Gen. Shinseki'yi övücü bir konuşma yaptı.

Emeklilik törenine katılma nezâketi göstermediği bir askeri, aylar sonra, "Orduyu 21. yüzyıla başarıyla hazırladı" sözleriyle övmenin arkasında düşülen çaresizlik yatıyor. Nitekim, Wolfowitz de, sözlerinin oraya çekileceğinin farkında olarak, "Gazetelere bakıldığında aramızda çekişmeler olduğunu anlıyorsunuz; doğrudur, ama gazeteler Gen. Shinseki'yi ne kadar takdir ettiğimizi bildirmiyorlar" deme ihtiyacı duydu.

Oysa, gazeteler, hiçbir çarpıtma söz konusu olmaksızın, Wolfowitz'in Gen. Shinseki'yle ilgili olumsuz görüşlerini yansıttılar. Pentagon'un 2 numarasının ağzından nâhoş sözleri bizzat işitmiş muhabirler, birkaç ay içerisinde yaşanan bu ters yüz oluşu anlamakta zorlanıyorlar. Bunda anlamayacak bir nokta yok: "Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz" cümlesi, Amerikan askerleri ve askerî planlamacıları için de geçerli… Ülkenin başına Bush'u bir dört yıl daha Beyaz Saray'da tutamayacak çapta dert açan kadro, bu başarısızlığın bedelini gözden düşerek ödeyeceğe benziyor…

Rumsfeld'te, hatta Wolfowitz'de de durmayacak bu gözden düşüş, onların kadrosu sayılan pek çok kişi de olumsuz gelişmeden nasibini alacak… Yeni başlayan süreç bir çığa dönüşürse, acaba bu durumdan ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman da etkilenir mi?

Edelman'ı ilk kez, Türkiye'den gitme bir heyetin önünde yaptığı kısa konuşma sırasında Washington'da görmüştüm. Washington'un 'yerlileri', "Beyaz Saray'daki esas güç odağı olan Dick Cheney'in sağ kolu" diye kulağıma fısıldadılar. Türkiye'de, ABD'nin Ankara büyükelçiliğinde verilen bir dâvette tanıştık, bir-iki vesilede sohbet fırsatı da bulduk. Özelliği olan bir büyükelçi olduğu muhakkak. Ailesinin büyükleri, Rusya'dan kaçarken Türkiye'de durup birkaç yıl nefes almışlar. Amcalarından biri, daha sonra ülkemize gelip üniversitede ders vermiş… "Buraya gelmişken köklerimi de araştıracağım elbet" dediğini hatırlıyorum…

Bir yandan sağda-solda hakkında yapılan olumsuz yayınları izlemeye çalışırken, bir yandan da gözü ve kulağı Washington'da ABD büyükelçisinin… Beyaz Saray'ın merkezinde yer aldığı 'ihanetgate skandalı', eski mesai arkadaşları ve patronlarını rahatsız ediyor da ondan. Bush'un "Soruşturun" tâlimatı ciddiyetle izlendiği taktirde, Beyaz Saray'da koltuğunu kaybedebilecek kişiler Eric Edelman'ın çok yakını…

'İhanetgate' diye anılan skandal, eski bir diplomat olan Joseph C. Wilson'u cezalandırmak üzere, 'CIA ajanı' olan eşini deşifre etmeyle ilgili. Bush'un partisine yakın bir gazeteci, "Görevini CIA ajanı karısı sağlamış, bunu bana iki Beyaz Saray çalışanı anlattı" diye yazdı. Millet, epeydir, 'sarışın güzel ajanı' deşifre eden o iki Beyaz Saray çalışanının peşinde. Bir CIA ajanının kimliğini deşifre etmek ciddi bir suç ABD'de çünkü… Etrafta dolaşan isimler, Eric Edelman gibi Cheney'e yakın kişiler… Şu sırada Türkiye'de görevli olmasa, "Edelman söylemiş olabilir" diyen bile çıkabilirdi…

Türkiye Irak konusunda uzun süre Paul Wolfowitz ile pazarlık yürüttü, şimdi de Eric Edelman devrede… Wolfowitz'in gücünü Rice elinden aldıysa, Edelman da 'ihanetgate' yüzünden sıkıntıdaysa, yapılan pazarlıkların hükmü kalacak mı?

İlginç bir konu bu. Üzerinde biraz daha duralım.


12 Ekim 2003
Pazar
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED