Kim suçlu?

Allah'a şükür irtica çıktı da Türk güreşi kurtuldu!.. Şimdi herkes Türk güreşi'nin hezimetinin sonuçlarını araştıracağına, en kolay yol olan irtica söylentileriyle hatalarını ört bas etmeye çalışıyorlar. Sonra kendini bilmez bir sporcu çıkıp ortalığı toz duman ediyor. Birileri de buna itibar gösteriyor.

Acaba iddia edilen bu kadar güreçi hayatında bir defa suç işlemiş midir? Ama Erol Koyuncu demeç verdiği gazetede kendi ifadesiyle 12 Eylül'de hem de 13 yaşındayken siyasi suçlu olduğu gerekçesiyle iki yıl okuldan atılmış.

Acaba Erol Koyuncu bu devlet için nasıl bir tehlike oluşturuyordu da daha çocuk yaşta siyasi suçlu olarak görüldü de devletin okulu bu kişiyi okuldan uzaklaştırma cezası verdi?.

Ülkesi için en değerli varlıklarını bile unutanlar, başarılı olmak için 13 kiloyu birden düşenler, saunalarda bayılanlar. "Eğer kilo düşemezsem etimden kesin" diyenleri eleştirme hakkını bu insana kim veriyor? Eğer irtica müslümanlık anlamında algılanıyorsa o zaman çok zor temizlenir. Çünkü ülkenin yüzde doksanı müslüman olduğu gibi, Güreş camiasının da yüzde doksanı aynıdır. Güreş, Türklükle, müslümanlıkla, Atatürkle, ahlakla, milletle bütünleşen bir simge olmuştur. Yoksa birilerinin köşelerinde yazdığı gibi, "Ben güreşi dans eder gibi yaparım, akşam da içki sofralarında fıkra ve tebesüm dağıtırım" gibi oluruz ki, böyle modellerden dolayı Türk güreşi 28 yıl geriye gitti. Toparlanma döneminde bu tür girişimler 28 yıl değil 50 yıl geriye götürür. Toparlanması da yüz yıllar alır.

Türk Milleti, özüyle bütünleşen, ülkesine sahip çıkan, Atatürküne saygı duyan dininin gerektiği gibi yaşayan sporcular istiyor.