YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Türk işadamları Almanya'da

Bugünkü hükümet, hükümeti oluşturan partiler, o partilerin siyaset yaptığı ortam, varlıklarını, destekçi güçlere borçlu... Kamuoyunun 'Türk silâhsız kuvvetleri' diye bildiği, başını çekenlerden TİSK başkanı Refik Baydur'un 'bizim çete' adını koyduğu, benim ise 'mahşerin beş atlısı' olarak anmaktan zevk aldığım bazı örgütler, son üç yıl içerisinde, çok etkili roller oynadılar... O örgütlerin başında da, 'ülkemizin en eski ve en büyük iş dünyası kuruluşu' Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) geliyor...

TOBB başkanı Fuat Miras, "İki ülke arasındaki ilişkileri biraz daha geliştirecek, Türk KOBİ'leri ile Almanya'daki mukabillerini yakınlaştıracak bir dizi etkinlik için Almanya'ya gidiyoruz, gelir misin?" diye sorduğunda, cevabım hiç tereddütsüz "Evet" oldu... TOBB, gerçekten de, ülkemizin en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri; onun ağırlığını koyduğu taraf, ister olumlu ister olumsuz olsun, dengede üste çıkıyor...

Fuat Miras, iş dünyasının en büyük örgütünün başkanı olarak, ülkedeki gidişi henüz yüksek perdeden eleştirmek niyetinde değil. Geçenlerde yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı bir yemekte, Miras, "Ekonomik tedbirler paketini samimi biçimde uygulama çabasında hükümet; elbette aksamalar var, ancak henüz mühlet dolmadı" dedi... Enflasyonu düşürmenin bedelini iş dünyası ödüyor; bu sebeple, konulan yüzde 25 hedefine varmada her erteleme sanayici ve işadamının canını sıkıyor... Fuat Bey, "Mart'a kadar bekleyeceğiz; hedef yine tutturulamazsa, o zaman yeni bir tavır belirleriz" dedi...

TOBB'un Almanya gezisine katılan işadamları, örgütlerinin dışarıdan da güçlü göründüğünü buraya gelince daha iyi anladılar. Almanya'ya vize almanın zorluğunu, gümrüklerde ne kadar çile çekildiğini en iyi onlar biliyor; oysa, bu defa bir uçak dolusu Türk ellerini kollarını sallayarak girdi Almanya'ya, pasaport kontrolü ve gümrükten geçmeden... Pasaportlara Almanya'ya girdiğine dair bir damga bile basmadı Almanlar...

Yalnız bu kadarla kalsa önemli değil; burada bulunulan süre içerisinde de, kalabalık kafilenin bütünü, 'çok üst düzey resmi heyet' muamelesine tâbi tutuldu. Motosikletli polisler trafiği kesip bizim otobüs ve otomobillere yol açtı, kırmızı ışıklara riayet edilmedi... İşadamlarımıza "Vay canına" dedirtecek kadar hüsn-ü kabul gösterdi Almanlar...

Uygulamanın ne kadar 'istisnai' olduğunu görmek için burasının bir kurallar ülkesi olduğunu hatırlamak yeterli. Buradakiler anlattılar: Geçenlerde, Türk gazetelerinden biri, 'en fazla satan gazete' haline geldiğini sürmanşetinden ilân edince ortalık karışmış... Hâlâ en çok sattığına inanan gazete dağıtım şirketinden aldığı bu durumu kanıtlayan bir belgeyle mahkemeye başvurunca, galibiyetini biraz erken ilân eden hevesli gazete, "Geçtik, birinciyiz" haberinin yalan olduğunu aynı büyüklükte bir manşetle duyurmak zorunda bırakılmış...

Hannover'de yapılan "AB'ye giriş sürecinde KOBİ'lerin rolü" adlı konferans da, Almanlar'ın Türkiye ve TOBB'a verdiği önemi gösterecek bir düzeydeydi. Almanya'nın AB ilişkilerinden sorumlu devlet bakanı Wolfgang Senff sırf bu toplantı ve Türk devlet bakanı Tunca Toskay'a refakat için Hannover'e gelmişti. Hannover Üniversitesi'nden dekan Prof. Wiedmann'ın sunuculuk yaptığı konferansta bölge sanayi ve ticaret odasının dış ilişkiler sorumlusu Dr. Horst Schrage de konuştu. Expo-2000 Fuarı'nda heyet için özel bir resepsiyon verildi, orada da karşımıza oda başkanı Prof. Klaus Goehrmann ile oda genel müdürü Dr. Wilfred Prewo karşılayıcı olarak çıktı...

Meğer, Hannover'deki Messe'nin (fuar) Türkiye ile eskiye dayanan ilişkileri varmış. Turgut Özal, başbakan olarak 1985'te Hannover'e gelip fuarı gezdikten sonra, ilgililere, "Gelin bizde de böyle sergiler açın" demiş... Dr. Prewo, "Geldik, ama yüksek bürokrasi duvarlarıyla karşılaştık" diye anlattı yaşadıklarını. "Haliç'i gözlerinin mavisine benzeten" diye tanımladığı dönemin İstanbul belediye başkanı Bedrettin Dalan'ın çıkardığı zorlukları Özal'ın müdahaleleriyle aşmışlar... Alman fuarcıların Türkiye ilgileri halen devam ediyormuş...

TOBB başkanvekili Rıfat Hisarcıklıoğlu genç bir örgütçü; bu özelliği gezi sırasında fazlasıyla hissedildi. Ankara Ticaret Odası başkanı Sinan Aygün heyetin en popüler simalarından biri; Anadolu'dan meslektaşlarıyla sanki Ankara'daymış gibi ilgilendi burada... Adapazarı'ndan Gaziantep'e, Kayseri'den İzmir'e bütün Türkiye'den başkan, başkanvekili düzeyinde geziye katılan oda yöneticileri, Almanya ile Türkiye (özellikle kendi illeri) arasındaki ilişkileri artırmanın, daha fazla ticari ve sınai işbirliği imkânları oluşturmanın temaslarını yaptılar... Gezinin verimli geçtiğine inanıyorum.

İzmir Sanayi Odası başkanı Atıl Akkan eski bir meslektaşımız; Türk basınına Ankara ve İzmir'de yıllarca hizmet verdikten sonra işadamı olarak örgütçülüğünü sürdürüyor. TOBB'un basınla ilişkileri onun sorumluluğunda. Böyle bir geziye bu kadar çok basın kuruluşunun muhabir ve kamera göndermesi, adı duyulmuş yazarların ilgisi onun sayesinde...

Expo-2000 Fuarını gezmek için bir gün yeterli değil; ancak bana yansıdığı kadarıyla, işadamlarımız, burada gördükleri fuarcılık anlayışından müthiş etkilendiler...


19 EKİM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Taha KIVANÇ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...