AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Kaynakçı işçinin itibari hizmet esasıyla emekliliği nasıl hesaplanır?

Ümit ERTAŞ: Özel bir şirkette 01.01.1985 yılından beri SSK'lı olarak çalışmaktayım. 41 yaşındayım. 10.12.1986 tarihinden 01.09.2002 tarihine kadar 15 yıl 8 ay 21 gün itibari hizmet kadrosunda kaynakçı olarak çalıştım. Sigortam devam ediyor, ama şu an kaynakçı kadrosunda değilim. Acaba ne zaman emekli olabilirim?

*Okuyucumuz, eğer itibari hizmet süresine tabi olmasaydı, değişik geçici 81/B. Maddesi şartlarına göre, 25 yıllık sigortalılık süresini, 48 yaşını ve en az 5225 prim ödeme gün sayısını doldurduktan sonra yaşlılık aylığına hak kazanabilecekti.

Ancak okuyucumuz, mailinde yer alan kaynakçı olarak çalıştığı 10.12.1986 tarihinden 01.09.2002 tarihine kadar 15 yıl 8 ay 21 günlük süreye göre hesaplanacak olan ve sigortalı sayılanların aşağıda sayılan görevlerde geçen sigortalılık sürelerine artış ve yaş hadlerine indirim getiren itibari hizmet süresinden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na 11.08.1977 tarih ve 2098 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle eklenen Ek 5. Maddesinin IV. bendinin hükmüne göre yararlanacaktır. Sigortalı olarak çalışılan sürele-rin her tam yılı için, hizasında gösterilen 90 günlük itibari hizmet süreleri, sigortalılık süresi olarak eklenir ve yaş haddinden de indirilir:

506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin IV. Bendindeki 20.06.1987 tarih ve 3395 sayılı Kanun'un 13. maddesiyle yapılan değişiklik gereğince, azotlu gübre ve şeker sanayiinde, fabrika, atölye, havuz ve depolarda, trafo - binalarında çalışanlardan; d)Kaynak işlerinde çalışanlara, her yıl için, 90 günlük itibari hizmet süresi verilmektedir.

Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanmaktadır. Kesirlerin hesaplanmasında tam yıl 360 gün olarak alınmaktadır. Yukarıda sözü edilen işlerin yapıldığı işyerlerinin işverenlerinin, itibari hizmet süresi düzenlemesi nedeniyle prim yüklerinde artış olmakta; bu işverenler, normal sigortalılardan 2 puan fazla olarak "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları" primi ödemek (% 22 işveren payı) zorunda bulunmaktadırlar.

Gazeteci ve basın işçilerinin emekliliğini ele alan daha önceki yazılarımda belirtildiği üzere, itibari hizmet süresi, sigortalıların sadece sigortalılık süresini etkilemekte, gün sayılarını etkilememektedir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun, 16.5.2000 tarih ve 24051 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan, 18.2.2000 tarih ve E.1997/1, K.2000/1 sayılı Kararı'na göre, itibari hizmet süresi, sadece sigortalılık süresine eklenecek ve prim ödeme gün sayısına ilave edilmeyecektir.

Belirtilen Yasa ve Yargıtay Kararı hükümlerine göre, okuyucumuzun kaynakçı olarak çalışmasından doğan itibari hizmet süresini hesaplayacak olursak, 15 yıl 8 ay 21 günün tekabül ettiği prim ödeme gün sayısı, 5661 olduğuna göre, x 0,25 = 1415 günlük (3 yıl 11 ay 5 gün) itibari hizmet süresi sağlayacaktır. Bu süre, prim ödeme gün sayısına değil, sigortalılık süresine eklenecektir. Sigortalılık süresi, 10.12.1986 tarihinden 01.09.2002 tarihine kadar 15 yıl 8 ay 21 günlük fiili hizmet süresi itibariyle hesaplanan sözkonusu sigortalılık süresine, 3 yıl 11 ay 5 günlük itibari hizmet süresi de eklendiğinde, okuyucumuzun kaynakçılık nedeniyle elde ettiği sigortalılık süresi, 19 yıl 7 ay 26 güne ulaşmaktadır.

Sosyal Sigortalar Kanunu'na 11.08.1977 tarih ve 2098 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle eklenen Ek 6. Madde hükmüne göre, malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi çalışmalarının en az 3600 gününü itibari hizmet süresine tabi iş-lerde geçiren sigortalılar, ek 5. maddede yer alan itibari hizmet süresine ilişkin hükümlerden yararlanırlar. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, itibari hizmet süresinin sigortalılık süresine eklenmesi hakkından yararlanabilmek için, bu işlerde, en az 3600 prim ödeme günü çalışmasının bulunması gerekmektedir.

