YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Dön dolaş Baykal

Deniz gitti Altan abi geldi. Altan abi gitti, Deniz geldi.

Ne değişti?

Dön dolaş yeniden Baykal...

Hazret, "vaktiyle" klasik CHP devletçiliğine başkaldırarak yeni CHP'yi tahkim etmiş, SODEP ve SHP'yi dağıtmak suretiyle de "merkez sol"un patronluğuna kurulmuştu.

CHP henüz yüzde 5'lerde seyreden marjinal bir partiyken "altı ok"u ve "kemalizm"i tartışmaya açan işbu Deniz Baykal'dır.

"Özelleştirme"nin kuyruğuna takılıp liberalizmin kavramlarıyla siyaset yapan, "sosyal demokrat" düşüncenin esas itibariyle burjuva değerlerinden türetilebileceğini, klasik CHP devletçiliğiyle ödeşmeden "sosyal demokrasi"nin tesis edilemeyeceğini söyleyen yine Baykal...

Gün geçti, devran döndü.

28 Şubat muhtırasıyla birlikte Baykal aslına rücu etti.

Artık devletçi...

Örneğin, 28 Şubat sürecinde, "Ordu, sivil kamuoyunun oluşmasına katkı sağlayan önemli bir baskı grubudur" diyerek, BÇG'nin "fişleme düzeni"ne sahip çıkmıştı.

Gerçi, durumlarını açıklarken ikide birde "rejimi koruma" mazaretinin arkasına gizleniyor ya, öte yandan önerdiği yeni bir ekonomik model, getirdiği yeni bir dünya görüşü, "demokrasi"yi nasıl ikame edecekleri konusunda bir fikri henüz mevcut değil.

Demokrasiden anladığı, hâlâ, "otoriter cumhuriyet"i ihya etmek, 40'ların tek parti modeline dönmek, "ilericilik" adına 19. yüzyıl pozitivizmini kaktırmak.

Ne yazık ki, hâlâ böyle.

Kendilerini "ilerici" diye taltif etmelerine bakmayın, bu topraklar üzerindeki ilk ilericiler Padişah ekmeği yiyerek semirdiler.

Mutlaka bir ucundan devlete ve "merkezi otorite"ye bağlıdırlar.

Cumhuriyet döneminde tablo bir parça değişir gibi oldu.

Çünkü, Padişaha "kul" olmaktan kurtulmuş, "sivil ve askeri bürokrasi"nin emrinde, kamu işlerini tedvire memur edilmişlerdi.

Elhak, hizmette kusur etmediler.

"Aydınlar-ilericiler egemenliği" diyordu bir yazarımız...

"Bu egemenlik, cumhuriyetin ilk on yılında ulusal bir halk cephesi heyecan ve özelliği taşıyordu; ikinci on yıldan itibaren İnönü'yle birlikte faşizan bir 'seçkinler oligarşisi'ne dönüştü.

"İlericilik neredeyse opera ve tiyatro merakına, Yunan klasiklerini okumaya, köylü çocuklarına mandolinle Mozart çaldırmaya indirgendi.

"Seçkin sanatçı ve aydınlar, rejim tarafından Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. Savaş sırasında halk 'açlık'tan ve 'tifüs'ten kırılırken, bürokrasi ve onların uzantıları devletin özel himayesindeydi, yani oradan besleniyordu."

"Türkiye'de bağımsız, bağlantısız, özerk bir aydın ve siyasetçi zümresi oluşmadı" diyenler pek haksız sayılmazlar.

Aydın ve siyasi elit hem özerk değildir ve bir ucundan devlete bağlıdır, hem de "müstemleke memuru" yordamıyla hareket etmektedir; dolayısıyla halka, halkın değer tercihlerine düşmandır.

Otoriter devletçiliği, tek parti faşizmini, Türkiye'yi tek renkli ve tektip bir deli gömleğine sığdırmayı hedef edinmiş "resmi ideoloji"yi savunanlar günümüzde hâlâ "ilerici" diye taltif ediliyor.

Mehmet Altan'ın da altını çizdiği gibi, bütün dünyada demokrasi her türlü farklı düşünceyi barındırırken, Türkiye'de "CHP eşittir demokrasi" demek ve "altı ok"a iltifat etmeyenleri "hain ve mürteci" ilan etmek, Türkiye Cumhuriyeti'nin 77 yıl sonra "muasır medeniyet" seviyesine ne ölçüde yaklaştığını da göstermekte.

Oysa, "muasır medeniyet", mevcut medeniyetlerden birinin peşine takılıp gitmek değil, kendi medeniyetimiz içinde yeni bir "sentez"le yükselmektir.

Gel de bunu, "rejimi koruma refleksi"ni parti politikası haline getiren Baykal ve arkadaşlarına anlat...

Baykal'ın gelişi, siyaset alanında "beklenen" genişlemeyi sağlayabilir, ama CHP, son tahlilde, "demokrasi"yi "devlet düşmanlığı" olarak algılayan "bürokrat totaliterliği"nin kendisini ifade edebildiği en önemli siyaset kulvarıdır ve ıslahı mümkün değildir.


4 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...