Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Dışişleri Bakanı İsmail Cem dün sabah, Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'nda bir konuşma yaparak, Ankara'nın görüşlerini yansıttı ve AB'li parlamenterleri "ırkçı olmamaya" çağırdı. Konuşmasında Türkiye-AB ilişkilerinin ana çizgilerini ve tarihi özelliklerini anlatarak, Türkiye'nin neden AB'ye üye olmak istediğini ve bunun getireceği kazanımlar üzerinde duran Cem, tarafların birbirini daha iyi anlaması için çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin uzun yıllar Sovyet tehdidi karşısında Batı'nın koruyucusu rolünü üstlendiğini, 15 yıl boyunca binlerce insanın ölümüne neden olan terörizme karşı mücadele verdiğini, bunların demokratik süreçte gecikmelere yol açan unsurlar olduğunu anlatan Cem, kadın hakları gibi konularda birçok Batı ülkesinden önde giden Türkiye'nin, bazı alanlarda "rötar yaptığını" kabul ettiğini belirtti. Tarihi deneyimlerin farklı olduğunu, yanlış anlaşılmaların temelinde farklı algılamaların bulunduğunu ifade eden Cem, "ırk unsurunu" örnek göstererek, Türklerde tarih boyunca ve bugün etnik kökenin ön plana çıkarılmadığını, kimsenin ırkıyla meşgul olunmadığını hatırlattı. AB'nin azınlık kavramının Türkiye'dekiyle bağdaşmadığını, Batılıların kafasındakinin farklı olduğunu söyleyen Cem, AB'de ırk üzerine çok fazla gidilmesi sonucu yanlış analizler yapıldığını belirterek, bu yaklaşımın geçmişte kalması gerektiğini kaydetti. Cem, Bosna ve Kosova'da 200 bin kişinin bu hatalı yaklaşım yüzünden öldüğünü, bunun geçmişte de yedi milyon Avrupalı'nın hayatına malolduğuna işaret etti.
"Kıbrıs onur meselemiz"AB'nin yeni coğrafyada henüz yolunu tam belirlemediğini, Türkiye konusunda tarihi bir şansı değerlendirip değerlendirmeyeceğinin henüz bilinmediğini ifade eden Cem, Kopenhag kriterlerinin AB'ye özgü olmadığını, Türkiye'nin, "AB'ye üye olsa da olmasa da" bu değerleri paylaştığını ifade etti. Cem, Kıbrıs konusunun siyasi kriterler değil siyasi diyalog çerçevesinde görüleceği sözü verildiğini, bunun Avrupa Parlamentosu huzurunda yapılan konuşmalarda da belirtildiğini hatırlatarak, "Geri adımlar atılırsa, söylenenlerin ve verilen sözlerin tersi yapılırsa güven eksikliği doğar" dedi. Cem, Kıbrıs'ta "Türk işgali"nden söz edenlere, "Bir halk kendi topraklarını nasıl işgal eder?" sorusuyla cevap verdi ve Kıbrıs'ın Türkiye için bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu anlattı. Cem, AB'nin Kıbrıs meselesine "teorik" baktığını, adada bir faşist darbe olduğunun ve o dönemde Türklerden çok Rum öldürüldüğünün unutulduğunu söyleyerek, konunun çok hassas ve dikenli olduğunu hatırlattı. Cem, AB'nin Kıbrıs konusunda sabit fikirli olmaktan vazgeçmesi gerektiğini belirtti.
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|