YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Kartel medyası ve sözde gazeteciler!..

Dün, adını vermek istemeyen bir okur telefon etti.. Bana "medyadaki kirlenme" konusunda bilgiler vereceğini söyledi..

Ve anlattı..

Satır başları ile şunları söyledi..

-Eğer gerçekten, bir gazeteci Murat Demirel'den 1 milyon dolar para almışsa, bu kişi mutlaka Kartel gazetelerinden birinde, ya yöneticidir, ya da yazardır.. Çünkü devletle iş bitirme gücüne sahip olan medya kesimi, Kartelciler'dir.. Devlette kimlerin iş takip ettiği, kimlerin özelleştirmeden banka ve dağıtım şirketi aldığı, bankalarının problemli konularını kimlerin Ankara'ya taşıdığı, herkes tarafından bilinmektedir..

-Kartel gazetelerinde ahlak konulu yazıları döktürenlerden bazıları, hem medyada, hem toplumda, ahlakı en fazla tahrip edenlerdir.. Bunlardan çok bilinen biri, boşaltılan bankalardan birinin patronuna ait olan televizyon kanalında, ayda 10 bin dolar para alarak, haftada bir geyik muhabbetine katılmıştır.. Bu bankaya devlet el koyunca, tek satır bile yazmamış ve devredilen kanalda programına devam etmiştir.. Bu ahlaklı yazara, şimdiye kadar 500 bin dolardan fazla para ödenmiş ve o da, bunun karşılığında susmuştur..

-Genel olarak "herkes ahlaksızdır" diyenler, en büyük ahlaksızlardır.. "Basında biri Murat Demirel'den para aldı.. Adını biliyorum" diye yazıp, bu ismi açıklamayan kişi, mutlaka problemli ve karanlık bir insandır.. Aynı durum, Amerika'da McCarthy'nin cadı avında da tekrarlanmıştı.. McCarthy, "Dışişleri'nde 1285 tane komünist var" dedi.. İki yıl boyunca, pekçok Amerikalı, kara-listelere girdi.. Sonunda, McCarthy'nin alkolik bir ruh hastası olduğu anlaşıldı.. Ahlaklı olan, bir iddia ortaya atınca ve "Ben para alanın adını biliyorum" deyince, bu adı açıklar..

-Medya karteli oluştuğundan ve "28 Şubat rejimi" bu karteli kullandığından beri, basındaki kokuşma ve mesleki deformasyon, zirveye çıkmıştır.. Gazete yöneticileri, mesleklerini, patronun diğer işlerini Ankara'da takip etmek için kaldıraç olarak kullanmaktadır.. Ancak "herkes ahlaksız" diye yazanlar, bu konulara hiç girmemektedir.

-"Mesut Yılmaz-Alattin Çakıcı-Korkmaz Yiğit" ilişkilerinin, "Milliyet" ve "Yeni Yüzyıl"ın satışının üzerine, kartel medyası gitmemiştir.. Olaylar unutturulmuştur..

-Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın intihar teşebbüsü, Kartel medyasında "onurlu bir adamın girişimi" olarak sunulmuş, bu trajik olayın derinine inilmemiştir. Oysa bu konunun muhtemelen "boşaltılan bankalar"la yakın ilişkisi vardı.. Hatta söylentilere göre, kamulaştırılacak bankaların sayısı 7 iken, bu olaya bağlı olarak 6'ya indirilmişti..

-Bugün Murat Demirel dolayısıyla Süleyman Demirel'e göndermeler yapan ahlak bekçileri, 5+5 formülü gündemdeyken, "Demirel Cumhurbaşkanı kalmalı" diye yazılar döktürmüşlerdir. Şimdi onlar, iktidardan uzak olan Demirel'i, ancak akbabalara yakışan bir davranışla, gagalamaktadır.

-Medyadaki kokuşmuşluğun sahipleri, "28 Şubat"ta da, Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand ve Akın Birdal'ın, Apo'dan para aldığı iddialarını manşetlere ve köşelerine taşımışlardı.. Bu iddiaların yalan olduğu ortaya çıktı.. Ama iddialara hedef olanlardan Mehmet Ali Birand'ın yazıları, "Sabah" tarafından kesildi.. Akın Birdal kurşunlandı..

-"Sözde ahlak bekçisi" rolü oynayan medya ahlaksızları, hasta ruhlarının kirleri ile, gazetecilik mesleğini, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini kirletmektedir.. Herhangi uygar bir ülkede "şantajcı" veya "ajan provokatör" olarak nitelenip, meslek dışına itilecek olan bu kişiler, bilgisizliklerini, görgüsüzlüklerini, küfürle, iftira ile örterek, "gazeteci"lik yapmaktadır..

Bu okurun telefonda anlattıklarını, susarak dinledim.. Sonra düşündüm.

Kendi kendime şöyle dedim..

-Adını bildiği ve 1 milyon dolar aldığını öğrendiği gazetecinin adını açıklamayan kişi, belki de bu parayı alan kişinin kendisidir.

ŞAKA

Belki düzelir!..

Bir gözü kör, kambur, bir kolu sakat ve topallayan bir adam, bir büyücüye gitmiş.

-Beni oku, üfle.. Cinler tarafından çarpılmaktan korkuyorum, demiş..

Büyücü gülmüş..

-Bırak, cinler seni çarpsınlar.. Belki o zaman düzelirsin, diye cevap vermiş..

Not: Bu fıkrayı, ruhları ve ahlak duyguları sakat olan ve kendilerini gazeteci sanan ajanlara ithaf ediyorum..

KİRLENME

"MHP'nin töresi" de teslim oldu!..

Tamam anladık.. Bülent Ecevit "uyuyan güzel", Mesut Yılmaz da "dut yemiş bülbül" rolünde..

Pislikleri ya bilmiyorlar, ya da bilseler bile konuşmuyorlar..

Peki ya Devlet Bahçeli?..

"Milliyetçilik"in temel öğesi, "ahlak" değil mi?

Bir iddia var.. İçişleri Bakanı da, "var" diyor..

Bir gazeteci 1 milyon dolar almış banka boşaltanlardan..

Neden Devlet Bahçeli, bu ismi öğrenip, açıklamıyor? Neden açıklatmıyor?

MHP milliyetçi töresi sadece Parti'ye sormadan adaylık koyan Somuncuoğlu'na mı işler?

Medyanın kirlenmesi, "Türk ahlakı"nı yozlaştırmaz mı?

Bankaların boşaltılması ve konuda medyanın da devrede bulunması, hükümeti ve MHP'yi hiç ilgilendirmiyor mu?

Ankara'da iş takibi yapan, gazete yöneticisi, yazarı var mı?

"Gazeteci" kimliği ile, gazetecilikten başka her işi yapanlar, siyaseti ve demokrasiyi kirletmiyor mu?

Türkiye'nin medyatik ortamını ve halkın haber alma hakkını, ajanlara ve dedikoduculara teslim etmek, hükümet etmek midir?


13 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...