YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 


KEÇİLİ'NİN, YEĞEN DEMİREL'E GÖNDERDİĞİ MEKTUPLARI ELE GEÇİRDİK

'Ha senin, ha benim'

Egebank ile girdiği kredi ilişkileriyle gündeme gelen Cenajans Grey'in sahibi Nail Keçili'nin Demirel'e yazdığı mektupta sırlar ortaya çıkarıldı

Egebank skandalıyla ilgili olarak bankaya el konulduğu gece güvenlik kameralarına yakalanan ve banka ile girdiği kredi ilişkileriyle gündeme gelen Cenajans Grey'in sahibi Nail Keçili'nin Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel'e yazdığı mektubu ele geçirdik.

Keçili, konuyla ilgili olarak dün yaptığı basın toplantısında, "hiç hak etmediği halde mesnetsiz suçlamalara maruz kaldığını ve Murat Demirel ile reklam işi dışında hiçbir ilişkisinin olmadığını" iddia etmesine rağmen, 22.03.2000 tarihinde Demirel'e yazdığı mektup Keçili-Demirel ilişkisinin bütün boyutlarını ortaya koydu. Keçili'nin Demirel'e yazdığı mektupta Demirel ve kendisinin Ankara bağlantılarından da bahsedilirken, mektupta adı geçen isimlerin kim olduğu merak konusu oldu.

İŞTE KEÇİLİ'NİN ÇOK ÖZEL MEKTUBU

"Kıymetli, değerli kardeşim Murat..

Tartışılmaz bir sevgi ve kardeşlik ile birbirimize bağlılığımız tartışılmaz. Geç, yeni, fakat çok sağlam iki yakın olarak...Ben mutluyum ve bununla iftihar ediyorum.

İş hayatının ne kadar gaddar ve acımasız olduğunu ise tartışmıyorum. İkimiz de iş dünyasında yaşıyoruz. Meselelerle karşılaşmamız, avukatlara gitmemiz çok doğal.

Ben birlikte çalıştığım, inandığım, hizmetinde bulunduğum kişi ve kuruluşlara kendince bağlanan bir adamım. Aksi halde bu denli başarılı olmamız mümkün değildi. Senle özel zaaf ve bağlılığımız ise bu ilişkiyi daha girift bir hale sokmuştur.

Egebank meselesinin Cenajans Grey'i ne denli sıkıntıya soktuğunu, seni sıkmamak, üzmemek için bir- çok karşılaştığımız olayı sana intikal ettirmediğimi bilmeni isterim. Örneğin; ortağımız olan Grey, Egebank alacakları ile ilgili bankayla direkt temasa geçmiş ve bankadan, üstelik fondan aldığı cevap karşısında ilişkilerimiz çok hassas bir duruma girmiştir. Çünkü, EGEBANK'tan alınan Cenair kredisi, arkasında holdingin malum meselesi sabebiyle, ajansa bu paranın ödenmeyeceği kesin ifade edilmiştir. Ajansın girdiği bu zararı da Grey International, benim hisselerimden zarar edilen oranda hisse almak şekliyle karşılamak istemekte. Onlarla da savaşacağız.

Ankara'da Tuncer aradı. Sana ulaşıp çok ciddi edindiği istihbaratları intikal ettirecek. Sana haberleri iyi. Bana kötü. Meseleyle bizzat Başbakanlık Müsteşarı meşgul. Bankayı mahkemeye vermekle hata etmişiz. Zira banka herkese parasını öderken, sadece Cenajans Grey'e ödemiyorsa bu demek ki pürüzler sebebiyle bu parayı ödemeyecek. Uçak meselesi de kilitlendi. İki yol var. Birincisi Cenair kredisini Güven Air'in yüklenmesi veya geri ödemesi. İkincisi, Cenair'in ve Privair'in müşterek müracaatları, Cenair'in muvafakati ile haliyle ve Beechkraft'a müracaat edeceğiz. Bu arada uçağın taksitlerini ödemememiz sebebiyle, kefil de Cenajans Grey olduğu için Cenajans Grey bir de sahibi olamayacağı uçağın taksitlerini ödeyecek. Şimdi yeniden arkadaşlarımız farklı yollardan uğraşmaya başladılar. Bu konuda sizden Cenair için bazı yetki ve evrak taleplerimiz olacak. Ciddi endişemiz, devir için Maliye'nin müsaade etmeyeceği.

