YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Teröre taş atmak

Lübnan'da binlerce sivili acımasızca öldürdüğü için Orta Doğu tarihine "Beyrut Kasabı" olarak geçen marjinal Likud Partisi'nin Başkanı Ariel Sharon'un Mescid-i Aksa'ya girmesi, bütün Filistinliler'i ayağa kaldırdı.

Sharon'un saygısızlığını protesto eden Filistinli silahsız göstericilere, silahla karşı koyan İsrail ordusu, yüzün üzerinde göstericinin ölümüne yol açtığı gibi, barış görüşmelerini dinamitleyerek, gösterilere büyük bir hız ve ivme kazandırdı.

Terör ve şiddeti bir devlet politikası haline getiren İsrail, yıllardan beri Filistin'de elinde taştan başka silahı olmayan çocukları dünyanın gözleri önünde öldürüyor.

Doğu Kudüs'ün Filistin'in, Batı Kudüs'ün de İsrail'in başkenti olabileceği görüşülürken, Beyrut Kasabı, bütün dünyanın gayretiyle Filistin ve İsrail arasındaki kurulmaya çalışan barış köprüsünü hiç beklenmedik bir zamanda bombaladı.

İsrail tank ve toplarla kuşattığı Filistin bölgelerinde bir yandan silahsız çocukları öldürürken, bir yandan da gösterilerin durdurulması için ateşkes öneriyor. Oysa ateş kesecek olan Filistinliler değil, İsrailliler. Çünkü Filistinli göstericilerin elinde taştan başka silah yok.

Filistin'in bağımsızlığı sözkonusu olunca ilk akla gelen isimlerden biri, Kudüs doğumlu, Hıristiyan bir aileden gelen, Columbia Üniversitesi'nin de İngiliz Edebiyatı projesörü olan Edward Said'tir.

Said Stockholm'de İsveç'in "Halk Üniversitesi" ADF'de, "Globalization and Cultural Study" konusunda bir konferans verdi. İsveç'te yaptığı entellektüel çalışmalarıyla tanınan Dr. Pervez Manzoor'la Said'i dinlemeye gittiğimizde yer bulamadık.

ADF'nin 500 kişilik salonu tıklım tıklım dolduğu gibi, çok sayıda genç de Said'i ayakta dinlemek için bekliyordu. Kalabalığı gören Manzoor "İsveç'te hiç bir siyasi lider bu salonu böylesine dolduramazdı" dedi. İkimiz de dürüst ve ilkeli aydının İsveç'te de ayakta dinlenildiğine şahit olduk.

Bir "korku ülkesi" olan İsrail'in Orta Doğu'da nasıl bir terör estirdiğini çok yakından bilen Said, İsrail'in şiddet politikalarını protesto etmek için, bundan bir süre önce Kuzey Lübnan'da sınırdaki İsrail askerlerine simgesel olarak taş atmaktan çekinmedi.

Teröre taşla da olsa karşı çıkmayanlar, er ya da geç terörün kurbanı olmaktan kurtulamazlar.

Said, ondört yıl boyunca sürgündeki "Filistin Devleti"nin "Filistin Ulusal Konseyi"nde bağımsız üye olarak bulundu. O Filistin'de çekilen acıların baş sorumlusu olarak, İsrail'le birlikte, "Amerika'daki İsrail"i gördü. Çünkü Amerika'da İsrail'dekinden daha fazla Musevi yaşıyor.

Filistin'de yeniden barış rüzgarlarının esebilmesi için, İsrail'in terör ve şiddeti bir devlet politikası olmaktan çıkarması gerekir.

Varlıklarını terörle koruyanlar, terörle yok olmaktan kurtulamazlar.


12 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazif Gürdoğan

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...