Maçı kaybetmedi

Nouma'ya ne demeli bilmiyorum. Dünkü maç tam onun maçıydı. Eğer Nouma Leeds'e karşı oynamış olsaydı Beşiktaş daha farklı skor elde edebilirdi.

Zira ilk maçtaki 6-0'lık galibiyetin gölgesinde kalan Leeds'in öyle ahım şahım bir takım olmadığı oyun boyunca ortaya çıktı.

O bakımdan Nouma'yı 90 dakika boyunca gözler boşuna aradı durdu. Beşiktaş rakibine karşı çatır çatır futbol oynadı. Ama gücü bu kadardı. Yani rakibinden gol yememek için çırpınırken gol yollarındaki beceriksizliğini de her fırsatta ortaya koydu.

Futbolda bir terim var. "Kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin." Beşiktaş dün golü unutunca hiç olmazsa kaybetmemeyim diyerek sahada boy gösterdi. Beşiktaş'ın bence en iyisi, her deliğe yama olan Tayfur'du.

Leeds'de ise 6-0'ın rahatlığı vardı. Adam gibi oynamak, futbol adına güzellikler sunmak yerine, Beşiktaş'ın oyun düzenini bozmaya yönelik bir oyun sergilediler. Zaman zaman da sertleştiler. Bu sertliklerden en çok nasibini alan kişi de Ahmet Dursun'du.

Siyah-Beyazlı ekip, biraz daha bastırsa, gayret etse ve de gol için çaba gösterse, bu azmaz Leeds'i puansız göndermek işten bile değildi.

Sözün özü şu. Beşiktaş kazanamadığı maçı kaybetmedi.