YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Etnik köken olgusu

Anadolu, Asya'nın içlerinden Avrupa'nın içlerine kadar değişik etnik kökenlerden gelen Müslüman'larla Hrıstiyan ve Yahudi'lerin harman olduğu bir coğrafyadır.

Medine, Kudüs, Buhara ve Kurtuba'da olduğu gibi, Osmanlı İstanbul'unda da hiç kimse inancından dolayı küçümsenmediği gibi, kimse de inancını değiştirmeye zorlanmamış.

Ahmet Ağralı'yla birlikte İsveç ve Danimarka'da Anadolu'nun değişik köşelerinden gelmiş Gürcü, Tatar, Çerkez, Laz, Arnavut, Boşnak, Arap ve Kürt etnikn kökenli dostlarla uzun süre birlikte olma imkanı bulduk.

Türk ortak paydası altında toplanan boy ve soylar nasıl büyük bir çeşitlilik gösteriyorsa, Kürt ortak paydasında toplanan soy ve aşiretler de önemli değişiklikler gösteriyor.

Kürt ortak paydası altında toplanabilecek aşiretler, Türkiye, Irak, Suriye, İran ve Ermenistan'a dağılmışlar. Ancak Kuzey Irak hariç, hiç bir ülkede çoğunluk değiller.

Nasıl her etnik topluluğun bir dili varsa, Kürtler'in de bölgeye göre değişen, belkemiğini, Farsça, Arapça ve Türkçe kelimelerin oluşturduğu bir dilleri var. İki ana lehçeyi Kurmanci ve Zazaca oluşturuyor.

İsveç ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye de Anadolu'da yaşayan İslam kültürüyle yoğrulmuş, bütün toplulukların dilini ve etnik kimliğini tanımak ve kavramak zorunda. Bu hiç bir zaman sivil ve asker bürokratların sandığı gibi, Türkiye'nin bölünmesi istemek anlamına gelmez.

Türkiye'de birisi kendini Arnavut biliyorsa Arnavut, Boşnak biliyorsa Boşnak, Tatar biliyorsa Tatar, Çerkez biliyorsa Çerkez, Kürt biliyorsa Kürt, Zaza biliyorsa Zaza, Azeri biliyorsa Azeri, Özbek biliyorsa Özbek, Kırgız biliyorsa Kırgız'dır. Her etnik topluluk, Cumhuriyet ve Demokrasi'nin evrensel ilkeleri çerçevesinde ana dilini konuşma, öğrenme ve öğretme hakkına sahip olmalıdır.

Konuşanı ne kadar az olursa olsun, her dil dünya kültürü için, bir zenginliktir. Dillerin gücü onu konuşan insanların sayısının çokluğundan kaynaklanır. Bir genç yalnızca Kurmançi'yle Kuzey Irak'ta, Türkçe'yle Türkiye'de, İsveçce'yle İsveç'te, Fince'yle Finlandiya'da, İngilizce'yle de bütün dünyada iş bulabilir. Bunun için de başta İsveç olmak üzer eher ülkede herkes ana diliyle birlikte İngilizce öğrenir.

Fransa, ülkede yaşayan Arap, Breton, Katalan, Korsikalı ve Basklı gibi, bütün etnik toplulukları hukuken Fransız vatandaşı olarak gören bir siyasi modele sahiptir.

Türkiye de Cumhuriyet döneminde Fransız modelini örnek almıştır. Türkiye sınırları içinde yaşayan elliye yakın etnik topluluk, Türk ortak paydasında toplanmış. Dünyaya büyük ölçüde açılan Anadolu insanı, artık yeni ortak paydalar istiyor. Kimse seçme şansı olmayan etnik kökeniyle küçümsenmek ve yargılanmak istemiyor. Yeni ve daha kapsayıcı ortak paydalara ihtiyaç var.

Bu ortak payda "Türkiye Vatandaşlığı", "Anadolu'nun Ortak Kültürü", "İslamın Evrensel Değerleri", "Evrensel Demokratik İlkeler" ve "Temel Hak ve Özgürlükler" olabilir. Ancak bunlardan birinin olabilmesi için, her etnik topluluğun kültür ve kimliğine gereken özgürlüğün tanınması gerekir.

Herkesin inancı kendine olduğu gibi, herkesin etnik kökeni de kendinedir. Kimse inancından dolayı horlanamayacağı gibi, etnik kökeninden dolayı da horlanamaz.


7 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazif Gürdoğan

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...