Ankara ilişkileri için, dün akşam, arkadaşlara iletmem için benimle görüşeceğini Tuncer'e söylemişsin. Benden müsbet menfi cevap beklediklerini ifade ederler. Ben kendisine "Murat Bey'le direkt konuş, ben bu işte, işin içinde olmak istemiyorum" dedim. Bilgin olsun lütfen bu arkadaşların hizmetlerini istiyorsan, sen uygun göndüğün koşul ve şeraitle, onlar da bu hizmeti verebileceklerse lütfen görüş.

Ahmat Pekin kanalıyla, seninle bizzat görüşerek, bir yere getirmek istenilen holdingin, bankadan alacağı medya paraları için, Dinç Bey kattiyetle ilgilenmedi. Onun da tavsiyesi, Ahmet'e de daha evvel söylemiş, diğer alacaklılarla olduğu gibi ise size temdi etmemiz. Bu konuda sizden çok ricalarımızla sağlanan müsbet menfi cevap alamadık. Bu da bankadan parayı alamamamızın ikinci büyük önemli etkeniydi.

Bankanın inancı, yapılmak istenen kredi ve holding işi Murat ve Nail beylerin planlı programlı icraatlarıdır. Bu vebali taşımak ayrıca beni çok üzüyor ve ortağıma karşı da tatsız bir hüviyete sokuyor. Bu sebepten tüm alacakları temdit etme istek ve yolundayız. Ayrıca otuz yıllık meslek hayatımızda gelen hacizlerle uğraşır olduk.

Bu vesileyle ciddi bir üzüntümü dile getirmek istedim. Emrin üzerine, sana tahsis edilen otomobili adamların bayram öncesi getirip ajansa bırakmışlar. Bana ufacık bilgi verilseydi, ben adamlarıma karşı aptal hüviyetine bürünmezdim. Otomobil içinde anahtarı unutmuşlar, sağ ön kapıyı levyeyle kanırtarak kapı açma operasyonu yapmışlar. Ekzoz ve katalizörü parçalamışlar. Tüm kapı menteşeleri kırılmış sağ önden başlayan, tüm araba boyu süren kazınarak yapılmış çiziği anlamak mümkün değil. Bunları sana çok yakın Nail olarak söylemem lazım olduğu için söylüyorum. Yoksa bu değil seninle bir araba konuşulmaz aramızda. Emin ol adamlarınla konuşmayı çok düşündüm. Fakat vazgeçtim. Sana söylemeden edemedim. Ha benim malım ha senin malın, gavur malı değil....

Bu mektubu bir serzeniş, bir kritik mektubu olarak değerlendirme lütfen. Özdeşleşmiş kardeşliğimiz devam edecekse, birbirimizden düşüncelerimizi saklamamalıyız. Benim kalbim sever, gönlüm geniştir bilesin.

Bu leasing meselesi için de kendini üzme. Unut gitsin.

Biraz sonra gene önemli bir prezantasyona gidiyorum. Benim için dua et.

Sevgilerimle

M. Nail Keçili"

Keçili, Egebank'ta olduğunu doğruladı

Oradaydım

Egebank'a el konulmadan bir gece önceki güvenlik kamerası görüntülerinde yer aldığı iddia edilen Cen Ajans Grey'in sahibi Nail Keçili, operasyon gecesi bankada bulunduğunu doğruladı. Murat Demirel'le birlikte Egebank'ın haftalık reklam toplantısını yaptıklarını belirten Keçili, saat 21.00'de bankadan ayrıldığını söyledi. Keçili, bankaya el konulacağını önceden bildiği iddia edilen Demirel için de, "Çok rahat görünüyordu" dedi.

