YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Spor'dan

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Boynumuz bükük

Sidney Olimpiyatları sona erdi. Sona ererken, ekibimizin son Olimpiyatlarda en kötü sonucu aldığı da bir gerçek. Bazı branşlardaki "torpilli" durumun ortaya çıkardığı bu felaketin faturası, ekibimizin dönüşünden sonra çıkacak. Çıkmaz ve kulağımızın üzerine yatarsak, Atina'da da aynı durumla karşılaşacağımız bir gerçek.

Serbest ve Grekoromendeki çöküş, bokstaki çeyrek finalden sonra sapır sapır dökülüş, okçuluktaki yerinde sayma, halterdeki çıkmaz sokağa girişimiz, atletizmde bir hiç oluşumuz masaya yatırılmalı, mevcut sistemin hemen değişmesi sağlanmalı. Güreşçilerimiz son 32 yılın en kötü sonucunu aldı. Oysa, defalarca Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında başarılı olan bu dalımızın sporcuları, Sidney'de sadece bir altın madalya çıkarması, bu sporumuzun çöküşünü ilan etti.

Artık güreşte kabuk değişmeli. Kabuk değişmeli derken, bundan herkes üzerine düşen payı çıkartarak, sonuca katlanmalı. Milli Takım antrenörü ile selam sabahı kesen, fırsat buldukça kulüp çalıştırıcısının yanına gidip, antrenmanını sürdüren, mindere çıktığında sadece "ne kadar para kazanacağım" diyerek hareketlerini buna göre ayarlayanlarla bu işin daha fazla gitmeyeceği ortaya çıktı. Yani güreşte, duvara tosladık.

Boks'taki durum ise bambaşka. Çeyrek finale kadar zirve görüntüsü veren eibimiz, nedense bundan sonra, tepesi taklak yerlerde süründü. Caner Doğaneli'nin bu spora ve sporculara neler verdiğini yakından biliyorum. O'na ve Türkiye'ye kazık atan bu sporcu ve teknik heyetle Caner Doğaneli'nin hesaplaşmasının sonucunu merakla bekliyorum. Halter'de artık, Naim öncesine dönüşümüz yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bir Halil Mutlu'nun başarısı, Türk halterini çağdaş düzeye ulaştırmaz. Naim için, fazla bir şey söylemeye hakkımız yok. Üç kez Olimpiyatta altın madalya almak her babayiğidin harcı değil. Dördüncüsünü denedi, olmadı. Ama, bunu denemeliydi. Naim'in Türk halterine verdiklerini görmemezlikten gelen kuş beyinliler, son durumu fırsat bilip, ellerindeki karayı bu büyük Şampiyonumuza sürmeye çalıştı.

Atletizm'de bir sporcumuz yarı final koştu. Gerisi hikaye. Adını sanını bile duymadığımız ülkeler bu spor dalında başarıyı yakalarken, 65 milyonluk Türkiye'nin ne durumlara düşürüldüğünü üzülerek gördük. Bu konuda da aklımızı başımıza alıp, "Ben nerede hata yaptım?" mantığıyla, doğruları bulmamız gerekir.

Sidney Olimpiyatları ülkemiz adına fiyaskodur. "Olan oldu" diyerek, aklımızı başımıza alıp, günlük spor politikaları yerine, sistemin yerleşmesi için çalışmalıyız. Birkaç sporcunun ortaya çıkardığı başarıya bakıp "Türkiye'de spor ilerliyor" mantığından uzaklaşmalıyız.

Hatalardan ders alarak doğruları bulmalıyız. Yoksa, bu olumsuz havayı, Atina'dan sonra da gündeme getirmek zorunda kalacağız.


4 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Güray SOYSAL

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...