YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Batıl inançlar da çağdaş olabilir!..

İnter-nette dolaşırken, "NTVMSNBC" sitesinde, Batman Müftüsü'nün "hurafe uyarısı" haberine rastladım. Buna göre Müftü Yüksel Kaymak, "hurafat"ın listesini çıkartıp, camilere göndermiş..

Dine sonradan karışmış, "boş inanç" (veya batıl inanç) anlamına gelen hurafeler (İngilizcesi superstition) konusunda, inananları uyarmış Batman Müftüsü..

Bunlardan bazılarını hepimiz biliriz..

Mesela, merdivenin altından geçmemek, verilen bıçağı elden almamak, at-nalını uğur diye kapının üzerine asmak, muska yazdırıp taşımak, iki bayram arası düğün yapmamak, vb.

Ancak Batman Müftüsü'nün "hurafat listesi"nde ilk defa duyduklarımız da vardı..

İşte bazı yeni duyduğumuz "batıl inanç"lar

o Çarşamba gününün uğursuz sayılması

o Ay ve güneş tutulmaları sırasında teneke ile davul çalmak, silah patlatmak

o Genç kızların bahtının açılması için Cuma günleri, müezzinin kızın mendilini sallaması

o Gece süpürülen eve, fakirliğin gireceğine inanılması

o Gece tırnak kesilmesinin uğursuzluk getireceğine inanılması

o Eğilerek ve sürünerek yatırlara girmek.

Açıkçası bu hurafelerden bazıları ilginç, bazıları da yapılması çok zor ritüeller..

Örneğin, evlenmek için bekleyen bir genç kızın talihi açılsın diye, Cuma günleri müezzinin kızın mendilini sallaması, pek kolay değil.. Çünkü hoparlör ve amplifikatör camilere girdiğinden beri, minareye çıkıp, şerefeden ezan okuyan müezzin pek kalmadı..

Bu, gece süpürülen eve fakirlik gireceği inancına da aldıran yok artık.. Bankalar ve ticarethaneler bile gece silinip, süpürülüyor.. Hiçbir işletme, bunun kârları düşüreceğine inanmıyor..

Ay ve güneş tutulmaları sırasında teneke çalıp, silah patlatmak da, "demode" artık.. Bunun yerine, büyük takımlardan biri maçta galip geldiği zaman, gürültü yapılıp, silah patlatılıyor.. Bu da, "batıl inanç" değil, sadece "maganda coşkusu"..

Batıl inanç olsaydı, taraftarlar maçtan önce gürültü yapıp, silah patlatırdı ve bunun galibiyeti sağlayacağına inanırlardı..

Kanımızca, bu "hurafeler olayı"nı da, çağdaş topluma ve siyasete uyarlamalıyız..

Örneğin şu anda, Ecevit liderliğindeki üçlü koalisyon, herhalde, "5+5"in uğursuzluğuna inanıyordur..

Aynı şekilde, Ecevit bu "Kanun Hükmünde Kararnameler" üzerindeki büyüyü kıracak bir formül arıyordur.. Belki de, Çankaya'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün geceleri süpürülmesi için, bir Kanun Hükmünde Kararname hazırlatıyordur..

Bu "batıl inançların çağa uyarlanması şarttır" dedik..

Mesela, gece tırnak kesilmesinin uğursuzluk getireceği inancı var ya.. Bunun derindeki nedeni, elektrik ampulu icad edilmeden önce, mum ışığında tırnak kesenlerden bazılarının, iyi göremedikleri için parmaklarını da kesmiş olmalarıdır..

Şimdi Türkiye'de "enerji tasarrufu" dönemi başladığına göre, bu hurafeyi günümüze uyarlayabiliriz..

Şu tür batıl inançlar, devletin resmi ideolojisinin parçaları olarak kabul edilebilir.

-Gece kitap okumak, bilgisizlik getirir

-Reklamları ışıklı levhalarla yapmak, satışları düşürür..

-Evi elektrikle aydınlatmak, şeytanı davet eder..

-Ampulu icad eden Edison, şeriatçıydı..

-Çamaşır makinasında yıkanan çamaşırlar, vücudun enerjisini alır.. Çamaşır elle, leğende yıkanırsa, o çamaşıra şeytan girmez..

Evet.. Hayatı ve insanları anlamak kolay değil..

Herkesin ve her kesimin mutlaka bir hurafesi vardır..

Mesela CHP'liler, her yıl en az iki kurultay yapmayan partinin ayakta kalamayacağına inanır..

Herhalde siz sayın okurlarımızın da, böyle batıl inançlara sahip olanlarınız vardır..

Hayatınızda hiç nazar boncuğu taşıdınız mı?

ŞAKA

Bir gün tek başına...

"Hürriyet"in Ertuğrul Özkök'ü, Sezer'i sosyal demokrat bulduğu için, ilgi çekici bulmadığını yazmış..

"Akit" de, irticadan bahsettiği ve özTürkçe konuştuğu için, "Sezer'in kafası karışık" diye başlık atmış..

Ecevit'in Sezer'e karşı duygularını da biliyoruz..

Demek ki Sezer'i, sadece "sessiz çoğunluk" tutuyor..

"Kırmızı ışıkta duranların Cumhurbaşkanı" olmak, kolay değildir..

HABER-TÜRK

Sahi.. Bakan Uluğbay, neden kendini vurdu?

Hergün o kadar çok haber ve bilgi akıyor ki, bazan bunların, birbirleri ile bağlantılı olanlarını unutuyorsunuz..

Dün "Haber Türk"te (Haber Türk.com.) Gülay Kömürcü'nün "haber-analiz"ini okurken, yine şimşek çaktı beyinlerde..

Kömürcü şöyle yazıyordu:

-"Murat Demirel'in bankası batıyor, içi boşaltılıyor" diye rapor yazan murakıplar, bu raporu zamanın Hazine Müsteşarı Yener Dinçmen'e sundular. Dinçmen de ilgili Bakan Hikmet Uluğbay'a.. Bakan Uluğbay, konuyu adli makamlara aktardı. Şişli Cumhuriyet Savcısı Altan Günaydın tam soruşturma açacakken, bazı hukuki eksiklikleri farkedip, bu eksiklerin tamamlanması için dosyayı Hazine'ye geri gönderdi. Bakan Uluğbay bu eksiklerin tamamlanmasını istedi ama,.. Tam bu günlerde ne oldu ise Bakan Uluğbay "birilerinin üzerindeki baskısına dayanamadım" deyip, intihar etti.. Ortalık karıştı. Uluğbay Bakanlık'tan ayrıldı, ardından Hazine Müsteşarı Yener Dinçmen aniden istifa etti..

Haber-Türk'teki haber-analizde bunlar var..

Ama gerçekten, Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Uluğbay, neden intihara teşebbüs etti?.. Sonra neden Hazine Müsteşarı da, istifa etti?..

Acaba bunları, IMF'nin Cottarelli'si mi bilir?


3 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...