SENİ GİDİ VATAN HAİNİ!

Sydney Olimpiyatları'na katılan 59 sporcumuzdan sadece dördü hedefe varabildi. Tam 55 yarışmacımız -tabiri yerinde ise- orada "nal" topladı. Kafilede bulunan elliyi aşkın "yönetici"yi kurtarmak, başarısızlığı örtmek amacıyla Harun Doğan irtica yanlısı, Sunay Bulut ise "vatan haini" ilan edildi.

Harun'la ilgili çok şeyler söylendi, yazıldı; bir de Sunay Bulut'un durumuna bakalım:

Bir haltercinin vücudu, hamur göbekli, her türlü ziyafete hazır kimi bürokrat vücuduna benzemez. Güreşçiler de zor kilo düşerler. 1956 Melburn Olimpiyatları'nda günlerini saunada geçiren Mustafa Dağıstanlı, tartıda 200 gram fazlası vardı. Artık bu son gramları eritebilmesi mümkün değildi. Kafile doktoru Mahir Derman, 10 dakika içinde Dağıstanlı'dan enjeksiyonla kan aldı. Minderlere çıkan bu sporcumuz da olimpiyad şampiyonu oldu.

1953 Napoli Dünya Şampiyonası öncesi bütün çabalara rağmen Osman Kambur da 250 gram fazlasını düşemedi, saçlarını sıfıra vurdular yetmedi; şampiyonaya katılamadı. Aynı yarışmalara Bomba Kemal (Demirsüren) ekmek fırınında fazla kilosunu düşürerek beşinci oldu. Kemal, eşofmanla fırına girmişti ve fermuar göğsünü yakmıştı. Atlanta Olimpiyatları öncesi Norveç'te düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda Naim süleymanoğlu da kilosunu düşemediğinden yarışmalara katılamadı.

Kilo nedir, spor nedir bilmeyenler, Sydney'de 500 gram fazlalık nedeniyle yarışamayan Sunay Bulut'a hemen "vatan haini" damgasını yapıştırdılar. Bu delikanlıyla ilgilenilseydi, bu hadise patlak vermezdi. Sydney'de hemen her sporcuya 1 yönetici düşüyordu, ne yaptılar? Gazetecilere iki günde bir "ziyafet" ve demeç vermek yöneticilik değ ildir.Vatan sevgisinin ne olduğunu göbekleri yağlı idareciler bilemez. Böylesine çirkin bir yaftayı da bir sporcuya hiç kimse söyleme hakkına sahip değildir. Boksta, atletizmde, serbest güreşte yerlebir olmamızın sebebi nedir? Sydney'de nasıl bir yönetim hatası oldu? Önce teknik raporlar istenmeli, sonra da ellerini vicdanlarına koymaları gereken yöneticiler kendi hatalarını sıralamalıdırlar. Özeleştiri olmayan bir toplum ilerleyemez.