Reklam toplantısına gittim

Sabahın erken saatlerinde Cen Ajans Grey'in Sarıyer'deki merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Keçili, Egebank'ın içinin boşaltıldığının iddia edildiği gece Egebank'ta olduğunun belirlenmesinden dolayı kendisi hakkında basın yayın organlarında dile getirilen iddiaları cevaplandırdı. Polisin ele geçirdiği güvenlik kamerası görüntülerindeki kişinin kendisi olduğunu doğrulayan Keçili, Egebank'ın 22 Aralık'ta Sigorta Fonu'na devredilmesinden bir gece önce Murat Demirel ile birlikte Esentepe'deki Egebank Genel Müdürlük binasında olduğunu ve haftalık reklam toplatılarını yaptıklarını söyledi. Keçili, operasyonun yapıldığı saat 22.00 sıralarında bankada olmadığı görüşünü savunarak, "Ben o akşam başka bir iş yemeği için saat 21.00'de bankadan ayrıldım. Geldiğimi görüntüleyen kamera çıktığımı da görüntülemiştir" dedi.

3.5 milyon dolarım kaldı

Nail Keçili açıklamasında Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Cenajans Grey'in 30 yıl içerisinde 14 ayrı banka ve 6 siyasi partiye reklam ve tanıtım hizmeti verdiğini belirtti. Geçen yıl 4 trilyon vergi verdiklerini ifade eden Keçili, Egebank'a el konulmasıyla birlikte reklam anlaşmaları neticesinde oluşan yaklaşık 3.5 milyon dolar alacaklarını da tahsil edemediklerini söyledi.



Kağıda basmak için tıklayın.

Çölaşan açıkla artık
Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ın, yeğen Demirel'in ünlü bir gazeteciye 1 milyon dolar rüşvet verdiği iddiası medyayı karıştırdı.
Sezer YÖK'e yüklendi
Sezer, Hacettepe Üniversitesi'nin yeni öğretim yılı açılış konuşmasında yine YÖK'ü eleştiri bombardımanına tuttu. Sezer, YÖK'ün yetkilerinin sınırlandırılması gerektiğini söyledi.
Daha geniş, daha eşit
Anayasa Mahkemesi, basın suçlarında ertelemeyi öngören yasayı iptal gerekçesini yayınladı. Ağır suçların ertelenip, hafif suçların kapsam dışı bırakılmasının adil olmadığına işaret edildi.
Önce hayal et sonra ihrac et
İstanbul Gümrükleri Muhafaza Başmüdürü Yusuf Dinç, kurumlararası koordinasyon eksikliğinden dolayı hayali ihracatla yeterince mücadele edilemediğini söyledi.
Bankalara para buluyorsunuz, ya bize...
Hacettepe Üniversetisi'nin 2000-2001 Akademik Öğretim Yılı Töreni'nde konuşan rektör Prof. Dr. Tunçalp Özgen, Türk üniversite sisteminin sorunlarına değindikten sonra, devletin üniversitelere yönelik izlediği politikaları eleştirdi. Özgen, "Yöneticilerimizden, devlet ve siyaset adamlarımızdan beklediğimiz, eğitim, kültür, sağlık, güvenlik, ekonomik, sanayileşme, dış politika, bilimsel ve teknolojik gelişme, demokratikleşme gibi alanlarda, hükümetlerden hükümetlere değişmemesi gereken devlet politikalarının artık kurumsallaşmasıdır" dedi.
"En kaliteli mezunlarımızı özel sektör kapmakta" diyen Özgen, "Tekrar ediyorum ekonomik sıkıntıları anlıyoruz, ancak 10 milyar dolar banka batağına para bulunurken, üniversite mensuplarına bulunamamasını anlayamıyoruz" şeklinde konuştu.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...