Ayrıca 506 sayılı Kanun'a 4447 sayılı Kanun'la eklenen ek 39. maddeyle de 506 sayılı Kanunun ek 5 ve 6. maddeleri gereğince sigortalılık süresine ilave edilen itibari hizmet sürelerinin, beş yıldan çok olmamak üzere, yaşlılık aylığına hak kazanılması için, Kanunun 60 ve kademeli geçiş süreci için değişik geçici 81/B,C. maddelerinde öngörülen yaş hadlerinden indirilmesi esası getirilmiştir. Bu hükme göre, hesaplanan itibari hizmet süresi, tamamlanması gereken yaş haddinden, yani yukarıda belirttiğimiz 48 yaşından, 1415 günlük (3 yıl 11 ay 5 gün) itibari hizmet süresi kadar indirim sağlayacaktır.

Bu hesaplamalara göre okuyucumuz, prim ödeme gün sayısı yönünden sorunu olmadığından, yaş itibariyle 44 yıl 25 gününü (doğum tarihini gün, ay, yıl olarak vermediğinden hangi tarihte dolacağı hesaplanamadı), sigortalılık süresi itibariyle 21 yıl 25 gününü (26.01.2006) tamamladığında, SSK'dan yaşlılık aylığını isteyebilecektir. 2004 içerisinde 41 yaşında olduğuna göre, yaş haddini doldurmaya 3 yılı daha vardır.


Sigortalı bilgileri olmaksızın okuyucu sorusu cevaplanabilir mi ?

Bayram ÖZDEMİR: Emeklilik günümün ne zaman geleceğini öğrenmek istiyorum.

Okuyucumuzun gönderdiği mailde sigortalılıkla ilgili (ilgili sosyal güvenlik kurumu, prim ödeme gün sayısı, işe giriş tarihi, halen çalışıp çalışmadığı ya da isteğe bağlı sigortalılığı hk) bilgilerle, sigortalının kendi şahsına (gün, ay, yıl olarak doğum tarihi; varsa özürlülük vb niteliklere) ilişkin bilgiler yok. Bu nedenle okuyucumuzun sorusunu öz olarak cevaplamak mümkün değil. SSK İnternet sitesinden isme veya sigorta sicil numarasına göre arama yaparak cevaplamanın bazı zorlukları oluyor. Bu nedenle okuyucularımız sözkonusu bilgileri iletirlerse sorularını cevaplayabiliyorum.


Memur olarak işe başlayan bekar bayan, SSK'dan ölüm aylığı almayı sürdürebilir mi?

Bir Bayan Okuyucu: Babam, 1977 yılında vefat ettikten sonra anneme SSK'dan maaş bağlandı. 18 yaşımı doldurduktan (1980) sonra, SSK'dan bana da maaş bağlandı. 1982 Aralık itibari ile Emekli Sandığı'na tabi olarak MEB'da devlet memuru olarak çalışmaya başladım. Bugüne kadar SSK'dan maaş almaya devam ettim. SSK, 2004 yılında, Emekli Sandığı'ndan maaş aldığımı tespit edince benim maaşımı kesti. Annem maaşını almaya devam ediyor ve başka geliri de bulunmamaktadır. Bu durumda SSK, bana yaptığı ödemeleri geri isteyebilir mi? Eğer isteyecekse, ben, Emekli Sandığı'na bağlı olarak çalışmaya başladığım tarihten itibaren yaptığı ödemeleri mi, yoksa, son bir yıl içinde yaptığı ödemeleri mi geri isteyecek; bu ödemelere faiz uygulayacak mı? Bu takdirde ödeme yönünden altından kalkabilmem için, nasıl bir yol izleyebilirim?

Okuyucumuz, daha önce, çeşitli kereler yazdığımız üzere, MEB'de memurluğa başladığını SSK'na bildirerek ölen babasının maaşından aldığı yetim aylığını kestirmeliydi. Ancak yapmadığından çalışırken aldığı yetim aylığı tutarını faiziyle beraber geri ödemek zorunda kalacaktır. Ancak SSK'ya taksitli ödeme planı yapılması talebiyle başvurması mümkündür. (bak: 506 sayılı Yasa'nın 68. maddesinin I/C-a. Bendi hükmü).

ÖNEMLİ NOT: Ekim ve Kasım 2004 aylarında gönderilen maillerin bir kısmı, bilgisayarda virüs ve benzeri sorunlar nedeniyle yapılan işlemler sırasında kayboldu. Okuyucularımdan özür diliyor, eğer tekrar gönderim yapılabilirse, mutlu olacağımı belirtmek istiyorum. Bu takdirde imkan ölçüsünde cevaplayabileceğim.


9 Aralık 2004
Perşembe
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED