Ambulansları da kaldıralım

Milli Eğitim Bakanlığı, Din ve Ahlak dersi müfredatında değişiklik yapıyormuş; eski programda olmayan bazı konular yenisine eklenecekmiş. Bunlar arasında hukukun üstünlüğü de var. Artık öğrencilere hukukun üstünlüğü de anlatılacak, bu konuda aydınlatıcı örnekler verilecekmiş.

Herhalde yetkililer "Bu konuların insanın içine sinmesi için ilkokuldan itibaren öğretilmesi gerekir; bizim gibi totaliter bir sistemde büyüyenler isteseler de sonradan hukukun üstünlüğü fikrine alışamıyorlar. Hukukun üstünlüğünden dem vura vura hukuku çiğniyorlar" diye düşünmüş olmalılar. Haksız da değiller hani...

Ancak problem müfredatta değişiklik yapmakla bitmiyor. Türkiye uygulamasından hukukun üstünlüğü konusunda öğrencileri aydınlatacak örnek bulmak da gerekiyor.

Yorgunu yokuşa sürmek diye işte buna denir; nereden bulacağız bu örneği?

Bence başörtülü öğrencilerle ve memurlarla yapılan mücadele örnek olay olarak okullarda okutulmalı. Şimdilerde hocalarının uzun zaman nasılsa bize sıçramaz, bizi istisna eder rahatlığını taşıdıkları İlahiyat Fakülteleri'nde de uygulanan bu yasak, tipik bir vak'a.

Kanun ve yönetmeliklerde -bir üniversite yönetmeliğinde yapılan son değişiklik hariç- üniversite öğrencilerinin örtünmeleriyle ilgili kısıtlayıcı hüküm bulunmazken dersin sükun ve huzurunu bozmaktan nasıl öğrencilere cezalar verilip, olmayan bir disiplin suçunun ihdas edildiği, bu da yetmeyince üniversite önlerine polisler dikilip öğrencilerin anayasal öğrenim haklarının nasıl ellerinden alındığı, okuma hakkının önlenmesiyle ilgili ceza kanununun ilgili hükümlerinin nasıl görmezlikten gelindiği anlatılmalı. Öğrencilerin anlayıp anlamadıklarını kontrol için de başörtülü memurlarla ilgili uygulama üzerinde pratik yapılmalı. Mevzuatta öngörülen cezalar yetersiz görülünce "amirin emirlerine aykırılık" maddesi işletilerek nasıl defterlerinin dürüldüğü mebzul örneklerle gösterilmeli. Gösterilmeli ki zihinlere iyice yerleşsin.

Diyeceksiniz ki "iyi ama bu örneklerin hepsi de hukukun üstünlüğünü çiğneyen örnekler." İyi ya ben de onun için okutulmalı diyorum. Bir prensibin, kuralın öğretilmesinin en iyi yolu aksi örnekleri ortaya koyarak o kuralın uygulanmamasının doğurduğu sonuçları göstermektir. Bu örnekler, hukukun nasıl çarpıtıldığını ve sosyal bünyede ne ölçüde tahribat yaptığını başka hiç bir örneğe ihtiyaç bırakmayacak şekilde öğretmeye yeter. Hem hukukun üstünlüğünü ortaya koyan örnek bulmak o kadar kolay mı sanıyorsunuz?

Bu uygulamayı hâlâ din istismarını önlemek adına savunan kimseler var. Onları "din istismarını önlemek için geniş kitlelerin din ve vicdan hürriyetlerini önlemek gerekmiyor, şayet böyle bir istismar varsa, yapanları cezalandırın, masum insanları değil" diye ikna etmeye çalışmanın faydası yok. En iyisi tutarsızlıklarını göstermek için onlara başka alanlardan uygun örnekler vermek:

İstanbul'da bazı özel ambulans firmaları bu araçları zaman zaman hasta taşımak için değil, bir yere acele yetişmek isteyen kimseler için taksi olarak kullanıyorlarmış. Biz bir hasta hastaneye yetişecek diye sol şeridi aceleyle boşaltırken mesela bir işadamını havaalanına yetiştiriyorlarmış meğer. Alın işte bir sağlık ve merhamet istismarı. Şimdi yetkililer ne yapacaklar? Din istismarını önlemek için din ve vicdan hürriyetini kaldırdıkları gibi ambulansların istismarını önlemek için tümüyle ambulans sistemini mi kaldıracaklar?

Sakın kaldırmazlar demeyin, bu kafa onu da yapar.