YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 


Kaçakçılığı devletin izniyle başlattık

Banker Kastelli lakaplı Cevher Özden, altın kaçakçılığını 1980'de Maliye Bakanı olan İsmet Sezgin ve Başbakan Süleyman Demirel'in onayıyla başlattıklarını açıkladı.

Banker Kastelli lakaplı Abidin Cevher Özden, işadamlarının ve üst düzey banka yöneticilerinin adının karıştığı altın kaçakçılığı olayıyla ilgili şok açıklamalarda bulundu. Özden; yurtdışından resmi yollarla döviz getirmek için uygulanan yasadışı işlem için, Süleyman Demirel'in Başbakanlığı döneminde Maliye Bakanı İsmet Sezgin'den yazılı onay aldığını bildirdi.

'Bırakınız altın kaçırsınlar'

Özden'in anlatımlarına göre Nasrullah Ayan, Halit Soydan, Vural Akışık, Erol Aksoy, Hüsnü Özyeğin, Yaşar Aktürk, Muhammed Şekerci ve Osman Berkmen'in adının geçtiği altın kaçakçılığının temelleri 1980 Şubatı'nda atıldı. Özden o dönemi şöyle özetledi: "Şubat 1980'de -soyadını anımsayamadığım 'Nazif' adlı bir arkadaş bana geldi ve yurtdışına gayriresmi yollardan altın gönderilmesi ve bunun karşılığında ülkeye bankalar üzerinden döviz transfer edilmesi için kendilerine yardım etmemi istedi. 'Abi sen de bundan nasiplenirsin' dedi. Ben de; 'Hayır, tek kuruş yemem. Daha sonra hesap sorarlar benden' dedim. Konuyu dönemin Maliye Bakanı İsmet Sezgin'e açtım. Sezgin 'Tamam, hemen başlayın' dedi. Ben de 'Şifahi emirle iş yapmam, size bir mektup yazayım, siz de bunu onaylayıp kayıtlarınıza geçirin' dedim. Sezgin konuyu Demirel'e açmış. Demirel beni aradı ve 'Tamam izin veriyoruz. Bu işi yapabilirsiniz' dedi. Bu ne demektir? 'Bırakınız altın kaçırsınlar, bırakınız döviz getirsinler' demek değil midir? Bu mektup Hazine kayıtlarına girdi. Şimdi bulmak isteyenler bulabilirler. Neyse ilk partiyi İsviçre'ye gönderdik. Daha sonraki bütün transferler de İsviçre'den yapıldı. Bunun karşılığı olan para Yapı Kredi ve Akbank'ın Bahçekapı Şubesi'ne yatırıldı. İlk aşamada toplam 100-150 milyon dolarlık altın çıkarıldı. Daha sonra gerisi geldi."

'Erdem'i Londra'ya sürdürdük'

Özden, altın kaçakçılığı olayının açığa çıkması üzerine çok sayıda banka yöneticisinin yargılanmaya başladığını anımsatırken, o dönemde Hazine kontrolörlerine ifade verdiğini ve 'herşeyi devletin onayıyla yaptığını' söylediğini belirtti. Özden, "Benim yazdığım mektup Hazine'ye gittikten sonra bize oradan bir yazı geldi. Hazine Genel Sekreteri Kaya Erdem o mektuptan dolayı hakkımızda 117 sayılı para kanununa muhalefetten işlem yapacağını bildirdi. Bu yüzden İsmet Sezgin'i aradım, 'Senin genel sekreterin böyle diyor' dedim. Aradan bir ay geçmeden Erdem Londra'ya ataşe olarak atandı.

'Sabancı ailesi korundu'

Hazine tarafından onaylanan mektup sayesinde yargılanmaktan kurtulduğunu anlatan Cevher Özden, Yapı Kredi Bankası yöneticileriyle birlikte Akbank yöneticilerinin de yargılanması gerektiğini, ancak gizli bir elin Sabancı ailesini koruduğunu savundu. Özden şöyle devam etti: "Bu işin resmiyet kazanmasıyla 1950'li 60'lı yıllarda müsteşar ve hatta Başbakanlar'ın bile adının karıştığı Kapalıçarşı eksenli altın kaçakçılığı legalleşmiş oldu. 1984'te Özal döneminden sonra bu iş için tekrar önlem alınınca herşey yine illegal olarak yapılmaya başlandı. Bugün de adını veremeyeceğim pekçok üst düzey isim bu işi yapıyor."

 


Kağıda basmak için tıklayın.

 

 

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...