YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

İsraillilere fırlatılan taşların hakiyesi

"Onlarca Filistinli, duyguları taşırmak için duvarların arkasından taş atıyor. Yoksa bir baba ile oğlunun korunmak için saklandıkları o yerde ne işleri olabilir? Onların orada bulunmaları şüphesiz ki, kazara değildi. Kameraların gösterdiği şey işte buydu. Orada birikmiş o kadar Filistinli, bir taraftan babaya nasıl saklanacağını öğütlerken, diğer yandan İsrail ateşinin geldiği noktayı hedef alıyor. İşte çocuk panik yapıyor. İşte her şey bitti, çocuk öldü ve babası da bilincini kaybetti."

12 yaşındaki Muhammed Duri'nin ve babasının yaşadığı dramı, İsrail'deki Kanal 1 TV'sinin yorumcusu acıdan yoksun bu sözlerle yansıttı izleyicilerine. Öyle ya, elinde taş, "haklı" gerekçelerle orada bulunan İsrail askerine saldırıya geçince sonucuna da katlanacaktın. Savaştı bu. Küçük Muhammed'in 12 yıl boyunca Filistin Otonom Bölgesi olarak Gazze ve Batı Şeria'daki binlerce diğer Filistinli gibi bir İsrail kurşununun ucunda noktalanan hayat öyküsünün ne önemi vardı. O, karşı taraftan biriydi. Son bir haftalık olayların ölü bilançosunu arttıran bir rakamdan ibaretti. İsrail televizyonlarında, Savunma Bakanının açıklamaları ve İsrail vatandaşı olan Arapların da kargaşanın içine katılmasıyla kendilerini tehdit altında hisseden Yahudi yerleşimcilerin barıştan savaşa yönelen hissiyatları biteviye yayınlanıyor. İsrail vatandaşlarından uzun bir süredir umutlandıkları barış hülyalarını "koyunlarında besledikleri yılan" karşısında terk etmeleri isteniyor.

Oysa İsrail vatandaşlarını "tehditten" kurtaracak olan barış, ne Gazze ve Batı Şeria'daki Filistinliler, ne de İsrail vatandaşı Araplar için fazla bir anlam taşıyor. Bugün pek çoğu oldukça kötü şartlar altında yaşamını geçirmek zorunda kalan ve İsrailliler ve Yahudi mültecilerden sonra ancak üçüncü sınıf vatandaş olarak görülen İsrailli Arapların, gelecek adına fazla bir umut taşımayan ve sürekli olarak derin İsrail devletinin tehdidi altında bulunan hayatlarını değiştirecek hiçbir şey vaat etmiyor söz konusu barış. Batılı devletlerin yığınlarca sözlerine rağmen aynı durum, otonom bölgede yaşayan Filistinliler için de geçerli. Barış, ne yazık ki, iktisadi kalkınma anlamına gelmiyor Filistinliler için.

Zira, bugün Filistin ekonomisi, İsrail'in denetimi altında ve barış süreci bunun değişmesi için pek bir şey getirmiyor. Zaten kıt olan kaynakların kullanımı ise, Arafat yönetiminin beceriksiz ve yağmacılığa göz yuman politikası sayesinde heba ediliyor. Öte yandan İsrail yönetimi, sudan gerekçelerle sözgelimi, Filistin Ticaret Odası'nın kapısını mühürleyebiliyor. İsrailli sanayicilerin baskısı yüzünden Filistin'in kendi sahillerinden doğal gaz çıkarmasına izin vermiyor. Filistin'e giren düşük kaliteli İsrail malları buralarda yüksek fiyatlardan satılıyor, bölgenin diğer ülkelerle ticaret anlaşmaları imzalamasına göz yumulmuyor. Filistinlilerden İsrail'de çalışma ruhsatı alabilenler, her gün İsrail sınırında toplanıp bir iki günlük işler için ucuz gündelikçi arayan Yahudi patronların gelmesini bekliyor. Akşam evine bir lokma aş götürebilmek için bir yığın Filistinli, sosyal güvenlikten yoksun bir iş için kendi tabirleriyle bu "aşağılayıcı yolculuğa" katlanıyor. Bazıları bir daha ruhsat alamayacakları endişesiyle iş bitiminde kendi bölgelerine geçmeyerek, artık İsrail'in denetiminde olan doğup büyüdükleri topraklarda kaçak yaşamak durumunda kalıyor. Bunlardan yakalananlar, çok kısa bir adli süreçten sonra kendilerini İsrail hapishanelerinde çürümeye terk edilmiş buluyor.

İsrail'in anladığı "barış", işte bu düzenin devam etmesini öngörüyor. Filistinlilerden ve İsrail vatandaşı Araplardan istenilen ise, bu aşağılık hayatlarını sessizce kabullenmeleri.


8 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Melikşah UTKU

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...