ANKARA- Son günlerde istenilen düzeyde başarılı olup olmadığı tartışma konusu olan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), kurulduğu tarihten bu yana kapılarını ilk kez basına açtı. Bir grup gazeteciyi özel olarak davet eden MASAK Başkanı Nejat Coşkun, bugüne kadar karaparayla ilgili 277 dosyayı incelediklerini, incelemesi tamamlanan dosyalardan 32'si hakkında ise suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdi. Coşkun, karapara kapsamında bugüne kadar 60 milyon dolarlık sermayeye el konulduğunu vurguladı.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), faaliyete geçtiği Şubat 1997 tarihinden bu yana ilk kez kapılarını basına açtı. MASAK Başkanı Nejat Coşkun ve başkan yardımcıları, bir grup basın mensubuna kurum çalışmaları hakkında yaklaşık 5 saat bilgi verdi. Coşkun, bugüne kakdar kurula, 568 şüpheli işlem bilgi formu, 314 adet de ihbar olmak üzere toplam 872 adet bildirim geldiğini ifade ederek, bu bildirimlerden 277 adedinin incemele kapsamına alındığını kaydetti. Coşkun, 277 dosya içinden incelenmesi tamamlananlardan 32'si hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti. Coşkun, karapara ile mücadele kapsamında bugüne kadar yaklaşık 60 milyon dolarlık sermayeye el konulduğunu da bildirdi.

Çakıcı ile ilgili geniş operasyon...

MASAK'ın halen üzerinde çalıştığı dosyalar hakkında da bilgi veren Coşkun, 55. hükümetin yıkılmasında büyük rol oynayan Alaaddin Çakcı ile ilgili geniş kapsamlı bir incemelenin sürdürüldüğünü vurguladı. Coşkun, gizlilik ilkesi kapsamında, dosya ile ilgili geniş kapsamlı bir bilgi veremeyeceğini ifade ederek, ancak Çakıcı'nın tüm ilişkilerinin mercek altına alındığını vurguladı. Coşkun ayrıca, Aslıtürk hakkındaki incelemenin sürdürüldüğünü, Anadolu Aslanları ile ilgili geniş çaplı inceleme başlattıklarını, Hüseyin Baybaşin, Ömer Lüftü Topal ile ilgili incemeleri de tamamladıklarını kaydetti. Coşkun, PKK'nın mali kaynakları konusunda da incemeler yapıldığını vurguladı.

Coşkun, Maliye Bakanı Sümer Oral'ın, akrabası olması nedeniyle, Orhan Aslıtürk ile ilgili dosyanın aksamasının sözkonusu olmadığını belirterek, "Sayın Bakan istese de dosyayı engelemeyez. Çünkü, karapara ile ilgili yaklaşık altı ayrı denetim grubu incemele yapıyor. Ve bu grupların her biri başka bakanlara bağlı. Aslıtürk ile ilgili incemelede ise Barbaros Holding ile ilgili rapor tamamlandı, alt şirketlerle ilgili incemeler devam ediyor" dedi.

Emniyete üstü kapalı eleştiri

İçişleri Bakanlığı'na bağlanması gündemde olan MASAK'ın, Maliye Bakanlığı bünyesinde kalmasının daha doğru olacağını ifade eden Coşkun, üstü kapalı olarak Emniyet teşkilatını da eleştirerek, emniyetin kurye niteliğindeki sanıkları televizyonları çıkarıp, karaparın asıl sahiplerinin kaçmasına neden olduğunu söyledi.

MİT başta olmak üzere, istihbarat teşkilatları ile büyük bir uyum içinde çalıştıklarını ifade eden Coşkun, bir karapara aklama örneği de verdi. Coşkun'un verdiği bilgiye göre, dört kişilik bir grup, Kıbrıs'taki bir off-shore bankada bulunan karaparalarını teminat göstererek Türkiye'deki bir bankadan kredi çekiyorlar ve krediyi ödemeyerek, Kıbrıs'taki paranın aracı banka tarafından Türkiye'ye gelmesini sağlıyorlar. Coşkun, sözkonusu olayladaki karapara tutarının 5.2 milyon dolar olduğunu vurguladı.