YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

FP'nin kapatılmasını kimler istiyor?

Ekim ayının stres dolu gündemi, soluduğumuz havaya yavaş yavaş karışmaya başlıyor, tempo giderek artıyor. Önümüzdeki 25 günlük dönemde birinci durak Fazilet Partisi hakkındaki kapatma davası, ikinci durak ise AB Katılım Ortaklığı Belgesi'nin imzalanması olacak. Birincinin, ikinciyle ne kadar ilgili olduğunu da söylemeye gerek yoktur. Özellikle, Avrupa'dan ve AB çevrelerinden son günlerde yükselmeye başlayan ve "İslamcı siyasete" yönelik mesajlar da içeren yeni demokrasi taleplerinden sonra, Brüksel hesaba katılmaksızın içeride adım atmanın güçlüğü ortadadır. Türkiye, Demirel'in dediği "Kimse demokrasi benim iç meselemdir diyemez" noktasına, şöyle ya da böyle gelmeye başlamıştır.

Silahlı Kuvvetler

İşte, Fazilet Partisi davası da bu açıdan, demokrasi konusunda AB standartlarını kabul edip etmeyeceğimiz sorusunun cevabının alınması açasından önemlidir. Dava ile içeride yakından ilgilenen bazı güçlelerin varlığı herkes tarafından biliniyor. Bu güçlerin başında da bir lokomotif pozisyonunda bulunan TSK geliyor. Askerin, FP davasıyla ilgisi, geçtiğimiz aylarda Recai Kutan'la yaşanan polemiklere de yansımış ve Genelkurmay imzalı açıklamalarda FP'nin anayasal düzenle barışık olmadığı anlamına gelen cümlelerle "... zaten geçmişte de bu yüzden partileri kapatılmıştı" gibi ifadeler yer almıştı. Kulislerde askerin, -ama, topyekün bir Genelkurmay iradesi mi belli değil- FP'nin kapatılmasını ve yüksek sayıda yasağın getirilmesini istediği fısıldanıyor. Bu görüşü savunanlar, hem 28 Şubat'ın kalıcı etkilerini hem de TSK'nın 312. maddenin değişmesine sıcak bakmadığı hususunu referans gösteriyorlar. Yorumlar, "312'nin değişmesini istemeyen FP'nin kapatılmamasına asla müsaade etmez" kıyaslamasına dayanıyor.

Silahsız kuvvetler

Asker, 28 Şubat'ta Refah Partisi'nin kapatılması için alenen çalışmış ve bu partinin kapısına kilit vurdurulmuştu. 28 Şubat'ta "Silahlı Kuvvetler'le silahsız kuvvetlerin açık ittifakı" bulunuyordu ve kamuoyunun bir bölümü yanlış bilgilendirmelere dayalı da olsa bu hedefe yönlendirilmişti. Bugün ise durum eskisinden farklıdır ve lokomotifin katarları boşaltılmış görünmektedir. Silahsız kuvvetler yani, iş dünyası, borsa, "sivil" toplum örgütleri ve hatta medya FP'nin kapatılmasına taraftar değildir. Hatta borsa, Anayasa Mahkemesi'nden kapatma kararı çıkmaması için hem dua ediyor ve hem de kulis yapıyor. Nitekim, hafta başından itibaren İMKB'de yaşanan endeks sıçramalarının tek nedeninin FP'nin kapatılmayacağına ilişkin duyumlar olduğu biliniyor. Sağduyu sahibi hiç kimse, yeniden o kaotik ve anti-demokratik tablonun yaşanmasını istemiyor.

Fizibilite yok, temenni var

İşin en ilginç yanı da, "prensipte" FP'nin kapatılmasını isteyenlerin bile, bu konunun fizibilitesini yapamamış oldukları ve kapatmayla ortaya çıkacak sonucun artılarını eksilerini planlayamadıkları gerçeğidir.

FP davası konusunda tek taraf tabii ki asker değil. Meşru siyasal güçler de işin içindedir ve isterlerle parti kapatmayı bir maddelik Anayasa değişikliğiyle tarihe gömebilecek kudrete hâlâ sahiptirler. Ama, kimsenin bu cesareti göstermeye niyeti olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, FP'nin kapatılması konusunda hâlâ en samimiyetsiz kesimin siyasi partiler olduğunu belirtmek gerekiyor. Görünürde parti kapatmaya karşı bir söylem tutturulmuş olsa da ortaya çıkabilecek ganimet üzerine ince hesaplar yapılıyor. Sadece Ecevit'in "istikrar uğruna", FP'nin kapatılmasından kaygılandığı ve ortaya çıkabilecek kaosun hükümeti hiç de iyi hatırlanmayacak bir şekilde dağıtabileceğinden endişe ettiği gözleniyor.

FP kapatılacak mı? Cevabı kesinlikle belli değil. Sadece, rüzgarların birkaç hafta öncesine göre, daha fazla demokrasiden yana estiği hissediliyor. Onca uyarıya rağmen! 312. maddenin değişmesi için bile Ankara'da dört ayrı "siyasal" merkezde taslak hazırlanıyor.

Rüzgar böyle esmeye devam ederse...


13 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mustafa Karaalioğlu

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...