KEZBAN BÜLBÜL ANKARA
Cemrelerin ilki 20 Şubat'ta havaya, ikinci cemre 27 Şubat'ta suya ve üçüncü cemre 6 Mart'ta toprağa düşer. Mart'ta toprağa düşen cemreyle birlikte bahara giriş başlar. 21 Aralık'ta başlayan ve 40 gün süren "erbain", bu günlerde yaşanan "zemheri kışı", 31 Ocak'ta başlayan ve 21 Mart'a yani "nevruz"a kadar süren "hamsin" gibi pekçok kavram eskiler için en önemli meteorolojik kavramlar arasında. Cemrenin toprağa düşmesi gazeteciliğe yeni başlayanlar için, gelenekselleşen bir şaka kaynağıdır da. Şef, o gün yeni muhabirleri "toprağa düşen cemrenin fotoğrafını çekmesi için görevlendirirdi" diye anlatılır.

Kırkikindi yağmurları

"Cemre"nin 6 Mart'ta toprağa da düşmesinden sonra havanın ısınmasıyla özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde, sıcak dönemlerde düşen "Kırkikindi yağmurları", şairin yüreğini hoplatır. Necati Cumalı, "Kırkikindi Yağmurları" başlıklı şiirinde, "rahat, neşeli" olduğu sabahının, yavaş yavaş "O" dediği sevgilisi aklına gelince, "havası bulutlanır"; sanki bitmek bilmeyen kırkikindi yağmurları düşer. Yazın ardından, kış kapıyı çalmaya başlayınca bu kez pastırma yazı özlemle beklenir. Fukara Yazı da denilen bu dönem 13 Eylül-13 Ekim arasını kapsar...

Cemre inanışı nasıl ortaya çıktı?

Arap kabileleri kışı geçirecekleri yerde, tüm çadırları birleştirerek üç bölümlü olan büyük bir çadır kuruyormuş. İlk bölümde büyük baş hayvanlar, ikinci bölümde küçük baş hayvanlar, üçüncü ve en orta bölümde insanlar yerleştirilirmiş. Her çadıra da ayrı ateş yakılırmış. 20 Şubat'ta ilk çadırdaki ateş söndürülürmüş. Buna 'birinci cemre (ateş) düştü' denilirmiş. 27 Şubat'ta küçükbaş hayvanların olduğu bölümün ateşi söndürülürmüş. Buna da 'ikinci cemre düştü', denilirmiş. 6 Mart'ta ise insanların bulunduğu bölümdeki ateş de söndürülünce üçüncü cemre düştü denilirmiş.